Oda Başkanı Butur, yaptığı açıklamasında, iklim değişikliği nedeniyle bu sıkıtnıalrı yaşamanın kaçınılmaz olacağına vurgu yapraak TARSİM Sigortası yaptırılmasının önemine dikkat çekti. Ayrıca Butur, DSİ’nin dere yatakalrını genişletmesi ve derinleştirmesi gerektiğini belirterek; “Çiftçilerimizi emeğine yazık etmeliyim, tedbirler alınmalı, kimin üzerine ne düşüyorsa onu gerçekleştirmelidir” ifadelerine yer verdi.
BUTUR; “MAĞDURİYET
BÜYÜK”
27 Haziran’da yaşanan sel felaketi Kastamonu’da birçok tarım arazisinin hasar görmesine yol açtı. Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, açıklamasında toplam 50 köyde tarım arazilerinin zarar gördüğünü kaydetti. Mehmet Butur sel afeertinin oluşturduğu tahribata ilişikin şu açıklamaları dile getirdi; “Kastamonu merkezde 50 köyde bulanan tarım alanları zarar gördü. Bu köylerin özelliği ise katma değer yüksek ürünlerin üretiliyor olması. Bu alanlar, dere yataklarında bulunan verimli araziler. Sebze, silajlık mısır, pancar gibi katma değeri yüksek ürünlerin üretildiği arazilerde zararlar çok. Köylerimizin zararları çok fazla, şu anda köylerimizdeki muhtarlar zararlarla ilgili Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne müracaatlarını gerçekleştirdiler. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ndeki komisyonlar da tarım arazilerinde zarar tespit raporu düzenliyorlar. Vatandaşlarımızın zararının ne kadarını karışılabilirsek, o kadar iyi. Sadece geçimini arazilerden sağlayan çiftçilerimiz var , mağduriyet büyük” dedi.
“DERE YATAKLARI
DERİNLEŞTİRİLİP, GENİŞLETİLMELİ”
Afetlerde alınabilecek tedbirleri de dile getiren Butur; “Dere yataklarımız çok daraldı. Bu daraltılan dere yataklarının genişletilmesi lazım. DSİ personelleri, muhtarların inisiyatifine bırakılmadan suyun az olduğu zamanlarda, DSİ operatörleri suya girip, dere yataklarını derinleştirme ve genişletme işlemi yapmalı. Vatandaşların ve muhtarların inisiyatifine bırakılmadan, dere yatağının hakkı verilmelidir. Bir diğeri ise kurumlarımız, öncelikleri iyi tespit etmeli. Kastamonu’da toplam 31 köprü zarar gördü. Köprü girişlerine taştan duvar örülmeli ve dere ıslahı oralarda çok iyi yapılıp, planlanmalıdır. Artık meteoroloji ne zaman, ne kadar yağış olacağını önceden bildirmesini yapıyor. Bu aşamada kurumlarımız, barajlar dolduğunda tahliye etmeli, nefes aldırılmalı en azından çok şiddetli yağdığı zaman sular barajda tutulmalıdır. Çiftçilerimizi emeğine yazık etmeliyim, tedbirler alınmalı, kimin üzerine ne düşüyorsa onu gerçekleştirmelidir” dedi.
“TARSİM SİGORTASI
ZORUNLU HALA GETİRİLMELİ”
Butur açıklamasında Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) da önemine değinerek; “Tarımlauğraşan vatandaşlarımızın artı TARSİM Sigortasından kaçışı yok . En önemli tedbirlerden biri budur. Devlet yüzde 50’sini karşılıyor. Küresel ısınma iklim değişikliğine sebep oluyor ve beraberinde bu afetler yaşanıyor. Bundan kaçış yok maalesef. Bunun tedbiri deTarsim Sigortasıdır. Sigortasını yaptıranlar zararlarınıza muhatap bulup zararları karşılanıyor. Tarım Bakanımızda üstüne basarak söylüyor ‘Araba aldığınız zaman nasıl sigortasını yaptırıyorsanız, TARSİM sigortasını da yaptırın’ diyor. TARSİM Sigortası mecburi olmalıdır. İhmal karlık yapmadan sigortayı yaptırılıp, devletin doğrudan gelir parasından da kesmelidir” dedi.
"AFET KAPSAMINA
GİRİLDİ"
Son olarak Butur şunları kaydetti; “Kastamonu afet kapsamına girdi.Bunun da bize çok katkıları olacağını düşünüyorum. Kastamonu’da selde zarar gören köprülerimiz, yollarımız afet kapsamına girdiğinde maliyet bazında çok rahatlatacaktır. Afet kapsamına girmesine sebep olanlara da teşekkür ediyorum.”