CHP, Erbilgin'le devam...

Cumhuriyet Halk Partisi Kastamonu İl Başkanlığı kongre gerçekleştirdi. Kongreye tek liste olarak giren CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, tekrar başkan seçildi.

İl Başkanlığı kongresine CHP Eski PMÜ, Genel Başkan Yard. Ankara Eski Baro Başkanı Hakkı Suha Akay, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı,Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk, Afyonkarahisar İl Başkanı Yalçın Yalçın Görgöz, Hatay İl Başkanı Hasan Ramiz Parlar, Çankırı İl Başkanı Galip Ağaoğlu, Sinop İl Başkanı İnan Savaş Yüksel, Çorum İl Başkanı Mehmet Tahtasız Karabük İl Başkanı Abdullah Çakır da katıldı.

AKAY: ''ÇOĞU KASTAMONULU'DAN DAHA FAZLA KASTAMONULU'YUM'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Suha Akay, yaptığı konuşmada ailesinin Kastamonu'yla olan bağlantısından şu ifadelerle bahsetti;''Rutin bir kongre için gelmiştim ama duygusal bir ortamda sizlerle beraberiz. Ben bir Kastamonuluyum, dedim 1915 yıllarında Kastamonu'ya hakim olarak atanmış ve 1950 yıllarına kadar Kastamonu'da yaşanmıştır. Babamın, kız kardeşimin doğumu Kastamonudur. Dedem, Kuva-i Milliye hareketine katıldıktan sonra Kastamonu Barosu kurucu başkanıdır. 1929'dan 1944'e kadar yani 15 yıl, Kastamonu Baro başkanlığı yapmıştır. Ama sadece Kastamonu Baro başkanlığı değil, aynı zamanda da CHP Kastamonu İl Başkanıdır. Kastamonu Belediye Başkanlığı da yapmıştır. Böylesine, Kastamonu'yla iç içe olan bir ilişkim var.  1992 yılında, Cumhuriyet Halk Partisi yeniden açıldıktan sonra Kastamonu'da yapılan ilk il kongresinde ben yine divandaydım. Aradan 30 yıl geçti ve ben yine Kastamonu'dayım, ilk kongresindeyim. Kastamonu 3 veya 4'ncü gelişim; dün de erken geldik. Dedim ki, bir Kastamonu'yu göreyim; Nasrullah Camii'ye gittik, Abdurrahman Paşa lisesine gittik, çünkü babamın mezun olduğu lise. Bir çok Kastamonulu'dan daha fazla Kastamonuluyum.Cumhuriyet Halk Partisi 80 darbesi sonrası kapatıldığında o zamanın delegeleriyle 92 yılında kongre yapıldı. O zamanın delegelerinin büyük bir kısmı babamın arkadaşıydı. Bugün bakıyorum,  genç ve dinamik bir Kastamonu örgütü'' dedi.

''DEMOKRASİYİ GERİYE GETİRECEĞİZ''

Önemli bir süreci yaşadığımızı hatırlatan Akay, şöyle devam etti; ''Millet İttifakı ve bileşenleri olarak adlandırılan altı siyasi parti bir ortak metni açıklayacak. Bu metnin ana başlığı; güçlendirilmiş parlamenter sistem ama  demokrasi mücadelesi. Demokrasi mi otoriter rejim mi? Erken mi olur, baskın mı olur ama en geç 2021 Haziran'ın da sandığa gideceğiz. 2023 Haziran'ında önümüze gelen sandıkta bir tercihte bulunacağız. Bu tercih,  önce kiminle olacağıyla ilgili değil, Türkiye'ye demokrasi  gelecek mi, gelmeyecek mi? Tercihin temeli budur.Yeniden, bu ülkeye demokrasiyi getiren bir siyasi parti olan Cumhuriyet Halk Partisi, bu kez Cumhuriyetimizi yeniden demokrasiyle taçlandırmak için yola çıkmıştır. Bu yolda, samimiyetle demokrasi için mücadele kararlılığı olan birlikte yol aldığımız siyasal partiler vardır.''

''AKP'NİN DE DAYANACAK GÜCÜ KALMADI''

''Şunu hiç bir zaman unutmayalım. 16 Nisan 2017 referandumuyla Türkiye'de rejim değişmiştir. Yeni bir rejim oluşmuştur ve bu rejimin adı 'tek adam rejimi'dir.  Şimdi biz, yeniden millet egemenliğini hakim kılmak için yola çıktı.  Bu seçim, gerçekten kader seçimidir. Geçmiş seçimlerden çok farklı. Bu seçimleri kaybederek bir dahaki seçim olur diyemeyiz. Türkiye adına kaybedemeyiz. Bu sorumluluk, tüm demokratların sorumluluğundadır. Biz, tek başımıza cumhurbaşkanlığını alalım, Türkiye'yi tek başımıza yürütelim demiyoruz. Biz, evet Cumhurbaşkanlığını alalım ve ülkeye demokrasi getirelim diyoruz. Yeniden demokratik bir Türkiye'de birlikte kardeşçe yaşayalım diyoruz. Ötelekileştirelim, dışlayalım diye değil, el ele birlikte yeni bir Türkiye'yi kuralım istiyoruz. 2017'de Erdoğan, verin bu kardeşinize yetkiyi; Türkiye'yi uçuralım görün dedi. Evet Türkiye'yi uçurduk, altı ay önce 6 lira olan motorin ve benzin, şimdi 16 lira... Dört yıldır süren bir ekonomik kriz var, bu dört yılda kimsenin dayanacak gücü kalmadı. Kendimize güveceğiz, inanacağız ve hep birlikte başaracağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.  AKP'nin oyu yerlerde sürünecek. Bir çok siyasi parti geldi geçti ama ekonomik krizde AKP de dayanamayacak, Erdoğan da dayanamayacak. ''

BALTACI: ''GEMİ KARAYA OTURDU''

Kongrede yaptığı konuşmada ekonomik sıkıntıları 'gemi karaya oturdu' ifadeleriyle eleştiren Milletvekili Baltacı, ''Şimdi diyorlar ki; Hepimiz aynı gemideyiz diyorlar; Biz bu ülkenin şeker fabrikalarını, kağıt fabrikalarını satanlarla aynı gemide değiliz.  Biz bu ülkenin elektrik dağıtım şirketini bölüp, parçalayıp peşkeş çekenlerle aynı gemide değiliz.  Biz esnafın Halk Bankasını, çiftçinin Ziraat Bankasını varlık fonuna devredip içini boşaltanlarla aynı gemide değiliz.  Biz bu ülkenin yollarını, köprülerini, havaalanlarını, limanlarını, hastanelerini tefecilere ipotek verenlerle aynı gemide değiliz.  Biz kendi bakanlığına dezenfektan satan Ruhsar Pekcan’la aynı gemide değiliz.  Biz mafyayla, suç örgütleriyle, uyuşturucu satanlarla fotoğrafı olan Süleyman Soylu’yla aynı gemide değiliz.  Biz FETÖ güzellemesi yapan Bekir Bozdağ’la aynı gemide değiliz.  Biz ihalelerin peşkeş çekildiği 5’li çeteyle aynı gemide değiliz. Şunu unutmayalım ki; tarih hepimizi yaptıklarımızla yapmadıklarımızla söylediklerimizle ve söylemediklerimizle sınayacaktır. Ecevit’i Kıbrıs Harekatı’nda gaz kuyruklarıyla eleştirenler, bugün  benzin kuyruklarıyla sınanacak'' dedi.

''KASTAMONU'DA 2021'DE 849 ŞİRKET VE İŞYERİ KAPANDI''

Baltacı, şöyle devam etti; ''İkinci dünya savaşının ağır koşullarında ki ekmek kuyrukları üzerinden siyaset yapanlar, halk ekmek büfeleri önündeki ucuz ekmek kuyruklarıyla, tarım kredi önündeki ucuz yağ kuyruklarıyla sınanacaktır. Dün hastane kuyrukları üzerinden siyaset yapanlar, alınamayan randevular, getirilemeyen doktorlar, yoğun bakımda yer bulamadığı için uzun ve yorucu sevk yollarına sürülen Kastamonuluların çilesiyle sınanacaktır.  'Yol yaptık, köprü yaptık' diyenler Yıllardır yapılmayan Tosya yoluyla, Daday yolunda yitirdiğimiz canlarla sınanacaktır. Memleketi inşallah, maşallah, hamdolsun ile yönetmek isteyenler Kastamonu’da sadece 2021 yılında kapanan 849 şirket ve işyerinde yitirilen emekle sınanacaktır.  Üç beş yerden maaş almaya utanmayanlar, üç beş diploması olduğu halde işsiz kalan milyonlarca gencin hayalleriyle sınanacaktır. 'Dönüşü yok satılacak'  diyenler,çiftçisi pancar ekmiş, fabrikası şeker üretmişken yandaşlardan sıra bulup da şeker alamayan Kastamonulu çekme helva üreticilerinin ve işçilerinin alın teriyle sınanacaktır.  Üyesi olduğu arıcılar birliği iktidarın yandaşı olmadığı için yanı başındaki fabrikadan şeker alamayan ve arılarını besleyemeyen Kastamonulu bal üreticilerine yaptığınız zulümle sınanacaktır. Milleti sosyal yardımlara muhtaç edenler, Elektrik faturasını ödeyemediği için karanlıkta, doğalgazını ödeyemediği için soğukta kalan binlerce garibanın yalnızlığıyla sınanacaktır. Sel felaketinden sonra felaketi fırsat bilip ihaleleri pazarlık usulüyle yandaşlar arasında pay edenler, sel felaketi nedeniyle evini barkını kaybettiği halde yeni evleri için borçlandırılan Bozkurtlu afetzedelerin kederiyle sınanacaktır. Demirören kredi borcunu ödemediğinde sesini çıkarmayanlar Mahsulü para etmediği ve borcunu ödeyemediği için tarlasına traktörüne haciz konulan Taşköprülü sarımsak üreticisinin çaresizliğiyle sınanacaktır. Üç beş esnafın para kazanması uğruna 30 km’lik Maden yolunu 20 senede bitirmeyenler,Doğanyurtlu hemşerilerimizin kimsesizliğiyle sınanacaktır. Orman zengini Kastamonu’muzda sobada yakacak odunu kalmayan orman köylüsünün öfkesiyle sınanacaktır.  Ravza Kavakçı, Fatma Betül Sayan Kaya ve Rabia İlhan Kalender ‘e İBB üzerinden 5,8 milyon TL burs verip yurt dışına yollayanlar, yedi sülalesine güvenceli bir iş ve ballı maaşlar bağlayanlar, ataması yapılmadığı için intihar ettiğinde cebinden 6 lira çıkan İbrahim öğretmenin acısıyla sınanacaktır. Çocuk kardiyolojisi olmadığı için dün toprağa verdiğimiz 15 yaşındaki Şevval Ceren kardeşimizin annesinin gözyaşları ile sınanacaktır. Ve bizlerde bu partinin üyeleri, yöneticileri, seçilmişleri ve dostlarımız, umudu ve adaleti iktidar yapıp yapamayacağımızla sınanacağız.  Biz buradayız, biz varız, biz hazırız. Son olarak;  Dostları özlemle kucaklamayı unutma, Çocuk sevmeyi çiçek koklamayı unutma, En zorlu anındayken bile kavganın, Gökyüzüne bakmayı unutma.''

ERBİLGİN: ''ERGÜLENOĞLU, 61 TOPLANTININ 26'SINA KATILMAMIŞ''

CHP İl Başkanı Hikmet Erbilgin, kongrede yaptığı konuşmada;  geçtiğimiz hafta Merkez İlçe Başkanlığı'na aday olan Özgür Ergülenoğlu'nun iddialarına cevap vererek başladı.

Erbilgin, iddialara şu şekilde cevap verdi;

''Geçen hafta merkez ilçe kongremizi demokratik, özgür, adil ve refah içinde yaşayacak bir Kastamonu umuduyla topladık. Kongremizde seçilen İlke Başkan ve yönetim kuruluna; sorumluluklarının büyük olduğu bilinciyle çalışmalarında başarılar diliyorum. Kongremizin iradesine başvuran  Özgür Ergülenoğlu ve listesini tebrik ediyorum. Partimizin öz evlatları olarak, kongremizin kaybedenleri değil, parti iradesi ve disiplin içerisinde adalet, özgürlük ve iktidar mücadelesinin paydaşları olduğunu hatırlatıyor, partimizin ortak mücadelesine sarsılmak bir kararlılıkla katkı sunmalarını umut ediyorum. İlçe kongremiz ve öncesiyle ilgili bir kaç hususa değinmek isterim;  kongre öncesinde milletin oylarıyla seçilen meclis üyemizin, belediye meclis görevini Kastamonu ihtiyaç ve taleplerini gözeten bir şekilde daha etkili yapmasını önerdim.  Bizler düzenli olarak danışma kurulumuzu topluyor, eksiklerimizi, iyi olduğumuz alanları birbirimizle konuşurken; kamuya açık bir il kongresinde taraflı davrandığımız eleştirisini yerinde bulmuyorum. Hele  hele delegasyonumuza baskı uygulandığı iddiası  bu partinin köklerini, tarihini hiç tanımamaktan, hırs ile heyecanın birbirine karışmasından  kaynaklandığını düşünüyorum. Yoksa,  mayasında Kuvayi Milliye olan bu parti delegelerine ifade edilen sözlerden en başta söyleyenin üzüldüğünden eminim.  Meclis grubumuzun da başkanı olarak; seçildiği günden bu yana 61 meclis oturumundan 26'sıne hiç katılmayan sayın Ergülenoğlu, bizlerin iradesini yeterli temsil etmediğini ve gerekli özeni göstermediğini üzülerek söylüyorum. Mesele kimin ne olacağından öte, partimizin toplumla bütünleşmesidir.  Çalıştığı kurumla özdeşleşen pek az kişi vardır. O özdeşleşme; o kurumun iyi ve zor zamanlarına, iniş ve çıkışlarına şahitlik etmekle ilgilidir. 22 yıldır aynı sendikada emek veren, ter döken, ömrünün 22 yılını sendikasına veren hatta Kastamonu sendikal mücadelesinin yakından tanıdığı ilçe başkanıma yol arkadaşımıza yönelik maaş üzerinden eleştiriler yapmaya çalışmak, aymazlıktır. Hırsına yenik düşmektir, yakışmamıştır. Bu ifadeler, toplum vicdanında mahkum olmuştur.''

'YERİNİZ PARTİNİN İÇİ...''

Erbilgin, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; ''Sayın Genel Başkanımızın, bizlere yüklediği görevler var. Parti meclisimizin çizdiği yol haritası var. Uzun zamandır tek adam rejimiyle yönetilen bu ülkede; her birimiz yoksullukla sınanırken, Dünya bir savaş çemberinin içine sokulmak istenirken, adalet arayışı çok ısrarlı bir şekilde, işçilerle, çevre hareketiyle, memurlarla, gençlerle devam ederken; bizlere düşen bu görev parti içerisinde bir arayıştan öte toplumu, Kastamonu'yu iktidara hazırlamaktır. Bu salonda bulunan her üye, delege ve yöneticinin; gençlik kolları ve  kadın kolları var. Temel görevi, demokratik çoğunluk içerisinde partimizi yerelde iktidara genelde genel başkanımızın çizdiği yolda; Kastamonu'da en  üst düzeyde katkı sunmak vardır. Bir siyasi parti, ne bir il başkanı ne de bir milletvekiliyle yükselebilir. Bir siyasi parti, örgütlü bir çalışmayla yükselebilir. O nedenle göreve geldiğimizde 512 köyün üyesi yoktu. Genel Başkanımızın bizi görevlendirdiği 3 Kasım 2020 tarihinde 420 köyde partimiz temsil edilmemekteydi. Şimdi bu salonda ilçe başkanlarımız, yöneticilerimiz, milletvekilimizle birlikte el birliğiyle birlikte Kastamonu'yu karış karış dolaşıyoruz. Şuanda üyesiz köy sayımız  180'in altına indi.  İktidara talip bir parti, üyesiz köylerini tamamlamadıktan sonra burada ancak rafadanlık yapar. O nedenle ilçe başkanlarımızdan birinci istediğim mesele, bir an önce  üyesiz köy meselesini aşmaktır. Cumhuriyet Halk Partisi'ne ömrünü vermiş büyüklerimiz var aramızda, işte o ömür verenler şuanda 18 yaşında merkez ilçe gençlik kolları başkanımıza umudunu teslim etti. Sadece Merkez İlçede sadece  120 civarında 18-22 yaş arası gencimiz üye oldu. Bu umudu, gençlere sizler veriyorsunuz. Her birimiz, Kastamonu'nun bir kadın şehri olduğunu iddia ederiz, ancak uzun zamandır bunun gereğini yapacak tutum ve davranıştan uzak durduk. İşte tam da bugün, bu kongreye  sizlerin huzuruna çıkmadan önce kadın sayımızda önemli bir artış var. Şenpazar, Abana ve Merkez İlçe'yi birer kadın ilçe başkanı yönetiyor, hepsiyle gurur duyuyor ve emekleri için teşekkür ediyorum. Bu memlekette ilgili demokrasi arayışında olanlar, partinin verdiği her görevi yaparım deyip kenara çekilemezler. Başta İnebolu Demokrasi Platformu ve geçen hafta burada aday çıkan arkadaşlarımızı, partinin öz evlatları olarak görmekle birlikte partinin vereceği görevleri yerine getirmeye davet ediyorum. Eğer bu kongre salonu, iradesini bizlere temsil ederse, içlerinde kurultay delegelerimizin de olduğunu, kendisini bu partiden mağlup olarak görenlerin, yerinin partinin içi olduğunu bilerek göreve davet ediyorum.''