Başkan
Öz, açıklamasında, sağlık alanında yapılması planlanan düzenlemeleri önemli
bulduklarını dile getirerek; “Sağlık çalışanlarının birçok sorununun temelini
istihdam yetersizliği oluşturmaktadır. Ağır iş yükü öyle bir hale geldi ki sağlık
çalışanlarının yüzde 80’inden fazlası tükenmişlik hissi yaşadığını
söylemektedir. Bu ağır iş yükünün önüne geçilebilmesi için her yıl 60-70 bin
sağlık çalışanı istihdamının yapılmasının şart olduğunu Sağlık-Sen olarak her
fırsatta dile getiriyoruz. Bu bir talep değil zorunluluktur“ ifadelerine yer
verdi.
“YAPILMASI GEREKEN FEDAKAR
SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZIN ÖDÜLLENDİRİLMESİDİR”
Sağlık
Sen Kastamonu Şube Başkanı Mehmet Öz, 1 Mayıs’ın alın terinin, emeğin ve
örgütlü mücadelenin sembol günü olduğunu vurgulayarak, tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek
ve Dayanışma Günü’nü kutladı. Başkan Öz, ‘Örgütlü Sendika, Güçlü Toplum’
diyerek dün olduğu gibi bugün de seslerinin yükseleceğini ifade ederek, şöyle
devam etti; “Sorunlarımızı dile getirecek, mücadelemizi pekiştireceğiz. 2021’in
‘Sağlık Çalışanları Yılı’ olması nedeniyle geçen yıl Ankara Şehir Hastanesi
önünde 1 Mayıs’ı kısıtlı imkanlarla kutladık. Çünkü pandemi sürecinde en çok
yükü sağlık çalışanlarımız omuzladı. Olağan durumlarda olduğu gibi salgınla kora
kor mücadele edip daha fazla can kurtarmak, şifa dağıtmak amacıyla gecelerini
gündüzlerine kattılar. Üstelik tüm bunları kendi canları pahasına yaptılar.
Ailelerini, yakınlarını, yuvalarını haftalarca göremediler, sevdikleriyle
uzaktan bakışarak yetindiler. Can kurtarmak için fedakarca çalışan binlerce
sağlık çalışanına maalesef virüs bulaştı ve ne yazık ki 500’den fazla
arkadaşımızı kaybettik. Vefat edenlere Allah’tan rahmet dilerken, hasta
olanların bir an önce şifa bulmasını temenni ediyoruz. Sağlık çalışanlarımız bu
süreçte adeta destan yazdı. Göstermiş oldukları fedakarlıkların tarifi mümkün
değildir. Gelinen noktada sağlık çalışanlarımızın üstün gayret ve fedakarlığı
ile virüs gündem olmaktan çıktı. Vakalarda yaşanan azalma ve kısıtlamaların
kaldırılmasıyla normal hayata dönüş yaptık. Bu noktada şimdi yapılması gereken
fedakar sağlık çalışanlarımızın ödüllendirilmesidir. Bu hususta
Cumhurbaşkanının 14 Mart Tıp Bayramı’nda müjdesini verdiği bazı düzenlemeleri
önemli buluyoruz.”
“TALEP DEĞİL, ZORUNLULUKTUR”
Şiddet
olaylarına ve malpraktis davalarına karşı sağlık çalışanlarını koruyacak
önlemlerin alınması, sabit ek ödemelerin merkezi bütçeye aktarılarak tek
kalemden ödenecek olması, merkezi yönetim bütçesinden performans ödemeleri için
ilave kaynak aktarılarak ek ödemelerde artış yapılacak olması, ücretlerde
yapılacak iyileştirmenin emekliliğe de yansıyacak olması, aile hekimlerinin
temel ücretlerinde artış yapılacak olması, 3600 ek göstergeden yararlanacak
olanların kapsamının genişletilmesi noktasında atılacak adımları önemli bulduklarını
belirten Öz; “Bu düzenlemelerin adalet ve hakkaniyet duygusu esasıyla, bir an
önce hayata geçirilmesini temenni ediyoruz. Aksi halde yeni mağduriyetler
doğacak ve bundan en büyük darbeyi sağlık sistemi görecektir. Özellikle son
dönemlerde ekonomide yaşanan dalgalanma ile tüm kamu çalışanlarının olduğu gibi
sağlık emekçilerinin de alım gücü düştü. Çarşı pazarda yaşanan pahalılık adeta
cep yakıyor. Burada aslolan tüm emekçi kesimini enflasyon canavarına
ezdirmeyecek adımların atılmasıdır. Ekonomide istikrarın sağlanması başta kamu
çalışanları olmak üzere tüm toplumun ortak beklentisidir. Sağlık çalışanlarının
birçok sorununun temelini istihdam yetersizliği oluşturmaktadır. Ağır iş yükü öyle
bir hale geldi ki sağlık çalışanlarının yüzde 80’inden fazlası tükenmişlik
hissi yaşadığını söylemektedir. Türkiye’de bir sağlık çalışanı dört sağlık
çalışanının yapması gereken işi tek başına yapıyor. Bu ağır iş yükünün önüne
geçilebilmesi için her yıl 60-70 bin sağlık çalışanı istihdamının yapılmasının
şart olduğunu Sağlık-Sen olarak her fırsatta dile getiriyoruz. Bu bir talep
değil zorunluluktur” dedi.
Sağlık
çalışanlarının bir diğer önemli sorununun da sermaye adaletsizliği olduğunu
vurgulayan Öz; “Yapılan düzenlemeler sorunu ortadan kaldırmak yerine, ne yazık
ki daha da derinleştirmiştir. Bu sorunun sağlık çalışanları üzerindeki olumsuz
etkisi, koronavirüsle mücadele sürecinde de etkisinden, adaletsizliğinden hız
kesmedi. Sağlık çalışanları için refah, adalet, hakkaniyet ve huzur dağıtması
gereken döner sermaye sistemi, mevcut haliyle tam tersini yapıyor, çalışma
barışını bozuyor. Adaletsizlik üzerine kurulu bu sistemden bir an önce
dönülmelidir. Adil bir ücret politikası mutlak surette oluşturulmalıdır. Milletimizin
ve ülkemizin güvencesi vefakar sağlık çalışanlarının sorun ve beklentileri
elbette bunlarla sınırlı değildir. Öncelik ve önem arz eden saymış olduğumuz
hususların karşılanıp çözüme kavuşturulması, sağlık çalışanlarımızın yüzünü
güldürürken, üzerlerindeki yükün hafiflemesine yol açacaktır. Sağlık-Sen
olarak, sağlık çalışanlarımızın yüzü ne kadar çok gülerse, üzerlerindeki yük ne
kadar hafiflerse, ülkemizin ve milletimizin yüzünün de çok daha fazla güleceği
inancındayız. Bu vesileyle, üreten ve alın teri akıtan tüm emekçilerin 1 Mayıs
Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, birliğimizin, beraberliğimizin,
kardeşliğimizin daim olmasını diliyoruz”