TÜFEKCİ; “İKİNCİ
EL SİTELERDE BİLE İLAÇ VE İLAÇ DIŞI ÜRÜN SATILIYOR”
İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan genel kurulun açılış konuşmasını yapan 26. Bölge Kastamonu Eczacı Odası Başkanı Şule Tüfekci, eczacıların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Tüfekci, şu ifadelere yer verdi; “Mahallenin sağlığı bizden sorulur demiştik 14 Mayıs’ta. Biz eczacılar, ülkemizin dört bir yanında kesintisiz ilaç ve eczacılık hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Toplum sağlığının korunması, farmasötik bakım, doğru ve güvenilir ilaca erişim ve bilgilendirme; bebeğinden yaşlısına tüm halkımızın yanında, yakınındayız. İnternet çağındayız ve özellikle pandemi döneminde internetten alışveriş çok daha yaygınlaştı. Birçok ürün özellikle de gıda takviyelerinde internet alışverişleri arttı. İkinci el sitelerde bile ilaç, ilaç dışı ürün satıldığını görmekteyiz. Toplum sağlığını ciddi anlamda tehlikeye sokan bu duruma karşı güvenilir bilgi, güvenilir danışmanlık hizmetinin alınabileceği tek adres eczaneler ve eczacı danışmanlığıdır.”
“İLAÇ
FİYATLARINDAKİ ARTIŞ, HASTA VE ECZACIYI KARŞI KARŞIYA GETİRİYOR”
Şule Tüfekci, ilaç yokluğuna dikkat çekerek şunları kaydetti; “Pek çok ilaç Euro kuru güncellemesine bağlı olarak piyasada bulunmuyor ya da çok az bulunabiliyor. Yılda bir kez Şubat ayında yapılan kur güncellemesi, bu sene Temmuz ayında da yapıldı. Euro kuru 4,57 TL’den 6,29TL’ye sonra da 7,86 TL’ye yükseldi, fakat günümüzdeki Euro kurunun hala çok altında olması sebebiyle ilaç yoklarının çözümü olmadı maalesef. Ayrıca Medula sisteminde eşdeğer bandın yüzde 5’e düşürülmesiyle ilaç fiyat farklarındaki artış hastalarımızın daha fazla ödeme yapmak zorunda kalmalarına sebep olmakta. Bu durum zaman zaman hastalarla bizleri de karşı karşıya getirebilmektedir. 8 Temmuz 2022 tarihinde beşeri ve tıbbi ürünlerin fiyatlandırılmasına dair kararda değişiklik Resmi Gazetede yayımlandı. İlaçlara yüzde 25 oranında fiyat artışı yapıldı ve eczane karlılıklarında düzenleme yapıldı. Bu düzenleme, 2019 yılından bu yana Tüfe oranlarına göre eczane giderlerinin son 2 yılda 2,5 katına çıkmış olduğu göz önüne alındığında bizlerin sorunlarını çözmede, derdimize deva olmada yeterli olmadı. Baremlerimizde de acilen düzenleme yapılması ayrıca kar oranı ve barem artışlarının belirli bir standarda bağlanması eczane ekonomileri için gerekliliktir. Her 2 eczaneden biri kapanma noktasına gelmiştir. SGK ve ilaç firmaları arasındaki bir konu kamu kurum iskontoları. Firmalar keyfi uygulamaları yüzünden kısmen ya da tamamen iskonto uygulamadıklarında bu ilaçlarda zarar etmemiz dolayısıyla oluşan farkların hastadan talebi bizleri hem SGK yönünden hem de hastalarımız yönünden zor durumda bırakmaktadır. Tarafı olmadığımız bu uygulamanın SGK ve ilaç firmaları tarafından çözülmesi hasta mağduriyetinin önüne geçilmesi açısından önemlidir.”
“ECZACILIK
FAKÜLTELERİ DE AR-GE MERKEZLERİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ”
“Mesleğimizin geleceği açısından sürekli açılan 1997 yılına kadar sayısı 7 iken bugün 60’ı bulan eczacılık fakülteleri endişe vericidir. Sadece 14 eczacılık fakültesinin akredite eğitim verdiği göz önüne alındığında yeni fakültelerin açılmaması, ulusal standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve mesleki sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Sağlık Bakanlığı sağlıkta insan kaynakları 2023 vizyonuna göre 2023 yılında eczacı ihtiyacı 32 bin 900 iken bugün 44 bin eczacımız var. Şu anda 3 bin 950 eczacı kamuda çalışıyor. Kamu kurumlarında, özel hastanelerde, devlet hastanelerinde, ilaç sanayinde daha çok eczacı istihdamı sağlanmalıdır. Alt yapısı ve akademik kadrosu yetersiz açılmış olan eczacılık fakülteleri de Ar-Ge merkezlerine dönüştürülmelidir. Böylece yerli ilaç sanayinin gelişimine de katkı sağlanabilecektir. 12 Ağustos 2022 Tarihinde yayımlanan Sağlık Bakanlığı ek ödeme yönetmeliğinde kamu eczacılarımız açısından mesai içi ek ödeme tutarlarında ve kadro unvan katsayılarında yapılan değişiklik meslektaşlarımızın hastanelerde yönettikleri bütçe, yaptıkları iş, eğitim süreleri ve aldıkları risk göz önüne alındığında yeterli olmamıştır. Türk Eczacıları Birliği tarafından bu konu ile ilgili iptal davası açılmıştır ve umarım ki kamu eczacılarımız lehine bir düzenleme yapılır. Sağlık sistemimizde eczacının yerinin doktor ve diş hekiminden farklı konumlandırılmaması gerekir. Sağlık sistemimizde vazgeçilmez öğeyiz diyorsak unutmamalıyız ki eczacılığın gelecek değeri bizim ellerimizde. Meslek içi eğitimlerle, sürekli eğitimlerle, hasta odaklı eczacılıkla sunduğumuz hizmeti daha yüksek düzeye kanıta dayalı metotla sunarak eczane uygulamalarını güçlendirmek, mesleğimizin imajını yükseltmek değerini arttırmak adına çok önemlidir. Mesleğimizin gelecek teminatlarından biri de hiç kuşkusuz kooperatiflerimizdir. Kooperatifler yani sahibi olduğumuz ilaç dağıtım kanallarının eşitlikçi, şeffaf ve katılımcı yapıları sayesinde hem bugünümüze hem de geleceğe güvenle bakıyoruz. Bunun bilinciyle kooperatiflerimize olan desteğimiz her daim sürmelidir.”
“AMACIMIZ,
ECZACIYA HAK ETTİĞİ DEĞERİN VERİLMESİDİR”
Oda Başkanı Tüfekci; “Yaşamak ve yaşatmak amacımız. Sürdürülebilir ilaç eczacılık hizmet modeli sürdürülebilir sağlık sistemi için eczacıya hak ettiği değerin verilmesidir. Bu hak ettiğimiz değeri almak üzere 23-25 Haziran 2022 tarihinde Konya’da 43. dönem 1. bölgelerarası toplantıda karşılaştırılan eylemlilik sürecimiz başladı. Mücadele ettiğimiz alanlar; ‘İFK baremlerinde düzenleme yapılması, kar oranı ve barem artışlarının belirli bir standarda bağlanarak güncellenmelerinin sağlanması. SGK İlaç Alım Protokolünde ekonomik iyileştirmelerin yapılması. SUT-Medula uyumsuzluğu Kaynaklı Haksız Kesintilerin son bulması. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın çalışma koşulları ve özlük haklarında uygun-hakkaniyetli düzenlemelerin yapılması. Emekli kamu eczacılarının özlük haklarında iyileştirmelerin yapılması. Göç İdaresi protokolünde ödeme günlerinin netleştirilmesi, merkezi sisteme bağlanması ve reçete başı hizmet bedeli verilmesi. Eczane ekonomilerinin ve eczacı istihdam alanlarının katkı, hibeler ve/veya KOSGEB, İŞKUR destekleri ile güçlendirilmesi. SB tarafından Ocak 2022’de güncellenen Majistral Tarife’ye ilişkin SGK Medula güncellemelerinin yapılarak eczacı mağduriyetinin engellenmesi. Sunulan sağlık hizmetinde kalite ve etkinliği artıracak hem de eczacılarımız için can suyu olacak hasta danışmanlık ve takip hizmetleri üzerinden Meslek Hakkı kazanımı. Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması adına kontrolsüz fakülte açılışlarına son verilmesi. Kamu eczacılarından başlayarak evde bakım hizmet ekiplerinde eczacılarında etkin rol almaları sağlanarak yeni istihdam alanlarının oluşturulması. Takviye edici gıdaların Sağlık Bakanlığından ruhsatlandırılarak eczacı danışmanlığında sadece eczanelerde sunulması. İlaç yokluklarının engellenmesi adına ilaç Fiyat kararnamesinde uygun bir modelin kurgulanması. Grip aşılarının eczanelerde eczacı tarafından uygulanmasına yönelik mevzuat düzenlenmelerinin yapılması” dedi.
“MESLEKTAŞLARIMDAN
DUYARLILIK BEKLİYORUM”
Şule Tüfekci son olarak, eczacıların eylemlilik süreciyle ilgili konuşarak şunları kaydetti; “Türk Eczacıları Birliği’ne verilen yetkiyle başlatılan eylemlilik sürecinin 2. periyodundayız. Meslektaşlarımızın bu eylemliğe katılımı, desteği çok önemli. Hep birlikte birliğimizin arkasında durmalı birlikten doğan gücümüzle birlikle ve birlikte hareket etmeliyiz. Haklıyız, haklı olduğumuz isteklerimizi yüksek sesle dile getirmeye de devam edeceğiz. 16 Ekim’de büyük eczacı mitingini hep birlikte gerçekleştireceğiz. 26. Bölge Kastamonu Çankırı Karabük Eczacı Odası olarak tüm üyelerimizle, ailelerimizle, çalışanlarımızla hep birlikte orada olacağız. Bu duyarlılığı meslektaşlarımdan bekliyorum.”
Tüfekci’nin konuşmasının ardından 26. Bölge Kastamonu Eczacı Odası tarafından, sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Ağrı’nın Doğubeyazıt ilçesinde çocuklar için yaptırılan oyun parkının videosu izlendi.
YILMAZ; “SESİMİZİ
YÜKSELTMEMİZ GEREKİYOR”
Türk Eczacıları Birliği 2. Başkanı Ecz. İ. Orkun Yılmaz ise, 11 Ağustos 2021’de yaşanan sel felaketi sonrasında Türk Eczacılar Birliği tarafından Bozkurt ilçesinde bir kütüphane yaptırılması kararının kongreden geçtiğini ve sürecin ihale aşamasında olduğunu kaydetti.
43’üncü dönem TEB Merkez Heyeti’nin çalışmalarını ve son 10 ay içerisinde neler yapıldığını anlatan Orkun Yılmaz, 16 Ekim’de gerçekleştirilecek olan miting hakkında şu ifadelere yer verdi; “16 Ekim’de Büyük Eczacı Mitingimiz var. 2009’dakinden daha büyük bir katılım olmasını bekliyoruz. 40 binin üzerinde bir meslektaşımız çalışanlarıyla orada olacaklar. Miting sonrasında tam kapatma eylemi uygulayacağız. Bununla ilgili miting komitesini kurduk. Odalarımızdan da ülkemizin coğrafi bölgelerine göre eczacı odalarını aldık. İstanbul’u da yazdık ama İstanbul Başkanımız en son ben bir danışayım, ondan sonra size cevap vereyim dedi. Oysa Ağustos sonunda eczaneleri kapatıyordu onlar. Bir basın açıklaması yapmışlardı. İzmir, Antalya, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Malatya, Erzurum, Trabzon, Samsun, Bursa ve Konya. Bu mitingi çok önemsiyorum. Sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Mücadelemizi müzakereyle devam ettiriyoruz ama mücadele zamanı geldi. Bazen ‘Neden daha hızlı hareket edilmedi, neden eylemlere hızlı bir şekilde başlanmadı’ gibi yorumlar da geliyor. Odaların hazırlanması gerekiyordu, yaz tatilinin bitmesi, okulların ve Meclisin açılması gerekiyordu ki ses daha hızlı oraya gitsin. 18 Eylül’e kadar ikinci periyottayız. Bu mitingi bizler hem haklarımızı, hem de halkımızın haklarını savunmak için yapıyoruz. Bunu iyi anlatmamız gerekiyor. Halkımızı zora sokan durumlardan biri ilaç yokluğu, ikincisi ceplerinden çıkan para arttı. Eskisi gibi yüzde 10, yüzde 20 değil. Çoğu zaman verdikleri ücret ilacın parasını geçiyor. Dolayısıyla hastalarımıza bunu iyi anlatalım. Toplum bu eczacı mitinginin aslında kendi haklarının da savunulduğunu bilsin. Sesimizi duymayanlara sesimizi daha fazla duyuracağız. Bu arada da müzakerelerimiz de devam ediyor. Bu eylemliliğe bölge olarak tam destek verileceğinden hiç şüphem yok.”