Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) Gemlik
Tesisi’nde, 27 Aralık 2019 tarihinde ‘Yeniliğe Yolculuk’ sloganıyla başlayan
Türkiye’nin yerli otomobili sürecinin ikinci senesi münasebetiyle basın
toplantısı yapıldı. TOGG Ceo’su Mehmet Gürcan Karakaş’ın yaptığı
sunumda tesisten bataryaya kadar birçok konuda bilgi verildi. İlk elektrikli C
segment SUV aracın, 2022 sonunda üretim bandından indirileceğini belirten
Karakaş, “2023’ün ilk çeyreğinde akıllı cihazlarımızın tanıtımına ve satışına
başlarız” dedi.
TOGG ile küresel boyutta bir rekabete hazırlanıldığını vurgulayan Karakaş,
“Biz yarının teknolojisinden başlayarak aracımızı geliştirdik. Hibrit
teknolojilerde eğer ülkemizde yoksa biz bunların hepsiyle ilgili teker teker,
dünyanın en iyileri kimse onlarla beraber, teknolojiyi hem anlayacak şekilde
hem de bizim isteklerimiz doğrultusunda geliştiriyoruz. İsteklerimizi biz
belirliyoruz. Biz aracımızın üretiminden itibaren modülünü kendimiz yapıyoruz.
Modülle beraber paket oluşturmasını, ihtiyaç duyulan yazılımları artı araca
entegrasyonu bizim tarafımızdan yapılıyor. Sadece paket üretiyor olmak açıkçası
500-600 kilogram ağırlığındaki bir ürünün sadece lojistik olarak bir yerlerden
nakliyesini engellemek üzere yapılmış bir olaydır. Ama teknolojinin olduğu
hücresine kadar girebiliyorsak, yazılımlarını biz yapabiliyorsak o zaman bu
işin teknolojisi de bizdedir demektir. Biz hala yeni nesil teknolojide ısrar
ediyoruz. Küresel boyutta rekabete hazırlandığımızın altını çiziyoruz. Bunu ortaya
çıkartırken de fikri mülkiyeti ve markası bize ait bir şirketten bahsediyoruz”
diye konuştu.
“Gemlik’teki tesis Avrupa’nın en temizi”
TOGG’un Gemlik’teki üretim tesisi hakkında da konuşan Karakaş, “Biz burada
sadece bir üretim merkezi kurmuyoruz. Aynı çatı altında stil tasarımından,
Ar-Ge’sinden, prototiplerinden, stratejik yönetim merkezinden ve denetim
parkımızdan başlayarak bütünsel bir yaklaşımımız var. Bunun altını çizmek
istiyoruz. Bunu yaparken de buranın ne kadar temiz, güzel bir bölge olduğunu
biliyoruz. Öyle de kalmasını istiyoruz. Bunu büyük bir gururla söylüyorum,
Avrupa’nın en temiz tesisini, Gemlik’te inşa ediyoruz. Uçucu organik bileşenler
Avrupa’nın 7’de 1’i, Çin’i çok fazla şeffaf olmadığı için bilmiyoruz ama başka
bir yerde daha temizi yok. Zaten sıfır emisyonlu bir araç üretiyoruz.
Tedarikçilerimiz ve iş ortaklarımızla düşük karbon emisyonunu önemsiyoruz”
dedi.
Marmara Bölgesi’nin deprem bölgesi olduğuna dikkat çeken Karakaş, tesisin
zeminini güçlendirmek için 6 ay çalıştıklarını dile getirerek, “Uzun bir süre
yüzeyde bir şey görülmedi. ‘TOGG çalışıyor mu?’ soruları gelmişti.
Çalışıyorduk ama yerin altında çalışıyorduk. Ülkemiz deprem bölgesi. Özellikle
Marmara Bölgesi’nde önemli fay hatları var. Zeminin güçlendirilmesi için biz 6
ay kadar, yeri delerek, 1 buçuk metre çapında 15-20 metre derinliğinde zemin
güçlendirme kolonu yerleştirdik. Ağaç kökü gibi salkım saçak yerin altına
iniyoruz. 44 bin adet yerleştirdik. Bu metal kazıl çakma yöntemi değil, yeni
bir teknoloji. Bunun için kullandığımız çimento, bin 500 metrekare taban
alanında 50 katlı gökdelenlerden 67 tane düşünebilirsiniz. Şu an zemini
güçlendirmek için kullanıldı. Biz kendi kayamızı o anlamda kendimiz yaptık”
ifadelerini kullandı.
Fikri mülkiyetin önemine değindi
Yerli otomobilin fikri mülkiyetinin Türkiye’yi özgür kılacağının altını çizen
Ceo Karakaş, “Aracımızla ilgili yüzde 51’lik yerlilik sözümüz var. Tesisimizde
de her türlü hizmetimizde, her türlü çalışmamızda ülkemizin yetkinliklerini,
becerilerini ve alt yapısını maksimize etmek üzere kullanıyoruz ve çalışıyoruz.
Tedarikçiler seçimini tamamladıktan, mühendislik simülasyonları tamamlandıktan
sonra iş ortaklarımızdan gelen ürünlerle beraber prototiplerin testlerini
yapmaya başladık. Bu testlerin hepsi tamamen normlar çerçevesinde, dış dünyada
profesyonel şirketlerde bu iş nasıl yapılıyorsa aynı o şekilde bu testleri
teker teker hayata geçiriyoruz. İstanbul Park’ta Türkiye’de ürettiğimiz
prototipimizle 100 kilometreyi 4,8 saniyede yakaladık. Bu bizim verdiğimiz
sözlerden bir tanesiydi. Özgünlük, yerlilik, millilik. Bir tasarımın ya da
cihazın fikri mülkiyeti bizimse bu bizi özgür kılar, bağımsız kılar. Şu anlama
geliyor; bir iş ortağını seçerken, bir tasarımı değiştirirken, birisine lisans
verirken, bir şeyi bir yerde üretirken, ürettirirken, kimseye sormak izin almak
zorunda değilsiniz. Bunu siz yapabilirsiniz, çünkü o yetkinlik sizde demek. O
yüzden yüzde 100 fikri ve mülkiyetinin bizde olmasını çok önemsedik ve bu
şekilde hareket ediyoruz. Adetsel bazda baktığımızda yüzde 75’i Türkiye’de,
değerse bazda baktığımızda yüzde 51’i Türkiye’de üretiliyor. Henüz ülkemizde
olmadığı için ithal etmek zorunda kaldığımız teknolojileri yavaş yavaş önem ve
ihtiyaç derecesine göre, küresel rekabete fayda sağlayacak şekilde planlıyoruz ve
hayata geçireceğiz” dedi.
Şarj alt yapısı için şirket kuruldu
“Yeterince hızlı bir şekilde hücresini, bataryasını, teknolojisini kendisi
geliştiremeyen, sahibi olamayan şirketlerin ciddi bir sıkıntısı olacak. Avrupa
yeterince hızlı bir şekilde hücre üretimi artıramazsa, bir kenara yazın, bugün
çip krizi olduğu gibi hücre krizi de olacak” diyerek sözlerini sürdüren
Karakaş, “Biz de en son yönetim kurulumuzla beraber oturduk, şarj alt yapısında
bizim de katkımız olması gerektiğini düşündük ve o anlamda da TOGG Akıllı
ve Hızlı Şarj Çözümleri A.Ş. adlı bir şirket kurarak hazırlıklarımıza başladık.
Bu yeni bir bilgi. Nihayetinde bizim araçlarımızın pazara lansmanında
ülkemizde, bir ucundan bir ucuna gitmek için ihtiyaç olan hızlı şarj alt
yapısının oluşması için olan kararlılıkla biz de katkıda bulunmak istiyoruz”
şeklinde konuştu.
TOGG’da 469’u mühendis, 700 çalışanın bulunduğunu belirten Karakaş, kadın
çalışan oranının ise yüzde 25 olduğunu sözlerine ekledi. Karakaş, dahili
hedeflerinin ise kadın istihdamında yüzde 30’un üzerine çıkmak olduğunu
vurguladı.
Sunumun ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Karakaş, 2023’ün
ilk çeyreğinde yerli otomobil TOGG’un satışa sunulacağını ifade ederek,
“Seneye bu vakit buraya geldiğimizde buradaki tesisin seri üretim için
süreçlerinin dondurulmuş olduğunu, bunun yanında orada üretilen araçlarla
sertifikasyon testlerine üretim yapıldığının veya gönderildiğini görmüş
olacağız. Hedefimiz kasımda bu işi tamamlamak. 10 Kasım’da tamamlamak için
ağustosun başında bizim deneme üretimlerine başlamış olmamız lazım. Deneme
üretimlerine ağustosun başında başlayabilmemiz için, haziranda buradaki
tesisin, ekipmanın, alt yapısının kurulmuş olması lazım. Önce istasyonlar teker
teker ve birleşerek devreye alınıyor. Haziranda da bu sürecin bu şekilde
tamamlanabilmesi için buradaki binanın kaba inşaatının tamamlanması gerekiyor.
Bunların hepsi planlandığı şekilde gidiyor. Bir gecikme bizim için şu an yok.
Tahminimiz 2023’ün ilk çeyreğinde bu süreç tamamlanır. Biz de 2023’ün ilk çeyreğinde
süreç tamamlandıktan sonra, akıllı cihazlarımızın lansmanına, satışına
başlarız” dedi.