Türkiye Kamu-Sen, Türkiye Diyanet ve Vakıf Hizmetleri Kolu Kamu Görevlileri Sendikası (Türk Diyanet Vakıf-Sen) Şubesi’nin 7’nci Olağan Genel Kurulu hafta sonunda Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi Salonu’nda yapıldı. Seçimlere tek liste olarak giren mevcut başkan Sadık Aktaş tekrar seçilerek güven tazeledi.
Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi’ndeki genel kurula Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Belediye Başkanı Opr. Dr. Rahmi Galip Vidinlioğlu, MHP İl Başkanı Emin Çınar, Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nedim Afacan ve STK temsilcileri ile sendika üyeleri katıldı.
Genel kurulun açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Diyanet Vakıf-Sen Şube Başkanı Sadık Aktaş; “Bugün sendikamız Türk Diyanet Vakıf-Sen Şubemizin toy günüdür. Bugün hepimizin kucaklaşıp, hasret giderme günüdür. Bugün mücadelesini verdiğimiz kutlu hak arama davasının bayrağını zirveye çıkarma günüdür. Türk Diyanet Vakıf-Sen Şubemizin birlik ve beraberlik günüdür. Sendikamız devletin ve milletin bekası için üzerine düşen sorumluluğun her zaman idrakinde olan, vatanını ve mukaddesatını canında aziz bilenler olarak Türk Diyanet Vakıf-Sen Şubemizin büyük buluşmasında bir aradayız. Sendikamızın genel amacı insanlık hasiyetiyle uyumlu, adil düzen, huzurlu çalışma, iş güvenliği ve mesleki saygınlık için; onurlu, dürüst, ilkeli ve kararlı hak arama mücadelesidir. Sendikamızın hedefleri arasında da itibar ve sorumlu sendikal anlayış vardır. Önceliğimiz ülkemiz ve üyemizdir. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığımız yurt içi ve yurtdışı olmak üzere çok geniş din hizmeti sunmaktadır. Bununla birlikte beklentilerin olduğu bir kurumdur. Diyanet İşleri Başkanlığımız devletimizin olmazsa olmaz kurumlarındandır. Bu bağlamda Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın devletimizin olmazsa olmaz kurumlarından olmasından dolayı personelinin de olmazsa olmazlarına katmalarını, personelini de şu anki değerin üzerinde değerli görerek hareket etmelerini talep ediyoruz. Dün olduğu gibi bugünde, yarında hakkı tutup, hakkı kaldırma davasında, şuurunda olmaya devam edeceğiz. Şubemiz Türk Diyanet Vakıf-Sen’in önemli şubelerindendir. Kastamonu il merkezi ve ilçelerinde teşkilatlanan şubemiz Türk Diyanet Vakıf-Sen’in en zor anında yanında bulunmuş ve şube olarak sendikal mücadeleye katkı sağlamıştır. 2001 yılından bu yana diyanet ve vakıf çalışanların hizmet etmek gayreti içerisindedir. Haktan, hukuktan ayrılmadan kimseyi ayırmadan tüm camiamızın emrinde olacağız. Göreve geldiğimizden bugüne kadar yönetim olarak çalışmalar yaptık. Genel merkezimizin katkılarıyla, yönetim kurulumuzla 19 ilçemiz ve il merkezinde üyelerimizi sendikal çalışmalar hakkında bilgilendirdik. Üyelerimizin ve meslektaşlarımızın sevinçli ve kederli günlerini paylaşarak, ortak olmaya çalıştık. Üyelerimizin dertleri, sıkıntıları karşısında elimizden geldiğince, gücümüz yettiğince çözmeye çalıştık. Üyelerimizin idari ve genel manada hukuki danışmalığı noktasında Kamu-Sen’in anlaşmış olduğu avukatlarımızın vasıtasıyla hukuk yardımı almalarını sağladık. Bu bağlamda da idari manadaki iş ve işlemlerindeki sıkıntılarını da çözmüş olduk. Şube yönetimi olarak hiçbir meslektaşımızı asılsız vaatlerle kandırmadık, üye yapmadık, hayallerini karartmadık. Üyelerimize ve meslektaşlarımıza yalan, dolan kelimeler konuşarak, yüzlerine bakamayacak hiçbir eylem ve söylem içerisinde bulunmadık, bundan sonrada bulunmayacağız. Bizim hak arama mücadelemizdeki ilerleyişimizin yol haritasında sabrımız, aklımız var. Cenab-ı Allah’ın çizmiş olduğu kurallar çerçevesinde, ahlaki çerçevede, insani çerçevede ve sendikal mahiyetteki çerçevemizde hareket ederek, bu iş ve işlemlerimizi yürüttük” diyerek teşekkürlerini sundu.
Genel kurulda selamlama konuşması gerçekleştiren Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nedim Afacan; “Memleketin bekası için önceliğimiz birlik ve beraberliğimiz. Birlik ve beraberliği toplumun her kesimine yaymak bizim görevimiz. Fakat ilk görevimiz kendi aramızdaki birlik ve beraberliği sağlamaktan geçiyor. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak Kastamonu’da 6 tane şubesi, 5 tanede temsilciliği olarak birlik ve beraberliğini sağlayıp, sendikamızın menfaatleri için ve Türk Milleti’nin menfaatleri için kullanan sivil toplum kuruluşuyuz. Biz memleketin bekası söz konusu olduğunda sağımızda, solumuzda kim var demeden kendini ortaya atan insanlarıyız. Dış güçlerinin baskısı savaşla, kavgayla olacaksa, canını vermekten korkmayan, ekonomik olacaksa da, aç kalmaktan korkmayacak insanlarız. Gücümüz yettiğince her daim Türk Milletinin yanında olacağız. Ancak gelinen ekonomik sorunlara karşı da Türkiye Kamu-Sen’in masada savunduğu ve bu sene kırmızıçizgimiz dediğimiz birkaç maddenin ne kadar olduğunu söylemek istiyorum. Birinci maddemiz ekonomik kayıplardan dolayı 600 TL seyyanen zamdı. İkinci maddemiz yüzde 15 vergi diliminin sabitlenmesiydi. Üçünü maddemiz yüzde 3 refah payının toplu sözleşmeye eklenmesiydi. Bunlar masada imzalanmadığı için Türkiye Kamu-Sen olarak o masadan kalkmıştık. Bugün gelinen noktada bu masadan kalkmış olmamızın ne kadar doğru bir karar olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Her çalışanın çoluğunu, çocuğunu geçindirecek, ekonomik bir refah seviyesinde bir ücret alması şarttır. Bu da çalışanın alın terinin karşılığıdır. Türk memuru üzerine düşen görevi son derece yerine getirmekte ve hak ettiği karşılığı ise tam olarak alamamaktadır. Özellikle yüzde 15 vergi gelirinin sabitlenmesi noktasındaki arzumuzu bir kez daha dile getiriyorum” dedi.
Sendikacılığın önemli olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu; “Rahmetli Başbuğumuzun işaretiyle sendikacılık faaliyetlerinin başladığı ildir Kastamonu. Onun içinde yeri ayrıdır. Kastamonu Evliyalar Şehri, Şehitler Diyarı, bu yönden özellikle Türk Diyanet Vakıf-Sen içinde Kastamonu’nun ayrı bir parantezi olduğunu biliyorum. Özellikle 80’li yılların sonrası neslin mutlaka bazı idolleri vardır. Benimde çok sevdiğim birisiydi Sezai Karakoç, mekanı cennet olsun. Aynı siyasi çizgide değildik ama her sözü kurşun gibi ciğerinize işlerdi. Sendikacılık hak aramanın ete, kemiğe bürünmüş hali. Bunları yaparken de, inandığın değerler manzumesine uygun hareket ederek, yol almak apayrı bir şey. Siyasi yelpazenin şu anki koşullarında ara ara bazı sıkıntıları duymuyor değilim. Bu sıkıntıları sendikal alanda da, bazı alanda da yer yer yaşıyoruz. Fakat biz binlerce yıllık Türk tarihiyle, Allah’ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Yeter ki biz kendi içerimizde bir olalım, diri kalalım ve iri olalım. Onun haricinde hiçbir şey engel değil. Yapabildiklerimizi biz yapacağız, yapamadıklarımızı bizden sonrakiler yapacak. İstikametimiz, yolumuz doğru. Türk’ün olduğu her yerde adalet vardır, bereket vardır, hak vardır, hukuk vardır, hakkaniyet vardır. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun” ifadelerini kullandı.
MHP İl Başkanı Emin Çınar ise; “Ülkemizde 15 Temmuz sürecinde yaşanan bu ülkede maalesef dün itibariyle ülkenin asli evlatlarına bazı imkanların sunulmadığının ana bir gerçeğidir. Milliyetçi Ülkücü irade ise yıllarca doğruluğa ve çileye talip olmuş bir hareket. Rahmetli Başbuğumuzun talimatıyla Kamu-Sen nezdinde de şubelerimiz 1992’den bu tarafa ülkemize ve memleketimize hizmet etmektedir. Özellikle Kamu-Sen bünyesinde hizmet gösteren siz liyakatli kardeşlerimizin sayesinde ülkemizin geleceği yeniden inşa edilecektir. Varlıklarımız güçlendikçe, kuvvetlendikçe ülkemizde yaşanan veya yaşanacak olan arızalarda bundan sonrada yaşanmayacaktır. Türk Diyanet Vakıf-Sen’i önemsiyorum. Çünkü ülkemizin yarınları siz değerli din hocalarımızın sayesinde gerçekleşecek. Aklı, fikriyatı ülkesinde olmayanların ülkemize neler yaşattığını hep birlikte görüyoruz. Ben Türk milletinin yarınlarının özellikle Milli Eğitim ve Diyanet’in daha güçlü bir şekilde halkımızla buluşması noktasında ülkemizin yarınlarının daha karamsarlıktan uzak ve güçlü yarınlarla buluşacağına inanıyorum. Çünkü sizler makam uğruna bir takım hesaplar içerisinde değilsiniz. Önünüze sunulan birçok teklifi elinizin tersiyle itecek kadar, kudret ve cesarete sahipsiniz. Sevdanız Türk Milleti ve Türk Cumhuriyeti’nin müdafaasını yapacak noktadasınız. Göreve geldiğimizden günden beri sizlere destek olmanın gayreti içerisindeyiz. Bazen yapamadığımız, beklentilerinize cevap veremediğimiz noktada üzüntüye kapılmayın. Gerçekten elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Başta Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin ortaya koyacağı, kayıtsız ve şartsız Cumhur İttifakı’na verdiği desteğin yarınları bu ülkenin geleceği inanıyorum. Bugün terörün ülkemizde son aşamaya gelmesinde Milliyetçi Ülkücü iradenin var olduğuna inanıyorum” diyerek genel kurulun hayırlı olmasını diledi.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, genel kurulun hayırlı olmasını dileyerek; “İnsanoğlu bir mücadele içerisinde. Doğumdan ölüme kadar bu mücadele hız kesmeden devam etmektedir. Bu mücadele sonuç önemli, sonuca giderken yürüdüğünüz yol önemli, o yolda yürüdüğünüz kişiler önemli. Bizler Yüce Allah’ın en şerefli olarak yarattığı insanların o mücadelesinde karşılaştıkları 2 tane yol tercihidir. Bu 2 yoldan bir tanesi hayra giden, doğruya giden ve sonucunda da Yüce Allah’ın rızasına giden yoldur. Bir tanesi de şer’e giden, haksızlığa giden ve sonucunda da Yüce Allah’ın hoşnut olmadığı yere giden bir yoldur. Biz İslam dairesi içerisinde Müslüman olan ve asırlarca tarih sahnesine çıktığından beri İslam’ın bayraktarlığını yapan Türk Milletin bir ferdi olarak, hakkın, hukukun, doğrunun yanında bir yol seçmişiz. Sendikal hareket olarak yola, kişiye, olaya bakışımız bu iki tercihten bir tanesiyle ilgilidir. Bizim sendikal anlayışımız birilerinin anlayışıyla basit bir ücret sendikacılığı veya her şeye karşı olma anlayışı asla değildir. Bizler Türkiye Kamu-Sen ailesi akşamdan sabaha kurulmuş, tabelası olsun anlayışıyla kurulmuş sendika değildir. Türkiye Kamu-Sen’in mazisi vardır. Yarınlara karşı hedefleri, hayalleri ve projeleri vardır. Bizlerin bu ülkeye karşı bir sorumluluğumuz vardır. Bizim ilkemiz önce ülkemiz anlayışıdır. Sizlerin varlığı bizim için önemlidir. Birilerin korkulu rüyası halindesiniz. Biz yetkili sendika olmasak da, biz yetkili konfederasyon olmasak da biz güçlü bir sendikayız. Türkiye sevdalılar bu ülke için vazgeçilmedir. Biz durmayacağız, oturmayacağız, çalışmaya devam edeceğiz. Bu ülke ecdattan bize emanettir. Bu emaneti en iyi şekilde hizmet ederek, bizden sonraki nesillere daha güçlü, daha müreffeh bir ülke bırakmak hepimizin görevidir. Birilerin yetkili olup, etkili olmayanların; birilerinin kendi güç zehirlenmelerini yaşayarak ‘Bizden olursan sana hayat hakkı vardır, bizden olmazsan senin yaşamaya hakkın yok’ anlayışında olanlara inat dimdik ayakta duracağız. Biz sendikacılığı bizim üyemiz hak etmediği halde bir yere gelsin anlaşığıyla yapan insanlar değiliz. Bugün Türkiye’de oluşan birlikteliğin, beraberliğin farklı hale getirilmesi için çalışanlara inat bizler hak edenin, hak ettiği yere, kendi hakkıyla, kendi bilgisiyle, kendi liyakatiyle gelebileceği bir sistemin oluşmasına zemin hazırlayan bir hareketiz. Çünkü din görevlisi sıfatını unutmadan ve sendikacılığı bir aman değil, bir araç haline getirdik ve güzele, doğruya gidecek bir araç haline getirerek, kimsenin hakkını yemeden, kimseye de kendi hakkımızı yedirtmeden bir anlayışla sendikacılık görev yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Açıklamalarına devam eden Ünal; “Sözde yetkili olanların nasıl dedikodular ürettiklerini, nasıl iftira ürettiklerin, nasıl insanları birbirlerine düşürdüklerine şahidiz. Fakat biz kuruluşumuzdan beri ilkeli, kararlı, sorumlu, ahlaklı bir sendikal hareketten asla vazgeçmeyeceğiz. Sizlerin dik duruşu bizler için önemlidir. Sendikaların ana görevi çalışanların hak ve menfaatlerin korunması ve yeni hakların alınmasıdır. Diyanet İşleri Başkanlığımız önemli bir kurumdur. Bu ülkenin yarınlarının her alanda, özellikle bir, beraber ve doğru bir yetişme anlamında 2 kuruma büyük görevler düşüyor. Birincisi Milli Eğitim, ikincisi de Diyanet İşler Başkanlığıdır. Çünkü sizler bu toplumun önderisiniz. Bu toplumun öncülerisiniz. Bu güzide millet dinine, diyanetinize, hocasına saygıda asla kusur etmemiştir. Bu bizim giyim, kuşamımızla, karakaşımız, gözümüzle ilgili değildir. Bu bizim mensubu olduğumuz bu güzide teşkilatımızın bir mensubu olmamız ve bu millete dini rehberlik ettiğimizden, yüce din İslam’ı, son din İslam’ı anlattığımızda, yüce Kur’an-ı Kerim’i öğretmemizin saygısıdır. FETÖ’yü hepimiz yaşadık. Uçurumdan aşağı düşüyorduk, Yüce Allah yine Türk Milletinin kolundan tuttu ve Türk Milletinin basiretiyle bize dedi ki; ‘Sen lazımsın, sen burada dur.’ Milletin vergileriyle bu devletten maaş alıyor ama başka yere hizmet ediyorlar. Bu oyunlara bu millet yine gelmedi. Onun için milli duyguları olan, milli hasretleri olan, liyakatli, ehliyetli, bilgili, becerili insanları; ayırt etmeden, sendikasına bakmadan, nereli olduğuna bakmadan, dünya görüşüne bakmadan bir yerlere atanmasının gerekmesidir. Fakat burada bir şeyi asla atlamamak gerekir. O da yüce Türk Devletine sadakat, bu millete hizmet anlayışıdır. Biz sendikacılık yaparken, bu anlayış içerisinde yol yürüyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından gerçekleşen genel kurulda seçimlere tek liste giren mevcut Türk Diyanet Vakıf-Sen Şube Başkanı Sadık Aktaş, tekrardan seçilerek güven tazeledi. Sadık Aktaş başkanlığında Yönetim Kurulu Asil Üyeliğine Mahmut Naharoğlu, Halil İbrahim Ünal, Resul Gider, Mustafa Ayanoğlu, Metin Karamahmutoğlu ve Fatih Öz seçildi. Denetleme Kurulu Asil Üyeliğine Kemal Aktaş, Mehmet Dağlıoğlu, Nuri Gül, Saim Korkmazer ve Celali Müsluhittinoğlu getirildi. Disiplin Kurulu Asil Üyeliğine Erdoğan Şahin, Mürsel Topalaklıoğlu, Celal Alifişekeoğlu, Yılmaz Kırkbeşoğlu ve Hasan Özsoy seçildi. Üst Kurlu Delegeliğine ise; Sadık Aktaş, Mahmut Naharoğlu, Halil İbrahim Ünal, Fikri Yılmaz, Şahin Tellioğlu, İbrahim Yahyaoğlu, Erhan Karamuk ve Kemal Aktaş seçildi.