Kastamonu’da astronomi eğitimi;

Kastamonu’da astronomi eğitimi

Ay ışığında su dolu havuzda gök cisimleri düşürülerek astronomi ve matematik eğitiminin verildiği İsmail Bey Külliyesi, 15. yüzyıl kompleksi olup M.451 yılında Candaroğlu Hükümdarı İsmail Bey tarafından; cami, türbe, han, medrese, imaret ile külliye olarak inşa edildi. Külliye günümüzde el sanatları çarşısı olarak kullanılıyor....

AY IŞIĞINDA SU DOLU HAVUZA GÖK CİSİMLERİ DÜŞÜRÜLEREK ASTRONOMİ VE MATEMATİK EĞİTİMİ VERİLİYOR

Caminin kitabesinden M.1451, medresesinin kitabesinden M.1475 yılında yapıldığı anlaşılıyor. Türbe, İsmail Bey’in kendisi için yapılmış olsa da, kendisi Filibe de vefat ettiğinden orada defnedildi. Külliyenin Kuzey Doğu tarafında yer alan İsmail Bey Medresesinde avlunun etrafında 10 oda sıralanıyor. 10 odalık avlunun ortasında bir havuz yer alıyor. Ay ışığında su dolu havuzda gök cisimleri düşürülerek astronomi ve matematik eğitimi veriliyordu. Avlu, günümüzde el sanatları çarşısı olarak kullanılıyor. Şifalı doğal taşlar, otantik ürünler, el dokuması taş baskılar ile ilgilenen el sanatları çarşısının ilk esnaflarından biri olan Engin Saka, İsmail Bey Külliyesi içi şunları kaydetti:

CEM SULTAN'IN 2 YIL EĞİTİM GÖRDÜĞÜ BİR MEDRESE
Saka, “ Burası 600 yıllık bir mekan. 120-130 yıl önceden buraya ay ışığında gök cisimleri düşürülerek ay ve yıldızların konumları vs. incelenip astronomi matematik eğitiminin görüldüğü biliniyor. Onun haricinde yine Cem Sultan'ın 2 yıl eğitim gördüğü bir medrese. Külliye duvarların taş olan kısımları horasan. Yani yumurta akı ve kireçle yapılıyor. Eski usul. Sıva ve alçı kullanılmadan yapılıyor. Bu duvarlarda örümcek ağı olmuyor. Burası 10 odalık bir avlu ve avlunun ortasında bir havuz yer alıyor. Her bir odanın içinde de bir baca bulunuyor. Bunun da nedeni, her bir odanın içinde bir ocak bulunur. Burası daha önce mektep olarak kullanıldığı için burada öğrenciler kalıyordu ve kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılıyorlardı. Cami medrese hamam olarak da kullanılıyordu. Şu anda ise el sanatları çarşısı olarak kullanılıyor. Buradaki esnafların çoğu imalatçı, geneli kendi ürünlerini kendi üretip satışa sunuyor.”


TAŞLARIN EN BÜYÜK ÖZELLİĞİ İLAÇ GİBİ OLMAYIŞIDIR
Saka, ”Şifalı taşlar çağımızın hastalıkları olan vertigo, baş ağrısı, şeker hastalığı, tansiyon gibi hastalıklar için özellikle hepimizin sorunu olan sinir, stres için büyük önem taşıyor. Taşların en büyük özelliği ilaç gibi olmayışıdır. Herhangi bir yan etkisi yok. Fayda görürsünüz ya da hiçbir zararını görmezsiniz. Hasta tedavilerinde kullanılan bu taşlar kendi ürünlerimiz olup marka tescillidir. Patentleri bize aittir.” ifadelerini kullandı.

 1 AY İÇİNDE OSMANLICA ÖĞRENDİM
El sanatları çarşısının ilk kiracısı olan Sahaf Nadide Oğuz ise, 20 yıldır sahaf ve antikacılık yaptığını belirterek şöyle konuştu: “Ben eski kitaplar ve antika ürünler satıyorum. Sattığım kitapların arasında Osmanlıca kitaplar ağırlıklıydı. Ben de Osmanlıca öğrenmeye karar verdim. 1 ay içinde Osmanlıca öğrendim. En azından bir ay içinde bir kitabın içeriğinin ne olduğunu vesaire çok rahat bir şekilde anlayabiliyordum. Daha sonra bunu ileri düzeye çıkardım. Sahafçılık çok eğlenceli bir meslek. Buraya 20 yıl önce ilk ben ve yan komşum geldik. Kastamonu'ya değerli taşları ilk ben getirmeye başladım. El sanatları çarşısında doğal ve antika ürünler bulunuyor. Buraya gelen turistler, koca bir külliyede tarihi eserlerle karşılaşacaklar. Ve tabi sıcak çayımız var. Kastamonu'ya gelenleri ve Kastamonu'da olup külliyeye uğrayanları güler yüzlü esnafımızla çay içmeye davet ediyoruz.”

 

Kaynak:

İlgili Konular :
İlgili Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
0 Yorum