Geçtiğimiz yıl ilk kez
ölçülen Türk Tabibleri Birliği bu
yıl oranını yükselterek altıncı sıraya yerleşirken yüzde 56,7, listenin
devamındaki Milli İstihbarat Teşkilatı, Anayasa Mahkemesi, Türk Mühendis ve
Mimar Odaları Birliği, Türkiye İstatistik Kurumu, Diyanet İşleri Başkanlığı ve
Barolar gibi kurumlara güven geçen yıla oranla hafif artış gösteriyor.
Kasir Has
Üniversitesi tarafından 2010 yılından bu yana Türkiye Eğilimleri araştırmasının
2021 yılı sonuçları açıklandı. Kadir Has Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa
Aydın koordinasyonunda akademik bir ekip tarafından yürütülen, Türkiye
temsiliyetine sahip Kastamonu’nun da içinde bulunduğu toplam 26 ilde yaşayan 18
yaş üzeri bin kişiyle yapılan görüşmelere dayanan bu çalışmaya göre, halkın ana
gündem maddesi ‘ekonomik sorunlar’ olarak belirlendi. Geçtiğimiz yıla göre
oranını üçe katlayan ‘mülteci sorunu’ ikinci sıraya yerleşirken, ‘Koronavirüs
salgını’ üçüncü sırada yer aldı.
KARADENİZ’İN GÜNDEMİNDE TERÖR ÖNPLANA
ÇIKIYOR
Araştırma
sonuçlarına göre Türkiye halkının gündemindeki en önemli mesele yüzde yüzde 22,7
ile ‘ekonomide yaşanan sorunlar’ olarak tespit edildi. Sıralamada ikinci sırayı,
oranıgeçen yılki yüzde 6’dan yüzde 17,9’a yükselen ‘mülteciler’ alıyor.Geçtiğimiz
yıl ilk sırada yer alan ‘Koronavirüs salgını’ ise bu yıl yüzde 15,8’lik
oranıyla üçüncü sıraya gerilemiş gözüküyor. Dördüncü sırada yer alan ‘hak ve özgürlüklerin
sınırlanması’yüzde 12,3’ten yüzde 7,3’e; beşinci sıradaki ‘terörle mücadele’ ise
yüzde 8’den yüzde 7,2’ye düşmüş. Bu maddeleri yüzde 0,1 ile ‘eğitim’ takip
ediyor.Sonuçları coğrafi bölgeler bazında incelediğimizde, Akdeniz ve İç
Anadolu’da ekonomik sorunlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da mülteciler, Marmara
ve Ege’de Koronavirüs salgını, Karadeniz’de ise terör önplana çıkıyor.
BORÇ SEVİYESİNDEN ENDİŞE DUYANLARIN
ORANINDA DÜŞÜŞ VAR
Geçtiğimiz yıl ile bu yılın araştırma
sonuçlarını karşılaştırıldığında ‘Kendimi/ailemi geçindiremiyorum’ diyenlerin oranı yüzde 51,1’den
yüzde 57,2’ye ve ‘Ekonomik olarak daha kötü durumdayım’ diyenlerin oranı ise yüzde
51,8’den yüzde 55,4’e yükseldiği görülüyor. Borçlarının seviyesinden endişe
duyanların oranı yüzde 48,9’dan yüzde 45,8’e düşerken, gelirinin aylık tüketim
harcamalarını karşılamaya yeterli olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 33,4’ten yüzde
40’a çıkıyor.Katılımcıların gözünden Türkiye’de yakın dönemde yaşanan ekonomik
zorlukların temel nedenlerine bakıldığında ilk üç sırayı ‘faizlerin yüksek
olması’ (yüzde 20,7), ‘yüksek dış borçlanma’ (yüzde 14,8) ve ‘göçmen ve
mülteciler’ (yüzde 14,4) alıyor.
Türk halkının sadece yüzde 5,4’ü ‘Aylık ihtiyaçlarını
karşıladıktan sonra tasarruf yapma imkânı’ olduğunu belirtirken, tasarruf yapma
yöntemi olarak açık ara ‘Altın alırım’ (yüzde 54,6) ve ‘Döviz alırım’ (yüzde 38)
ilk iki sırayı paylaşıyor. Buna karşılık ‘TL olarak bankada faiz hesabında
değerlendiririm’ diyenler yüzde 14,5’te, ‘Borsada değerlendiririm’ diyenler yüzde
10,3’te kalıyor.