A’dan Z’ye Kastamonu konuşuldu

Tarihi Kentler Birliği Kastamonu Bölge Toplantısı, Kastamonu Belediyesi’nin ev sahipliğinde Dedeman Otel’de gerçekleştirildi.

Tarihi Kentler Birliği Kastamonu Bölge Toplantısı’nın ilk gününde açılış konuşmaları yapıldı. Toplantının ikinci gününde ise panel ve sunumlar gerçekleştirildi. Büyük ve geniş çaplı katılımın gerçekleştirildiği toplantıda konuşan, Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu ÜyesiÇevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu; “Türkiye’nin en güzel dağları burada, o dağlardan kopup gelerek Karadeniz’de buluşan en güzel bereketli akarsular burada, onların suladığı bu topraklarda Türkiye’nin en güzel ormanları Kastamonu’da” diye konuştu.

VİDİNLİOĞLU; “KASTAMONU BENİM İ,ÇİN HER ŞEY DEMEK”

Tarihi Kentler Birliği Bölge Toplantısı’nda konuşan Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip Vidinlioğlu; “Pandemi bütün dünyamızı allak bullak etti. Yaklaşık 1 yıldır bir türlü gerçekleştiremediğimiz toplantımızı bugün itibariyle gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Tarihi Kentler Birliği meraklısı için apayrı bir kurum. Metin Sezer hocamın önderliğinde geleneğimizi, geçmişimizi geleceğe aktarma yönünde çok güçlü bir irade gösteren bir kurum. Onun için varlıkları daim olsun.  Kastamonu birkaç kelime ile klişe sözlerle anlatılacak bir şehir değil. Bana sorduklarında en çok zorlandığım soru budur. Kastamonu nedir sorusuna gerçekten çok zor cevap veriyorum. Çünkü Kastamonu benim için her şey. Tarihi dokusu doğal güzellikleri denizi inanç turizmi noktasında apayrı bir yerinin olması, yemek kültürü noktasında onlarca farklı lezzet. 80’li yıllarla birlikte köyden kente müthiş bir göç oldu. Bunun getirdiği pek çok problem var ama bana sorarsanız en büyük problem kültür problemi oldu. Çünkü hayatı dizilerdeki gibi sanan gençlerimiz oldu. Hayatın çok hızlı aktığını hepimiz bizzat yaşıyoruz. Araya sıkıştırdığımız ayaküstü atıştırmalıklarla geçirdiğimiz öğünler, yemek kültürümüzden gün geçtikçe koparıyor. Dolayısıyla bunu açığa çıkarmak için de inşallah turizm fakültemizle işbirliği içerisinde Kastamonu gibi hemen hemen her boyun temsiliyetinin olduğu çok ciddi bir yemek potansiyeline sahip olan bu şehrin, bu anlamdaki değerlerini ortaya çıkartmak lazım. Onun için inşallah pandemi günlerimiz ne kadar çabuk geçerse o kadar bu iş kolay olacak. 3 bin 637 tane yerleşim yerimiz var. Sivas’tan sonra en fazla köy sayısına sahip iliz. Yaşlı nüfusumuz köylerde kaldığı için bunu da açığa çıkarmamız lazım. Toplantımız Kastamonu adına çok önemli bir dönemeç olacak. İnşallah Kastamonu’muzu çok daha güzel günlere, refah içerisinde olacağımız günlere, gençlerimizin geleceğe çok daha umutla bakacağı, çocuklarımıza baktığımızda gelecek için onlar adına bir şeyler yapabilmiş olmanın keyfiyle geçireceğimiz günler inşallah yakındır.”

CİHAN; “KASTAMONU, TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ KURULUŞUNDABAŞROL OYNAMIŞ BİR ŞEHRİMİZ”


Tarihi Kentler Birliği Genel Sekreteri Sezer Cihan, Kastamonu’nun geçmişten bugüne medeniyetlerin beşiği olduğunu ifade ederek şöyle konuştu;“Bu medeniyetlerinde yaşanmışlığın ve coğrafyanın da birlikte vermiş olduğu zenginlik bu şehrimizde birçok kültürel derinlik bırakmış. Mesele bu kültürleri bize emanet edilen kültürler üzerinde yapacak olduğumuz somut ve somut olmayan proje üzerine bunları geleceğe taşımak ve Kastamonu esasında Tarihi Kentler Birliği kuruluşunda da başrol oynamış bir şehrimiz. 2000 yılının içerisinde İçişleri Bakanımız Enis Yeter Valimizde burada. Yapmış olduğu bir Kastamonu toplantısının akabinde 1 ay sonra burada Tarihi Kentler Birliği kuruluşlara alınıyor ve Tarihi Kentler Birliği Temmuz ayı içerisinde 2000 yılında 50 belediye ile kuruluyor. 50 belediye ile kurulmuş birliğimiz bugün 466 üye birliğimize ulaşıyor. Tarihi Kentler Birliği’nde üyelik gönüllülük esasına dayanıyor. Tarihi Kültürel Mirası olan yerleşim alanlarımız şehirlerimizin, belediyemizin meclislerinde almış olduğu kararlar Tarihi Kentler Birliği meclisine geliyor ve meclisimiz tarafından değerlendirildikten sonra üyeliğe kabul ediliyor. Burada özünde şu, konumlarda bir girişim varsa o şehrimizde buraya yönelik bir hevesle geleceğe dönük bir çalışma vizyonda ise Tarihi Kentler Birliği Çekül’de orada çalışmalara ev sahipliği yapıyor. Bu süreçte biraz bu pandemi ötürü biraz durma sürecine geçtik. Her zaman Tarihi Kentler Birliği Toplantılarına geniş bir katılım oluyor, çok ciddi bir teveccüh oluyor. Hiçbir toplantımızda yüzün altında belediye başkanı olmuyor. Bununla birlikte belediye meclisi üyelerimiz, uzmanlarımız,  rapörterimiz ve belediyedeki çalışan arkadaşlarımızla çok katılımlı toplantılar yapıyoruz. Tarihi Kentler Birliği’nin pandemi sürecinden sonra alanda ve başka bir yerde yaptığımız haricinde ilk toplantımız. Buda aslında nasıl 2000 yılı içeresinde kuruluş başlattık. Pandemi sonrasında da tekrar Kastamonu’dan Tarihi Kentler Birliği tekrar faaliyetlerine ve uyumlu çalışmalarına devam edecek. Bir gün daha değerlendirmemizi yapacağımız Sayın Valimize, Sayın Belediye Başkanımıza ve Kastamonu’ya ev sahipliği yaptıkları için çok teşekkür ediyorum. İnşallah güzel bir çalışma olacak. Geleneklerimizi, geleceğe dönük çalışmalarımızı, vizyonumuzu hep birlikte belirleyeceğiz” dedi.

KIRAYOĞLU; “KENETLENMİŞ BİR KASTAMONU HEMŞERİCİLİK BİLİNCİNİ BURADA YAYGINLAŞTIRMIŞLAR”



Tarihi Kentler Birliği Danışma Kurulu Üyesi ve Çekül Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Kastamonu’ya her gelişlerinde sanki ilk defa keşfediyor gibi heyecanlandıklarını dile getirerek; “Türkiye’nin en güzel dağları burada, o dağlardan kopup gelerek Karadeniz’de buluşan en güzel bereketli akarsular burada, onların suladığı bu topraklarda Türkiye’nin en güzel ormanları Kastamonu’da. Doğanın bu kadar cömert davrandığı bu güzel ilimizde insanlarda boş durmamış doğayla işbirliğiyle birlikte izi de bereketi de orada kalır. İşte bu bereketle zenginleşen Kastamonulular sivil mimarimizin en güzel örneklerini burada vermişler. Muhteşem ahşap konaklar, evler muhteşem bir doku, anıtsal eserler ulusal mimarlık akımının en büyük mimarı Vedat Tek, en güzel eserlerini burada vermiş ve buradan geçen yöneticiler hepsi o emaneti biraz daha ileriye taşıyarak zenginleştirmişler. Burayı kimlikli ve hemşehrilerinin bilinçli, doğasever, kültür mirasına sahip çıkan kenetlenmiş bir Kastamonu hemşericilik bilincini burada yaygınlaştırmışlar. Çekülün yıllar önce ortaya çıkmış sloganı şöyledir, “Doğa ve Kültürle Barış” Kastamonu’dan doğa ve kültür deyince ilk akla gelen ilimiz. O nedenle Kastamonu’yu çok seviyoruz ve Kastamonu’da çok sayıda proje yaptık. hep biri iz bıraktı, Enis Yeter valimizin buradaki görev süresinde müthiş bir ivme kazandı. Ondan sonra da bütün valilerimiz, bütün belediye başkanlarımız bu emaneti daha ileriye taşıdılar. Sevgili Metin Sözen hocam gönlü buradadır. Özellikle Sayın Valimize ve Sayın Belediye Başkanımıza çok sevgi dolu selamlarını iletti ve onların bu emaneti taşımaya yönelik çabalarından dolayı onlara teşekkürlerini selamlarını ve sevgilerini iletti” diye konuştu.

ÇAKIR; “BU KADİM ŞEHİR,  TARİHTE BİRÇOK MEDENİYETE VE KÜLTÜRE EV SAHİPLİĞİ YAPMIŞTIR”

Tarihi Kentler Birliği’nin kurulduğu günden beri tarihi kent dokularının ve kentsel-kültürel mirasın korunması, bu amaçla üye belediyeler arasında işbirliğinin geliştirilmesi, koruma, kültür, çevre, imar ve tarihi kent konularıyla ilgili mevzuat çalışmaları, eğitimler, seminerler, koruma projelerine mali destek sağlanması, tarihi ve kültürel varlıkların onarımı için kaynak yaratılması gibi çok önemli bir misyonu yerine getiren, doğal ve tarihsel çevreyi, kültürel mirası koruma ve yaşatma yönünde çok kıymetli çalışmalar ifa eden bir kurum olduğunu belirten Vali Avni Çakır, şöyle devam etti; Bu kadim şehir,  tarihte birçok medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapmıştır. Antikçağda Paflagonya denilen bölge sınırları içinde kalan ilimiz,  Kaşka, Frig, Kimmer, Lidya, Pers, Makedon, Pontus, Roma, Bizans medeniyetlerine dâhil olmuştur. Şehrin Türk kültür ve medeniyetine ev sahipliği,1213 yılında Anadolu Selçuklu Kumandanı Hüsamettin Çobanbey tarafından şehrin kesin olarak fethi ile başlamıştır.  Kastamonu, Çobanoğulları, Candaroğulları ve İsfendiyar Oğulları beyliği döneminde de şehir önemli bir ilim ve kültür merkezi olarak hizmet ifa etmiştir. Kastamonu, Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetine girmesiyle birlikte İmparatorluğun önemli eyaletlerinden biri olarak, pek çok ilim, sanat ve devlet adamı yetiştirmiş, eşsiz sanat ve vakıf eserleriyle donatılmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte şehir tarihi ve kültürel dokusunu koruyarak tarihsel serüvenini sürdürmüştür. Tarih ve medeniyet şehri Kastamonu’nun aynı zamanda tabiatın binbir güzelliğini içinde barındıran, yüzölçümünü yüzde 70’inden fazlası ormanlar ile kaplı yeşil bir şehirdir.  Şehrimizin 3 milli parka, 4 tabiat parkına, ünü ülkemiz sınırlarını aşmış kanyonlara, Ilgaz dağı kış turizm tesislerine, 170 km’den uzun ve temiz sahillere sahip tabiat ve turizm şehri olduğunu da memnuniyetle belirtmek istiyorum. Kastamonu aynı zamanda istiklalimizin kazanılmasında büyük fedakârlıklar göstermiş bir kahramanlık şehridir. Bu süreçte İnebolu’dan cepheye silah ve cephane taşınmasında kullanılan güzergâh,  İstiklal Yolu Tarihi Milli Parkı olan ilan edilmesi bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. 

“MİMARİ ÖRNEKLERİMİZ, AHŞABIN HUZURUNU BİZLERE DERİNDEN HİSSETTİRMEKTEDİR”

Kastamonu hakkında bilgilendirmelerde bulunan Vali Çakır;  “Türk kültürünün ayırt edici özelliklerini içinde barındıran bu müstesna şehir 13 bin 108 kilometrekarelik alana ve 376 bin 377 kişilik nüfusa sahiptir. 6’sı denize kıyı olmak üzere toplam 19 ilçesi, bin 54 köyü ve bağlısı ile birlikte 3 bin 640’yerleşim yerimiz var. Bugün il merkezi nüfusumuz kırsal kesim hariç 124 bini geçmiştir. 2 bin 129 adet taşınmaz kültür varlığı ile Anadolu’nun geleneksel dokusunu koruyan en zengin sanat, mimari şehirleri arasındayız. Bin 398 adet sivil mimari yapı, 357 adet dini ve kültürel yapı, 181 adet arkeolojik sit, 10 doğal ve kentsel sit, 3 tarihi sit, 105 askeri-dini-idari-endüstri yapısı ile ne kadar kadim bir medeniyet olduğumuzun göstergesidir.İlimizin dört bir yanında adeta açık hava müzesinde sergilenircesine bulunan bu eserler; bizleri gururlandırdığı kadar yarın ki nesillere de koruyarak ve yaşatarak bırakmanın sorumluluğunu da yüklemektedir. Anadolu ahşap geleneğinin saygın örneklerini içinde barındıran müstesna şehir konakları ile de meşhurdur. ‘Kastamonu konakları’ tabiri ile mimari literatürde yer edinen sivil mimari örneklerimiz ferahlığı, estetiği ve ahşabın huzurunu bizlere derinden hissettirmektedir. Sadece Kastamonu kent merkezi içinde yer alan 564 adet taşınmaz kültür varlığından 400 tanesini yaşları bir asrı aşan sivil mimarlık örnekleri oluşturmaktadır. Batı Karadeniz Bölgesi’nin tescilli sivil mimarlık yapı stokunun büyük bölümünü elinde tutan Kastamonu’da kent merkezinden sonra konak yoğunluğu açısından sıralamada İnebolu, Taşköprü ve Tosya ilçelerimiz gelmektedir. Özellikle kent merkezinde yer alan konakların en önemli özellikleri arasında, her bir yapının ön cephelerinde farklı mimari tasarım ve estetik anlayışın hayata geçirilmiş olmasıdır. Bu,  400 adet farklı mimari tipolojinin varlığı anlamına gelmektedir” dedi.

“RESTORE EDİLEN TAŞINMAZ VAKIF KÜLTÜR VARLIĞI SAYIMIZ 130’UN ÜZERİNDEDİR”

Gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı, gerekse Belediye Başkanlığıdestekleriyle çok sayıda konağı restore ederek yeniden Kastamonu için işlevsellendirdiklerini belirten Vali Avni Çakır şöyle konuştu; “Eminim ki siz değerli konuklarımız şehrin sokaklarında gezerken, konaklarımızın yanından geçerken veyahut konakları ziyaret ettiğinizde konakların verdiği bu huzuru sizlerde bizim gibi hissedeceksiniz. Kastamonu aynı zamanda yardımlaşma ve dayanışma duygusuyla ortaya çıkan ve Türk-İslam medeniyetin izdüşümünü gösteren vakıf eserleriyle donatılmış haldedir.  Kentimizde 185 tescilli vakıf eseri mevcut olup, bunların büyük çoğunluğu Vakıf Bölge Müdürlüğümüz tarafından 2005'ten sonra kazanılan ivme ile ayağa kaldırıldı Bu çok kıymetli hazinelerimizi yaşat ve yaşa düsturu çerçevesinde, tespite, korunmaya ve değerlendirmeye çalışmaktayız. Bu kapsamda son yirmi yılda restore edilen taşınmaz vakıf kültür varlığı sayımız 130’un üzerindedir.  İnanç Turizmine konu pek çok esere sahip olan Kastamonu, Külliye, Cami, Şadırvan, Medrese, Mescit gibi birbiriyle mimari ve işlevsel açıdan entegre yapılarla da zengin bir şehirdir. Bu eserlerimizi de aslına uygun olarak restorasyon çalışmalarını sürdürmekte ve restorasyonunu bitirdiklerimizi ibadete yeniden kazandırmanın manevi hazzını yaşamaktayız.Tarihin yaşanmışlıklarının güzel izlerini bizlere anlatan heybetli konaklarımızı, bu konakların inci bir gerdanlık gibi yer aldığı sokakları, Bakanlığımız, Belediyemiz, Özel İdaremiz, Vakıflar Bölge Müdürlüğümüz, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansımız, Üniversitemiz aracılığıyla ayağa kaldırmanın ve yarınki nesillere bırakmanın kıvancını hep birlikte yaşıyoruz. Bu süreçte, Kastamonu Belediyemiz tarihi dokumuzu ortaya çıkarmak, korumak ve yaşatmak amacıyla çok önemli projelere imza atmıştır. 125. Yıl Atatürk Caddesini kapsayan 1 etap sokak sağlıklaştırma ve cephe iyileştirme projesi, Bakırcılar çarşısı kentsel tasarım ve 2. etap sokak sağlıklaştırma ve cephe iyileştirme projesi, 75. Yıl Cumhuriyet Sokağı ve Şamlıoğlu sokağını kapsayan 3. etap sokak sağlıklaştırma ve cephe iyileştirme projesi bitirilmiş ve şehrimizin büyük beğeni ve takdirini kazanmıştır. Kastamonu Belediyesinde projesi hazırlanan, Kültür Bakanlığa sunulan ve Bakanlığımızca destek verilen, Sanat Okulu caddesindeki yeni bir sokak sağlıklaştırma ve cephe iyileştirme projemizin geçtiğimizin ay ihalesini yaptık ve sözleşmesini imzalayarak yer teslimi yaptık. Yine bu süreçte İl Özel İdaremizce, Anadolu'nun manevi direklerinden Şeyh Şaban-ı Veli Hazretlerinin kabrinin de bulunduğu Şeyh Şaban-ı Veli caddesinin sokak sağlıklaştırma işi yapılmıştır. Eminim ki, bu tür çalışmalar Kastamonu şehrinin açık hava müzesine dönüşmesi yolundaki en önemli çabalardan olup, bu vesileyle de çalışmalarda emeği geçenlere teşekkürü bir borç bilirim.”

“TÜM KURUMLARIMIZLA VAR GÜCÜMÜZLE DE ÇALIŞMAKTAYIZ”

Kastamonu’da tarihi dokuyu koruma ve yaşatma çalışmalarının tamamlayıcı nitelikte doğal dokuyu da koruyucu, turizme kazandırıcı, tanıtım ve yatırım çalışmalarının da gerek kamu gerekse özel sektör eliyle olanca hızıyla da devam ettiğini vurgulayan Vali Çakır; “Ilgaz dağı Yurduntepe kış turizm merkezi, Kanyonlar Bölgesi turizm yatırımları, Abana, Azdavay, Daday, Pınarbaşı, Şenpazar, Tosya gibi ilçelerimizde tabiat turizmi yatırımları bunlardan sadece bir kaçı olup, tarih ve tabiat kenti Kastamonu olarak ziyaretçilerimize kapılarımızı sonuna kadar açmaktayız. Şehrin tarihi dokusunu korumak ve yaşatmak için çabalarken, kültürel yaşanmışlıklarını ve hafızasını da ortaya çıkarmak için tüm kurumlarımızla var gücümüzle de çalışmaktayız. Pompeipolis ve Kahintepe kazılarımız devam etmekte olup, Kent tarihi müzesini de inşallah çok kısa bir sürede açacağız. Yine, gastronomik zenginliğimizi taçlandırmak için UNESCO çalışmaları sürdürülmekte, Belediyemizce Acemhanı Gastronomi projemiz, ilgili diğer kurumlarımızca geleneksel dokuma ve ahşap sanatlarımızı yaşatma çabalarımız da olanca hızıyla sürmektedir” dedi.