CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Öz'ün, geçtiğimiz günlerde sağlık çalışanlarını başka sendikaya geçmemeleri konusunda tehdit ettiğini iddia ederek, '' Kastamonu'daki sağlık çalışanları, günü geldiğinde bu anlayışa karşı gerekli tavrı alacaktır'' dedi.
Geçtiğimiz günlerde Vali Avni Çakır ve AK Parti heyetinin Tarım ve Orman Bakanı Eski Bakanı Bekir Pakdemirli'yeverdiği 'Fahri Hemşehrilik Beratı' üzerinden de eleştiri yapan CHP İl Başkanı; heyetin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikli Bakanı Murat Kurum'a, vermeyi planladıkları beratı vermeyi başaramadıklarını kaydetti.
Diğer taraftan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur'ungeçtiğimiz gün yaptığı açıklamada pahalılığın gerekçesi olarak 'aracıları' göstermesine de tepki gösteren Erbilgin, '' Kendisini var etmek, kendisini zenginleştirmek, partisini korumak için o koltuğu işgal ediyor'' diye kaydetti.
Son olarak Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu'na seslenen Erbilgin, şu ifadelere yer verdi; Sayın Vidinlioğlu, pahalılık nedeniyle geçen yılki kadar yardım yapamayacaklarını söylemişlerdir. Bir önceki ramazan ayında sadece bir reklam ajansına yüklü miktarda para vermişlerdir. Bütçeyi doğru planlasınlar. Rant sağlanan yerler birazcık kısılsın, bu şehirde yaşayan insanlarımızın ihtiyaçlarını görmek için el birliğiyle adım atılsın. Buna da hazırız.''
Konuşmasına; İstiklal Marşı'nın kabulünün 101'nci yılını kutlayarak başlayan Erbilgin, şu ifadelere yer verdi; ''İstiklal Harbi'nin en buhranlı dönemlerinde Yunan ordusunun Eskişehir-Afyon hattına ilerlediği bir dönemde ordumuza inanç, güven ve cesaret aşılayan İstiklal Marşı'mızınkabulünün üzerinden tam 101 yıl geçti. Bizler bugünlere ulaştıranların ruhları şad olsun.''
Bugün itibariyle CHP İl Başkanlarının Kastamonu'da toplanacağını hatırlatan Erbilgin, ''Pazartesi ve Salı günü, Karadeniz masamızı Kastamonu ilinde; Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında toplayacağız. İl Başkanlarımız, Pazartesi günü ilimizde olmaya başlayacaklar. Akşam, kendi aramızda bir buluşma yapacağız, salı günü saatini sizlere ileteceğimiz bir zaman diliminde sayın Oğuz Kaan Salıcı bir basın açıklaması yapacak. Daha sonra iktidar mücadelemize hazırlık için kapalı toplantımıza geçeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak il ve ilçe kongrelerimizi tamamladık. Kadın ve Gençlik Kollarımızda yeni görevlendirmeleri yaptık ve olası ve bizim de istediğimiz bir erken seçim için tüm hazırlıklarımızı daha da yoğunlaştırmak üzere görevimize başladık''
Sağlık çalışanlarına, fedakarca çalışmalarından dolayı teşekkür eden CHP İl Başkanı Erbilgin, Kastamonu'da görev yapan sağlık çalışanlarının fedakarca çalışarak bir çok anlamdaki eksikliği gidermeye çalıştıklarını söyleyerek, şöyle devam etti;
''Geçtiğimiz günlerde bir buluşmada Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Öz, Türkiye'deki otoriterleşmenin ve tek adam anlayışının yansıması olarak bulunduğu toplantıda 'Başka yerlere geçerseniz, başınıza bir hal gelir' diyerek içine biraz da latife katarak sağlık çalışanlarımızı tehdit etmiştir. Kastamonu'daki sağlık çalışanları, günü geldiğinde bu anlayışa karşı gerekli tavrı alacaktır. Bundan şüphemiz yok. Sağlık çalışanlarımızın herhangi birisinin örgütlenme özgürlüklerine müdahale edilmesini doğru bulmadığımızı bildirmek isteriz. Yine aynı toplantıda; Kastamonu'da biz, zaman zaman Kastamonu'daki odaların siyasi partilerin arka bahçesi olmasını yanlış olacağını, şehrimizin gelişiminde bir takoz işlevi gördüğünü belirtmiştik. Sağlık-Sen genel başkan vekili, böyle bir durumdan çok mutlu olacağını beyan ederek aslında tespitimizin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha görünür hale getirmiştir.''
''ÖNGÖRÜSÜZLÜK ÖRNEĞİDİR''
Erbilgin, şöyle devam etti;Hepimiz, Ağustos ayında bir sel felaketi yaşamıştık. Bu afetin acıları ve yaraları henüz sarılmadı. Ancak, Kastamonu'da siyasi bir popülizm, kendi kariyeri olarak planlamaya çalışanlar, buradan hareketle fahri hemşehrilik beratı verilmesi için İl Genel Meclisi'nde üç bakan için karar almışlardı. Biz de demiştik ki; sel felaketi bütün Türkiye'nin el uzattığı bir süreci yaşattı, belediyelerinden merkezi hükümetine kadar. Bunun doğru olmayacağını belirtmiştik. Ancak İl Genel Meclisi kararıyla; Tarım ve Orman Eski Bakanı Bekir Pakdemirli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre Şehircilik ve İklim DeğişikliğiBakanı Murat Kurum'a fahri hemşehrilik beratı verilmesi kararlaştırılmıştı. Şuanda Kastamonu'yu yönetenlerin, yön ve şekil vermeye çalışanların öngörüsüz ve basiretsizliğinin bir ifadesi olarak bu berat meselesini sizle paylaşmak isterim. 19 Şubat 2022'de eski bakan Bekir Pakdemirli ziyaret edilmişti. O ziyarette bir ilin fahri hemşehrilik beratının sadece AKP Kadın Kolları Başkanı ve İl Başkanının vermesi uygunmuş gibi, yanına hepimizin valisi olması gereken Vali Avni Çakır da dahil edilerek Bekir Pakdemirli'ye bir hemşehrilik beratı verilmiştir. Bu hemşehrilik beratını, henüz adam odasında yerine yerleştirmeden 4 Mart 2022 tarihinde bir gece yarısı kararnamesiyle görevden alınmıştır. O gün o beratı verenler, muhtemelen 4 Mart gecesi, 'eyvah biz ne yaptık’ diye düşünmüşlerdir. Öyle düşünmüş olmalılar ki; 10 Mart 2022'de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bozkurt Belediye Başkanı Muammer Yanık, Valimiz Sayın Avni Çakır, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Selçuk Aslan, Bozkurt Kaymakamı Murat Atıcı ve ne hikmetse Bozkurt AK Parti İlçe Başkanı Murat Gürsoy'la birlikte ziyaret ettiler. Hazırlamış oldukları fahri hemşehrilik beratını Süleyman Soylu ben de koltuğumdan olmayayım diye düşünmüş olmalı ki; veremediler. Henüz çok sıcak. 12 Mart 2022 tarihinde, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Milletvekilimiz Metin Çelik, İl Başkanı Doğan Ünlü, İGM Başkanı Güray Parçal ve AKP Belediye Başkanlarının yer aldığı geniş bir heyetle ziyaret edildi ve yine muhtemelen, eğer sayın Vali burada değil, sonra verelim diye düşünmemişlerse, Murat Kurum da koltuğundan olmamak adına hemşehrilik beratının verilmesini uygun görmedi. Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanından başlayan, İl Genel Meclisi Başkanı Güray Parçal'a kadar uzanan ve hatta Metin Çelik ve Sayın Vali'yi de kapsayan bir öngörüsüzlük örneğidir. Temenni ediyoruz ki en kısa sürede o hemşehrilik beratları, ilgili bakanlara ulaştırılır.''
''AK PARTİ'Yİ ALKIŞLAMAKTAN ÖTE YAPABİLECEĞİ BİR ŞEY YOK''
''Diğer yandan Kastamonu, potansiyeli olan, gelişmeyi, büyümeyi, ilgiyi hak eden bir Anadolu şehri. O nedenle başta siyasetçiler olmak üzere herkesin doğru adımlar atması gereken bir şehir. Geçtiğimiz günlerde Ziraat Odası Başkanı bir açıklama yayınladı. Türkiye ve Kastamonu'daki pahalılıktan aracıları sorumlu tuttu. Tarımdaki bütün sorunları aracılara bağlayan bir yaklaşım içinde bulundu. Çünkü, Ziraat Odası Başkanı Butur'un ikinci bir şapkası var. AKP üyesi ve İl Genel Meclisi üyesi. AKP üyesi olduğu için, peşpeşeyaşadığımız mazot zamlarından hiç bahsetmedi. Şapkalarından birisi, İl Genel Meclisi AKP üyesi olduğundan, gübre fiyatlarından hiç bahsetmedi. Çiftçinin yaşadığı bütün zorluğu aracılara yıktı geçti. Ancak, hemen bir iki örnek verelim. 22 Şubat'ta çiftçiden tonu bin 750 liraya alınacağı açıklanan arpa, yurt dışından 4 bin 500 liraya ithal edildi. Hükümet kendi çiftçisinden arpayı bin 750 TL'ye alırken, dışarıdan 4 bin 500 liraya aldı. Oda başkanı bu konulara hiç girmedi. Geçen yıl mazotun litresi Kastamonu'da 6 lira 78 kuruşmuş, bugün ise 23 lirayı geçmiş durumda. Değerli oda başkanı bu meselelere hiç girmedi. Çünkü mazotun değeri yüzde 240 artmıştı. 115 litre mazot alan dört çeker bir traktörün deposu geçen yıl 780 liraya dolarken, bugün neredeyse asgari ücretin de yarısını geçer bir biçimde 2 bin 650 liraya dolar hale geldi. Gübre ve Mazot fiyatlarından bahsetmeyen bir Ziraat Odası Başkanı, görevini yapmıyor demektir. Kendisini var etmek, kendisini zenginleştirmek, partisini korumak için o koltuğu işgal ediyor demektir. Umarım, akşam yattığında, başını yastığa koyduğunda bir vicdan muhasebesi yapar. DAP gübresinin tonu 10 bin 500 liraya, Üre gübresinin tonu 12 bin 250 liraya, cam gübresinin tonu ise 7 bin liraya ulaşmış durumdadır.Bizler, il kongremizde; ziraat odası başkanından, şoförler odası başkanına kadar bütün oda başkanlarını kongremize davet ettik. Sivil Toplum Kuruluşları, bu tür davetlere icabet etmesi Türkiye'nin her yerinde adettendir. AKP üyesi ve yetmez parti yöneticisi ve yetmez İl Genel Meclisi üyesi oldukları için, bu tür kongrelere gelemez, gelemedikleri gibi bir nezaket mesajı iletemezler durumdalar. Çünkü, Butur ve avalisi, muhalle toplantılarında AKP'yi alkışlamaktan öte yapabileceği hiç bir şey yok. O nedenle Kastamonu'nun doğru bir biçimde ayağa kalkması, 400 bine yaklaşan nüfusuyla beraber şehrin kalkınması için oda ve yönetim anlayışının bütün kurumlarda doğru bir biçimde değişmesi gerekiyor.''
''RANTTAN KISIN, HALKA DAĞITIN''
''Önümüz Ramazan ayı. Ağır bir kışın içerisindeyiz. Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla 'Kara Kış Fonu', belediyelerimizde oluşturuldu. Ramazan ayından önce ve hala bu dayanışmayı gerçekleştirmeye gayret ediyoruz. Yurttaşlarımızın ihtiyaçlarına belediyelerimiz aracılığıyla ulaşmaya çalışacağız. İl Başkanlığı olarak da imkanlarımız ölçüsünde yurttaşlarımızın ihtiyaçlarının yanında olmaya gayret ediyoruz. Bu vesileyle buradan sayın Vidinlioğlu'na da çağrı yapmış olayım, darlık çok. İnsanlar yoksullaştı ve ağır bir kış geçiriyoruz. Ramazan'dan önce sosyal yardımların adil ve doğru bir biçimde planlanması ve bütün Kastamonulularımıza ulaştırılması gerekiyor. Ancak geçtiğimiz meclis toplantısında Sayın Vidinlioğlu, pahalılık nedeniyle geçen yılki kadar yardım yapamayacaklarını söylemişlerdir. Bir önceki ramazan ayında sadece bir reklam ajansına yüklü miktarda para vermişlerdir. Bütçeyi doğru planlasınlar. Bizim üzerimize düşen bir şey varsa, meclis üyelerimizle katkı sunmaya hazırız. İnsanlarımıza ulaştırması gereken bir şey varsa çağrı yapıldığında elimizi aşın altına koymaya hazırız. Rant sağlanan yerler birazcık kısılsın, bu şehirde yaşayan insanlarımızın ihtiyaçlarını görmek için el birliğiyle adım atılsın. Buna da hazırız.''