“YOL ÜZERİNDE NELER
OLDUĞUNU HERKESE ANLATMAK LAZIM”
İstiklal yolunda projesinin olduğunu dile getiren Haberal; "İstiklal yolu tarihi bir milli park. Bizim Korunan Alanlar dersimzi de var. İstiklal Yolu’nda 2 tane projem var. İstiklal Yolu için, ‘Kurtuluştan kuruluşa giden yol’ diyerek,yürüyüşü Kışla Parkı’na kadar değil, Ankara Polatlı’ya kadar götürüp,İstiklal Yolu’nu Çankırı, Ankara, Kastamonu olmak üzere3 ilimizi kapsayacak şekilde uluslararası boyutlara taşıyacağız. Biz burada ‘Kurtuluştan kuruluşa giden yol İstiklal Yolu,SakaryaMeydan Muharebesi’diye panel yaptık ama duyulmadı. Oluşturacağım ekiple İnebolu’dan başlayacağız, doğatepeye kadar yürüyeceğiz.Bu yürüyüşün 10 gün süreceğini düşünüyorum. İstiklal Yolu 3 il, 7 ilçe ve 21 köy olmak üzere toplamda 31 yerleşim merkezi içerisinden geçiyor. İstiklal Yolu toplamda 340 kilometrelik bir yol. Önümüzdeki Mayıs’ın sonunda ben bu yolu yürümek istiyorum. 133 kilometreyi burada ki öğrencilerle yürüyeceğiz, 110 kilometreyi Çankırı'dakiler katılacak, 97 kilometrelik kısmı ise hangi ilin sınırına girdiysekdiğerleri bayrağı devralacak. Yol üzerinde neler olduğunu herkese anlatmak lazım. İstiklal Yolu nasıl başlamış, ne var ne yoksa anlatmak lazım. Bu rotayı gezmek benim projem. İstiklal Yolu en önemli Kurtuluş Savaşı’ndaki yol” şeklinde konuştu.
“İSTİKLAL YOLU MÜZESİ
ŞART”
İstiklal Yolu Müzesi’nin olması gerektiğini dile getiren
Haberal, şöyle konuştu; “Neden bir İstiklal Yolu Müzemiz yok? Üç ili kapsayan,
İstanbul, Ankara, Kastamonu dörtlü kavşağındaki İstiklal Yolu yazısının olduğu
yere bir İstiklal Yolu Müzesi şart.”
“KASTAMONU’DA YAPACAK
ÇOK İŞ VAR, MALZEME ÇOK AMA YEMEK YAPILMAMIŞ”
Yüksek lisans yaptığı yıllarda sahaya bir kez bile çıkmadığını dile getiren Haberal; “Dört duvar arasında ders yapmıştık. Elimize verirlerdi kapkalın kitapları bir de yazdırırlardı. Bize hep kitaplardan okuttular, yazdırdılar. Ancak ben bana öğretildiği gibi teoride kalmayıp öğrencilerime uygulama da yaptırıyorum, görseller kullanıyorum. Hiçbir öğrencime de zorunlu olarak kitap alacaksınız demem. Yapılmayanı yapıyorum. Ankara’da Medeniyetler Müzesi’ne bile götürmediler bizi. Ben öğrencimi sahaya çıkarıyorum. Kastamonu’da yapacak çok iş var, malzeme çok. Her şey var ama yemek yapılmamış, pişirilmemiş. Bulunan mağaralar araştırılmamış sonuna kadar gidilmemiş. Ben oralara gittim ama ben mağara uzmanı değilim. Kastamonu’ya gelen 10 gün buradan çıkamayacak. Loç Vadisi’ne git, 5 gün kalırsın. Macera turizminde biz bunları ortaya çıkaracağız.Bisiklet Federasyonu bize söz verdi. Önümüzdeki yıllarda bisiklet yarışları takvimine alacak. Onun için benden bir rota istemişti, Ilgaz’dan başlayıp Cide'ye kadar bir rota oluşturdum. Uluslararası olarak bunu da hayata geçireceğiz” dedi.
"BURASI HAYALET
BİR ŞEHİR OLARAK, ILGAZ DAĞI YAZ BOYU KAPALI DURUYOR"
Turizm konusunda Kastamonu'nun büyük yanlışları olduğunu dile getiren Haberal;" Hep bir ürün üzerinden gidiliyor. Örnek vermem gerekirse, Taşköprü sarımsak festivali,Tosya da pirinç festivali bu isimler bir marka ama gelen turistler festival yaptığında zaten sarımsağını ve pirincini zaten görecek ve satacaksınız ama sen bu ürünlerin yanına başka ürünler koyulmalıdır.Ben ise bunun için Tosya da doğa sporlarını yaptım sadece pirinçten ibaret yada sarımsaktan ibaret olmadığı göstermemiz lazım.Doğa ve yayla turizm üzerinde çalışmalar yapan birisi olarak en büyük eksikliği söylemem gerekirse, Ilgaz dağında büyük tesisler var ama şuanda hangisi faaliyette? hepsi kapalı. Burası hayalet bir şehir olarak Ilgaz dağı yaz boyu kapalı duruyor. Biz doğa turizmine yöneliyoruz, yaylalar diyoruz . Ilgaz zaten başlı başına yayla turizmi ama kapalı duruyor. İnanılmaz güzel yaylalar var ama kullanan yok. Kalkınma kırsaldan başlar bununda temeli köylüdür. Köylü kalkınacak ki ülke kalkınacak. Bunun için her ilçenin bir değeri vardır. Kastamonu'nun her bir coğrafyası altın değerindedir. Bunu kullandık mı ? hayır kullanamamışız" şeklinde konuştu.