ÖZ;
“AİLE HEKİMLİĞİ SİSTEMİNDE ÇALIŞANLAR ‘KAMU’ VE ‘KAMU DIŞI’ OLARAK BÖLÜNMÜŞ
DURUMDALAR”
Mehmet
Öz yapmış olduğu açıklamasın şu ifadelere yer verdi; “Birinci basamak sağlık
hizmetleri sunumunun en önemli ayaklarından birini oluşturan aile hekimliği
sisteminde, her vatandaşımızın kayıtlı olduğu bir aile hekimi bir de aile
sağlığı çalışanı bulunmaktadır. Bu fedakar sağlık profesyonelleri, her ailenin sağlığını
korumak, geliştirmek ve hastalık halinde erkenden tedavisini sağlamaktadırlar.
Kısacası toplumun en temel yapı taşı olan ailelerin sağlığını korumak için
görev yaparlar.Pandemi boyunca kayıtlı nüfuslarına koruyucu sağlık hizmeti
vermeye devam etmiş, gebe, bebek, yaşlı tüm sağlık taramaları ve aşıları hiç
sekteye uğratmadan devam ettirmişlerdir. 12 yıldır en ücra ve kırsal bölgelerde
yaşayan ailelere dahi kesintisiz hizmet götürmektedirler. Ancak Aile Hekimliği
sisteminde çalışanlar ‘kamu’ ve ‘kamu dışı’ olarak bölünmüş durumdalar
maalesef.”
“ADLARI
KAMU DIŞI AİLE SAĞLIĞI ÇALIŞANI AMA KENDİLERİ KAMU ÇALIŞANIDIR"
Koruyucu
sağlık hizmeti veren 3600 kamu dışı aile sağlığı çalışanı olduğuna vurgu yapan
Öz; "Onları kim koruyor?, Koruyucu sağlık hizmeti veren aile sağlığı
çalışanları 12 yıldır devleti tarafından korunmayı bekliyor.Maalesef kamu dışı
aile sağlığı çalışanları korumasız kalmıştır.
Memur-Sen’in gayretleriyle 424 bin kamu görevlisi kadroya geçerken, en stratejik
en mahrum en ücra yerlerde görev yapan kamu dışı aile sağlığı çalışanları kadro
dışı bırakılmıştır. Bugün bu haksızlığa dur demek için buradayız. Aldığımız
bilgilere göre kamu dışı aile sağlığı çalışanları KPSS puanı ile
yerleştirilmediği için kadroya alınmadığı söyleniyor.Halbuki kamu dışı aile
sağlığı çalışanları arkadaşlarımızın bir çoğu KPSS’ye girmiş ve yüksek puanlar
almıştır. Alım yapılırken sadece KPSS şartı aranmamıştır.Bu arkadaşlarımızla
sözleşme yapılmış ve atamaları valilik onaylı yapılmıştır.Adları kamu dışı aile
sağlığı çalışanı ama kendileri kamu çalışanıdır" ifadelerine yer verdi.
"12
YILDIR KÖLE DÜZENİNE BENZER ŞARTLARDA ÇALIŞMAKTADIRLAR"
Koruyucu
sağlık hizmeti veren aile sağlığı çalışanları kadro haklarının verilmesi
üzerine mağdur edildiklerine değinen Öz; “Aynı işleri yapmalarına rağmen;Eş
durumu tayin hakları yoktur. Oysaki ailenin birlikte olması anayasal bir
haktır.Doğum sonrası izin hakları yoktur. Bu hakkın olmaması hem anne sağlığı
hem bebek sağlığı açısından insan haklarına aykırıdır.Askerlik sonrası dönüş
hakkı yoktur.Kıdem ihbar ve tazminat hakkı yoktur.İş güvenceleri
yoktur.Hastalık izin hakları yoktur.Yer değiştirme hakları yoktur.Bu hakları
olmayan kamu dışı aile sağlığı çalışanları 12 yıldır köle düzenine benzer şartlarda
çalışmaktadırlar ve iş güvencesi zayıf olduğundan hem hastalar hem de amirleri
tarafından mobbinge maruz kalmaktadırlar. Bununla ilgili çok acıklı hikayeler
vardır” dedi.
“ARKADAŞLARIMIZ
KADROYA ALININCAYA KADAR MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEKTİR”
Bu
işin tek çaresi Kastamonu da 27, Türkiye genelinde 3600 kamu dışı aile sağlığı
çalışanlarının kadroya alınması olduğunu ifade eden Öz; “Bu arkadaşlarımız
kadroya alınıncaya kadar mücadelemiz devam edecektir. Açıklanan taslak metin
TBMM’ye gelip görüşülmeye başladığında tüm gücümüzle bastırarak kamu dışı aile
sağlığı çalışanlarının emeğini savunacağız. Bugün buraya gelip çalışanların hak
ve hukuklarına sahip çıkan basın mensuplarına ve sağlık çalışanlarına ayrı ayrı
teşekkür ediyorum. Kazanımlar ancak sendikal mücadeleyle elde edilir ve
kazanımların adresi Sağlık-Sen’dir.”