Kastamonu'da
son günlerde yapılan açıklamalara atıfta bulunan Başesgioğlu, Kastamonu'da
siyasetin tam bir güç gösterisine döndüğünü ifade ederek, 'Parası olanların güçlü olduğu algısını
kabullendirmek istiyorlar'' dedi.
''BİR
BARDAK ÇAY BİLE İÇEMİYORLAR''
Türk
halkının siyasete küstüğünü iddia eden İl Başkanı Mustafa Başesgioğlu, ''Şehrimizin
sorunları ortak akılla,tüm kesimlerin onayıyla,tespit edilsin,çözüm yolları da
yine ortak bir akılla belirlensin ki ; halkımızın yararına ilgili makamlardan
onay çıksın .
Gel gör
ki ; Birbirine selam vermeyen,bir bardak beraber çay içmeyen, sohbet etmeyen
her fırsatta birbirlerine halkımızın tasvip etmediği şekilde söz düellosuna
giren halkın gündeminden uzak,alakasız konuların tartışılmasından bıktılar,
usandılar'' dedi.
''GÜÇ
GÖSTERİSİNE DÖNDÜ''
İlimizdeki
siyasetin tam bir güç gösterme alanına döndüğünü söyleyen İl Başkanı
Başesgioğlu, ''Parası çok olanların güçlü olduğu seçimlerde daha şanslı olduğu
algısını topluma kabullendirme çabaları çok net ortada . İleriki günlerde ilk
sıralar için neler olacağını hep beraber göreceğiz . Bu algıyı kabul
etmeyeceklerdir. Kastamonu’nun geleceğini,temsiliyetini bu algıya parası
olanlara teslim etmeyeceklerine sonuna kadar inanıyorum. Çünkü; harcanan
paraların ileride misliyle geri alma çabaları olacağını bilmekteler . Halkımızın
gerçek gündemi bunlar değil . Hayat pahalılığı,yoksulluk,işsizlik,her geçen gün
bir önceki ayı aratır bir tablo ortada . Tüm kesimlerin mutsuzluğu ve
güvensizliği çok açık ortada'' ifadelerine yer verdi.
Başesgioğlu,
şöyle devam etti;
''Yandaşları
ziyaretleri bırakıp d a halkın arasına bir gün girseler tüm gerçekleri
görecekler sürekli 'sen,ben, bizim
oğlan' toplanarak salonlarda hamaset yapmakla bu işler olmuyor. Fırınlara, kasaplara
uğrasınlar bayat ekmek, gram ile kıyma alanları, marketlerin kasalarında
aldıkları ürünleri ödeyemedikleri için geri bırakmak zorunda olan insanları
görsünler. Fakirlere yardım rekorları kırarak insan mutlu olur mu ? Fakirliği
yok ederek, son vererek insanlar mutlu
olur . Halktan kopuk,yorulmuş,enerjisi bitmiş bir idarenin kendi dünyasından
kopması beklenemez . Çare; Acilen Ülkemizde üretim seferberliği ilan edilmeli .
Başta kamu olma üzere ciddi bir tasarruf yapılmalı, bu tasarruf diğer
kaynaklarla birlikte acilen tarıma, besiciye, köylüye üretimde olan tüm
kesimlere denetlenerek ve takip edilerek karşılıksız verilmelidir . Halkımızın
sürekli ihtiyacı olan başta acil gıda ürünleri ve bebek ihtiyaçlarından tamamen
KDV sıfırlanmalı .Döviz garantili mevduat sistemi adaletsizdir. Yoksullara
milyonerlerin döviz farkları ödetilmemelidir .Ülkemizin tek çaresi üretim
olmadan refah olmaz, bolluk olmaz,enflasyonla mücadele olmaz . Her şeye rağmen
umutsuzluk yok .
27
milyon genç vatan evlatları var bu ülkede . Hiç ayrımsız siyasetin en
tepesinden başlayarak demokrasinin gereği koltuklarından kalkmayanları hep
beraber gönderelim görün bakın ne cevherler,ne yiğitler geliyor.''