"Pahalılığın sorumlusu Erdoğan"
CHP Ekonomi Politikaları İl Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Özlem Eylem Kurt, iktidarı ekonomi üzerinden eleştirdi...
CHP Ekonomi Politikaları İl Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Özlem Eylem Kurt, iktidarı ekonomi üzerinden eleştirdi.
Vatandaşın hayat pahalılığının altında ezildiğini ileri süren
İl Başkan Yardımcısı Kurt, fahiş fiyat etiketlerinin sorumlusunun bir türlü
bulunamadığını söyledi. Geçtiğimiz yıllarda bu durumun suçlusunun soğan ve
patates depoları olduğunu iddia eden Kurt, bu yıl ise ilk suçlunun zincir
marketler olduğunu savundu.
"ERDOĞAN,
MİLLİ PARAMIZIN ONURUNU DA, HAYSİYETİNİ DE YOK ETTİ"
Zincir marketlerden tepkiler gelince, bu sefer de suçun
kuraklığa atıldığını öne süren İl Başkan Yardımcısı Kurt, "Ayıptır.
Suçluyu başka yerde aramayın. Pahalılığın tek sorumlusu, 19 yıldır hükümet
koltuğunda oturan, Erdoğan Şahsım Hükümetleridir. Bugün bu ülkede marketler, 18
ay vadeli market kredisi dağıtmaya başladıysa, millet etini, sütünü, meyvesini,
sebzesini, ununu, şekerini market kredisiyle alma noktasına geldiyse, marketler
mal satabilmek için modern veresiye sistemine geçtiyse, bu beceriksizliğin, iş
bilmezliğin tek sorumlusu, ülkeyi 19 yıldır yöneten Erdoğan
Şahsım Hükümetleridir. Enflasyon uçtu,
işsizlik şaha kalktı, milletin 128 milyar doları koltuk uğruna hiç edildi,
paramızın değeri dolar ve avro karşısında, gün görmüş kar gibi eridi. Şimdi 1
Ocak 2005’de, hatırlayalım, paradan 6 sıfır attılar. O gün 100 lira ile 75
dolar alıyorduk. Şimdi 100 liralık banknot, bu banknot 1 Ocak 2009 tarihinde
tedavüle girdi. 2 Ocak 2009’da bu 100 lirayla, 66 dolar alır hale geldik. Bugün
aynı 100 lirayla, ancak 11 dolar alabiliyoruz. 100 liranın dolar karşısındaki
satın alma gücü, 12 yılda, 55 dolar eridi. Bunun 11 doları da, ucube tek adam
vesayet rejimine geçtiğimiz, son üç yılda gerçekleşti. Bir ülkenin parasının
değeri, o ekonominin barometresidir. İstikrarlı ekonomilerin, istikrarlı parası
olur. İstikrarlı ekonomilerde paranın gücü vardır. Onuru vardır, haysiyeti
vardır. Ne yazık ki Erdoğan Şahsım Hükümetleri, milli paramızın onurunu da,
haysiyetini de yok etti. Milli paramızı pul etti. Paramızın bereketini kaçırdı"
dedi.
"ENERJİ
ZAMLARI YAĞMUR GİBİ YAĞMAYA BAŞLADI"
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) rakamlarına
göre, son bir yılda tüketici fiyatlarının yüzde 19,6 arttığını kaydeden Özlem
Eylem Kurt, "Üretici fiyatları da yüzde 44 artmış. Bağımsız iktisatçıların
görev yaptığı Enflasyon Araştırma Grubuna göreyse, tüketici enflasyonu son bir
yılda yüzde 45’e dayanmış. TÜİK’in tüketici fiyatlarıyla arasındaki makas 2
kattan fazla. Önümüz kış. Enerji zamları yağmur gibi yağmaya başladı. Doğalgaz
son bir yılda yüzde 20 zam gördü. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 29
arttı. Yeni zamlar da yolda. Genel Başkanımız şirketleri açıkça uyardı. 'Varsa
bir sıkıntınız, bunu millete yansıtmayın' dedi. 'Sıkıntınızı Erdoğan Şahsım
Hükümeti ile çözün. Çünkü millet zaten perişan. Zamlı elektrik faturalarının altından
bu millet artık kalkamaz' Ama Erdoğan Şahsım Hükümetleri, nedendir
bilinmez 15 yıldır hangi ülkelerin, vergi cenneti olduğuna dair listeyi bir
türlü yayımlamadı. Dolayısıyla da yüzde 30 vergi kesintisi yapma hükmü
işletilmedi. Onun yerine Erdoğan Şahsım Hükümetleri çıkardığı mali aflarla,
yurtdışına vergi ödememek için kaçırılan milyarları, yine sıfır vergiyle
Türkiye’ye sokulmasına izin verdi. Türkiye bu uygulamalarla dünyanın en büyük
kara para aklama makinesine çevrildi. Bakalım ilerleyen günlerde Pandora’nın
kutusundan, başka kimlerin adı ortaya çıkacak. Daha kimler vergi cennetlerine
paraları kaçırmış göreceğiz. Ama ne yaparlarsa yapsınlar. Hak yerde kalmaz.
Haramın temeli olmaz. Bu yapılanlar burunlardan fitil fitil gelir" diye
konuştu.
"ÜLKE
İYİ YÖNETİLİRSE HER SORUNUN ÇÖZÜMÜ VAR"
Türkiye'nin büyük bir ülke
olduğunu ve umutsuzluğa yer olmadığını ifade eden İl Başkan Yardımcısı Kurt,
şunları söyledi: "Milletimiz büyük bir millet. Ülke iyi yönetilirse her
sorunun çözümü var. Biz ilk seçimde işbaşına geleceğiz. Millet rahat bir nefes
alacak. Büyük bir kucaklaşma olacak. Endişeler son bulacak. Artık kimse bu
milletin fertlerini bölüp, parçalayamayacak. Bağımsız yargı olacak. Özgür medya
olacak. Birinci sınıf bir demokrasi olacak. Herkes canından, malından,
geleceğinden emin olacak. Herkesi kucaklayan tarafsız bir Cumhurbaşkanı olacak.
Devlet yönetiminde liyakat olacak. İstişare olacak. Borçla değil, üreterek
büyüyeceğiz. Bu topraklarda dijital devrimin önünü açacağız. Gençlerimizin
yanında olacağız. Eğitimde fırsat eşitliğini yeniden sağlayacağız. Dünyayla
yarışacak bir ekonomi için, üreticilerimizin karşısında değil, yanında dostu olacağız. Tarımda
yeniden kendi kendine yeten bir ülke olacağız. Büyürken kimseyi geride
bırakmayacağız. Herkesin aşı olacak, işi olacak. Çokça kazanıp, hakça
bölüşeceğimiz bir ülke olacak. Büyürken, enflasyonu, borcu büyütmeyeceğiz.
Yeşil Mutabakata uyum sağlayacağız. Derelerimize, ormanlarımıza, dağımıza,
taşımıza, kurdumuza, kuşumuza, gözümüz gibi bakacağız. Yurtta sulh cihanda sulh
ilkesine dayanan milli ve onurlu bir dış politikamız olacak. Kısacası, biz işbaşına
geldiğimizde, memlekette hayat bayram olacak. Biz hazırız. Milletimiz hazır.
Erdoğan Şahsım Hükümetinin de, onun vesayet rejiminin de notunu milletimiz
verdi. Tasdiknamesini de hazırladı. Ellerine tutuşturmak için de, milletimiz
sandığı sabırsızlıkla bekliyor."
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.