Yeni Asır’ın haberine göre; İş insanı Cem Boyner'in kızı Elif Boyner, radikal bir karar aldı. Cem Boyner'in kızı Elif Boyner dedesinin topraklarının bulunduğu Uşak'ın Sazak Köyü'ne yerleşti.
VAKTİNİ KÖYLÜLERLE GEÇİRİYOR
Yeni Asır'ın haberine göre Elif Boyner, zamanının büyük bir çoğunluğunu Uşak'ın Sazak Köyü'ne giderek burada yaşayan köylülerle geçiriyor.
'ÖZÜNÜZE DÖNÜN'
Bazlama pişirmekten inek sağmaya ve peynir yapmaya kadar birçok işle uğraşan Boyner, bu süreçi deneyimliyor ve yaşadıklarını takipçileriyle paylaşıyor. Şehirdeki yaşamın hızlı temposundan bıkmış olanlara da "Köyünüze geri dönün" çağrısı yapan Boyner, bir yandan köylülerin para kazanacağı alanlar yaratmak için projeler ortaya koymaya çalışıyor bir yandan ise her platformda köy yaşamın reklamını yapıyor.
Elif Boyner, köyünde özünden uzaklaşmış olduğunu fark ettiğini belirtti. Boyner, "Köye döneceksem, köylülüğü de öğrenmem gerek tabii diyerek, birkaç günümü eğitimle geçirdim. Gün boyunca, ineklerle günlük rutini öğrendim. Önce süt sağmakla başladık, sonra aldığımız sütü eve götürdük, odun ateşinde ısıttıktan sonra kaymak yapmayı öğretti, ayrışan yağsız sütle de peynir yaptık" dedi.
'KÖYDE HERKES EŞİT"
Köy hayatındayken kendisine yönelik 'ne kadar mütevazisiniz' cümlesini hiç duymadığını ifade eden Boyner, "Yeni dostlarımın hepsi benim soyadımı da köylerinin ağalarının torunu olduğumu da biliyordu. Masayı beraber kurduğumuz da oluyor, topladığımız da, ağır işi el ele kaldırdığımız da, ineğin pisliğini küreklediğimiz de. Kimse özellikle benim memnuniyetimle alakadar değil, herkes eş. Köyde, ne kadar mütevazisiniz cümlesini hiç duymadım. Hayatım boyunca, çok sıklıkla giydirdikleri bu sıfatla beni ne kadar öteki olarak gördüklerini, benim de bu sıfatı giyerek, hem kendimden hem de onlardan nasıl uzaklaştığımı ve muhabbetimizin ne kadar suni olduğunu fark ettim. Başkasını kendine üst ve ayrı görmenin nefsi ve kirli olduğunu gözlemledim" diye konuştu.
"HEPİMİZ KÖYLÜYÜZ"
Boyner, amacının insanları köy hayatına döndürmek olduğunu söyleyerek, "Aslında hepimiz köylüyüz. Geri geleceğiz diyerek 'şehre' gelince birden koptuk. Köylülüğümüzü yüceltip, onu yaşatmaktansa, çirkin 'şehirler' yaratıp kirlendik ve kirlettik. Özümüzü yaşamayı bırakıp, sistemin parçası olmaya başladık. Dedelerimizden kalan topraklara ben geri döndüm" ifadelerini kullandı.