Tespihe olan ilgisinden bahseden Yusuf Ekşioğlu, uzun süredir tespihlere ilgisi olduğunu söyleyerek, Yaklaşık 6 yıldır da kendime has ufak bir koleksiyon oluşturdum. Gün geçtikçe de bu koleksiyon çoğaldı. Lakin, baktığım zaman ve piyasada ustaların çalışmalarını gözlemlediğim zaman hep bir standart kalıp üzerine ilerleniyor. Ne yapabilirim diye düşündüğümde de böyle bir eser aklıma geldi'' dedi.
Ekşioğlu, eseriyle ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi; ''Böyle bir eser ortaya koyarsam, belki bu eser 100 yıl sonra birinin eline geçtiğinde; bundan 100 yıl önce böyle güzel bir çalışma yapmışlar diye anılırız diye düşündüm. Türkiye'de ilk defa bir tespihte 5 tespih ustası çalıştı. Beşi de Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı devlet sanatçısı unvanına bağlı kişiler. Türkiye'de eşi benzerinin olmamasın sebeplerinden bir tanesi de budur. Çünkü Türkiye'de tespih sanatında en fazla görebileceğiniz usta sayısı 2 veya 3'tür ama burada beş usta bir arada çalıştı.'
''9 USTA BİR ESERDE BULUŞTU
Eserde çalışan ustalarla ilgili bilgi de veren Proje Tasarımcısı Ekşioğlu, şöyle devam etti; ''33'lük klasik tespihi Sertaç Aslan ustamız yaptı. Yedek imame takımlarından bir tanesini Nakkaş Fırat Aktan yaptı, Erzurum'da bulunan çifte minareli medresenin, minare motifini birebir imameye nakşetti. Nakkaş Aydoğan Kargacıoğlu ustamız tarafından iç boşaltma sanatı uygulandı. Uğur Kaya ustamız tarafından da Selçuklu Hayat Ağacı ve Çift başlı kartal motifi imameye nakşedildi. Tezhibimiz de Türkiye'de bu işi yapan sayılı kişilerden biri olan Melek Sezgin hoca tarafından yapıldı. Ahşap muhafaza kutusu ve şövalye kutusu; Kastamonu ormanlarıyla ve ahşap sanatıyla ünlü bir il. Burada da bu sanatı yaşatmak istedik. Bu ağaç cevizin kök kısmından imal ediliyor ve fırınlı ceviz. Yine ahşap muhafaza kutusunda üç usta, şövalyede de bir usta olmak üzere toplamda dört usta çalıştı. Tespihle beraber ele aldığımızda, bu sunumda 9 usta birden çalıştı.''
''150 BİN LİRA GİBİ BİR FİYAT DÜŞÜNDÜK''
Ürünün yapım süreci hakkında da bilgi veren Ekşioğlu, ilk adımı 30 Ağustos 2021'de attıklarını söyleyerek, ''Ağustos ayından bu tarafa 6 aylık bir emek var.Sadece muhafaza kutusunu bizzat kendim de katılarak 1,5 ayda tamamladık. Tespihin geri kalan diğer kısımları yaklaşık beş ayda tamamlandı. Daha farklı fikirlerim var, yaptığım ilk çalışma buydu. Gerek tespih severler, gerekse de koleksiyonerler arasında ürünümüz ilgi gördü. Yapacağımız daha yeni projelerle hem ülkemizi bu noktada daha iyi temsil etmek istiyoruz hem de sanat alanındaki dar kalıptan Türk Gençliği'nin neler yapabileceğini tüm Dünya'ya göstermek istiyoruz.Benim isteğim şu, ürünümüz satılacaksa bile, bu ürüne değer verecek, değer katacak bir koleksiyonerin sahip olması. Aradan yıllar da geçse eser ilk günkü ihtişamı ve temizliğiyle muhafaza edilmiş olmalı. 150 bin lira gibi bir fiyat düşündük'' ifadelerine yer verdi.