Kastamonu’nun Beyçelebi Mahallesi Muhtarı Rıfat Cozuroğlu,
hayırseverlerin kendisine teslim ettiği kıyafet ve ev eşyalarını, Hedanioğlu
Camii’nin kullanılmayan gasilhanesinde depolayarak ihtiyaç sahiplerine
ulaştırıyor. Mağaza havası verdiği gasilhanede çocuk kıyafetlrinden yetişkin
kıyafetlerine onlarca kıyafet ve ayakkabı bulunuyor.
“İLÇELERİMİZDEN BİLE İHTİYAÇ SAHİBİ
AİLELER GELİYOR”
Gasilhanedeki ölülerin yıkandığı mermeri ayakkabılarla
donatan Muhtar Cozuroğlu, ihtiyaç sahiplerinin ilk geldiklerinde biraz
şaşırdığını fakat daha sonra alışmaya başladıklarını söyleyerek, “Mahallemde
ihtiyaç sahiplerini bildiğim için ben bunları alıp, ihtiyaç sahiplerine
ulaştırayım dedim. Her geçen gün güçleniyoruz. Belirli kişiler kıyafet
götürüyor. Bize gelen kıyafetleri buradan ben kendim ayırıyorum. Temiz
olmasına, yırtığı söküğü olmamasına, beğenmediğimiz değil aksine giyemediğimiz
veya dar gelen, bol gelen kıyafetlerimizi değerlendiriyoruz. İnanın bazen çok
güzel kıyafetler geliyor bizlere. Bunu kendi mahallemde başlatmış olmama rağmen
diğer mahallelerden gelenlere de aynı yardımları yapıyoruz. Mahallemin dışında
inanın bazen ilçelerimizden bile ihtiyaç sahipleri geliyor ve biz, onlara
kıyafetler veriyoruz” dedi.
"BİZİM İÇİN YERDEN ZİYADE
YAPTIĞIMIZ HAYIR"
Hayırseverlerin kıyafetlerini gasilhanede güzel bir sunumla
ihtiyaç sahiplerine ulaştırdığını söyleyen Muhtar Cozuroğlu, “Bizim için yerden
ziyade yaptığımız hayır önemli. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızı belediyemiz
yıkadığı için burası bir süredir boştu. Ben de burayı bu şekilde kullandım, sağ
olsun yardımcı oldular. Gelenler ilk başta şaşırsa da zamanla alışıyorlar.
Kıyafetlerimizi güzelce dizdik ve ihtiyaç sahipleri buradan yararlanabiliyor”
diye konuştu.
“HER YERDEN BİZE KIYAFETLER GELMEYE
BAŞLADI”
Ankara, İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde yaşayan
hayırseverlerin kendilerine kıyafet gönderdiğini kaydeden Cozuroğlu, “Burada
görülenler hayırseverler tarafından ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere
topladığımız eşya ve kıyafetler. Bunu ben değil mahallem, Kastamonu halkı
ve hayırseverlerle birlikte yapıyoruz. Çünkü tek el ile hiçbir şey olmaz.
Burada sizlerde bizim sesimiz oluyorsunuz. Duyuru çok önemli, bu duyuru
neticesinde İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerimizden sosyal medyadan, görsel
basından bunların çok etkisi var. Bu illerden dahi bana kıyafetler geliyor.
Burada hiç kullanılmamış, hatta giyilmemiş kıyafetlerde bulunuyor. Ben, göreve
geldikten sonra 2016 yılında ‘ne yapabilirim’ diye düşündüm. Malum bütçemiz
belli. Herhangi bir ödeneğimiz yok. Kendi oturduğum mahallemden esinlenerek ilk
etapta küçük çapta bu tür hayır işlerine başladım. Durumu takip ettiğimde
gerçekten ihtiyaç sahibi aileler belirmeye başladı. Biz, yaptığımız bu işleri
çevremize duyurduk. Basında haber oldu. Bana her taraftan giyim eşyaları
gelmeye başladı” şeklinde konuştu.
“GÖNÜLDEN GELMEZSE BU İŞİ ZORLA YAPAMAZSINIZ”
Muhtarlığın küçük olmasından ötürü depo olarak gasilhaneyi kullandıklarını
ifade eden Muhtar Cozuroğlu, "Bu kıyafetler ikinci el kıyafet. Bu kişiye
dar gelmiş bir kıyafettir. Kıyafet çok yeni, bunu geri dönüşüme göndermek
gerçekten çok yazıktır. Geri dönüşüm tabii ki bizler için iyi bir şey, bizlere
iplik, kumaş gibi geri olarak dönüyor. Ama bizim insanımız şu anda o ipliği,
kumaşı ne yazık ki alamıyor ya da giyemiyor. Öncelik bana kıyafet lazım. Her
bize gelen kıyafeti de almıyoruz. Vatandaşlar getirip bırakıyor ama biz, ondan
sonra kontrol ediyoruz. En büyük güzellik paylaşmaktır. Paylaşırsak azalmayız
aksine daha da güçlü oluruz. Ben burada ayırıyorum. Beğenmediğim bir kıyafeti
bize gelen ihtiyaç sahibine vermiyoruz. İnsanlar buraya kıyafet almaya geliyor.
Şu anda bize Kastamonu’nun merkez ve ilçelerinden çok sayıda ihtiyaç
sahibi aileler geliyor. Nasıl ihtiyacı olduğunda bir kişi kıyafet almak için
mağazaya gittiyse ama o insanlar, mağazaya değil bize geliyor. 1 yıl önce
bizden kıyafet almış birisi, 1 yıl sonra tekrar gelip bizden kıyafet istiyor.
'Benim pantolonum ya da gömleğim eskidi ya da yırtıldı, yenisi var mı' diye
soruyor. İnanın ki o kadar mutlu oluyorum ki ben. Bu gönülden gelen mutluluk
ile alakalı. Gönülden gelmezse bu işi zorla yapamazsınız. Ben bu yüzden
kendimde böyle bir görev edindim” ifadelerini kullandı.