" FİLİSTİN MEŞRU
MÜDAFAA HAKKINI KULLANIYOR"
Genel Başkan Fatih Erbakan, konuşmasının devamında Filistin'de yaşanan olaylara da değinerek D60 projesinin gerekliliğinin altını zidi. Erbakan açıklamasında şunları kaydetti; "Filistin ve Gazze'de yaşanan olayları hepimiz izliyoruz. Burada 80 seneden beri bir çıban başı gibi zulmüne devam eden bir terör devleti Siyonist İsrail Devleti 80 seneden beri yaptığı zulümlerin sonunda bir patlama noktasına gelindiğini gösteren bir gelişmedir bu. Bayram sabahı dahi, mübarek gün ve gecelerde dahi Müslümanların başına bomba yağdıran çocuk kadın yaşlı engelli demeden, 80 senedir binlerce Müslüman'ı göz göre göre katleden hatta hapishanelerde haksız yere tutup onlara işkence yapan bir yandan da adım adım kanserli bir tümör gibi o bölgede yayılıp Filistin topraklarına yüzde 90'ından fazlasını işgal eden ve bu işgale devam eden, o toprakların asıl sahipleri olan Filistinlileri oradan atıp, evlerini başlarına yıkıp oraya kendi vatandaşlarını zorla yerleştiren bir terör devleti Siyonist İsrail Rejiminin tüm bu yaptıklarına karşı Filistin meşru müdafaa hakkını kullanıyor. Onlara böyle bir saldırıda bulunuyorlar. Ancak orantısız güç kullanımı devam ediyor. Orada masum siviller, ordu yok, teçhizatı yok sen oturduğun yerden halkın üzerine bomba yağdırıyorsun. Bir de çok kahraman bir orduymuş gibi savaş yapıyorum diyor. Savaş falan yaptığı yok, 80 senedir yaptığın gibi sivillerin üzerine bomba yağdırıyorsun. Kadın çoluk çocuk yaşlı demeden insanları katlediyor."
"TÜM BUNLAR
OLMADAN DIŞ GÜÇLERİN YAŞAMASI AYAKTA KALMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR"
"Tabi tüm bunlar sadece kınamayla, konuşmayla, lanetlemeyle engelleme olmuyor. Bu noktada Erbakan Hocamızın D 60 projesi var. 2 buçuk milyarlık muazzam bir iş gücü potansiyeli, genç dinamik bir nüfus, muazzam bir pazar potansiyeli. Rahmetli Erbakan Hocamız, anlatırdı; 'Ghandi Hindistan'ın bağımsızlığını kazandı. Topuyla tüfeğiyle mi hayır. Bir tane keçiyle. Bi keçi aldı bir mağaraya girdi. Orada bir müddet bu keçiyle yaşadı. Bir süre sonra çıktı keçiyle beraber mağaranın önünde toplanan kalabalığa dedi ki; 'Ben aylardır bu keçiyle birlikte burada yaşıyorum. Çünkü bunun sütünden beslenmemi, tüyünden yatak elbise yapıyorum. Aylardır bu şekilde hayatta kaldım. Biz Hindistan olarak İngilizlerin mallarını kullanmadan sadece şu keçimizle yaşamımızı sürdürebiliriz. Onların malına ihtiyacımız yok. Bunların mallarını almayalım' dedi. O zamanki nüfusuyla 200-250 milyonluk Hindistan İngiliz mallarını boykot etmesi üzerine İngiliz firmaları bu boykota ve pazar kaybına dayanamadılar. Böylece Hindistan bağımsızlığını kazandı. Bu tarihi bir gerçektir. İbretlik bir olaydır. Merhum Erbakan Hocamızın da çok sık anlattığı bir olaydır. Bugün de 2 buçuk milyarlık İslam Alemi, muazzam bir pazar potansiyeli, muazzam bir iş gücü, bununla beraber dünyanın yüzde 60'ı dünyadaki doğalgazın yüzde 55'i dünyadaki su kaynaklarının yarıdan fazlası, dünyadaki uranyum madeninin yüzde 40'ı, toryumun borun lityumun altın gümüş pırlanta gibi değerli madenlerin kromun çok ciddi bir oranda bu Müslüman ülkelerden çıkıyor. Bütün bu zenginlikleri zulme karşı, sömürüye karşı bir yaptırım gücü olarak kullanması sadece 2 buçuk milyarlık İslam aleminin ben Amerikan doları kullanmıyorum Amerikan dolarını hayatımdan çıkarıyorum' demesi bile Erbakan Hocamızın bir atom bombası etkisi yapacak güçtedir. Bu maden bu petrol bu doğalgaz bunlar olmadan dış güçlerin yaşaması ayakta kalması mümkün değildir. Bunları da cenabı Allah Müslüman ülkelere vermiş. Afganistan'da muazzam lityum yatakları var. Bütün cep telefonlarının, elektrikli arabaların, bilgisayarların şarj edilebilir cihazların üretiminde olmazsa olmaz bir şeydir lityum. Biz bunları size vermiyoruz, kendinize gelin haddinizi bilin dediğiniz noktada karşı tarafın dayanabilmesi mümkün değil. Su kaynakları da böyle. Su önümüzdeki yıllarda daha da değerli bir hale gelecek. Ama İslam Alemi birbirinden kopmuş bireysel hareket ediyor. Bu 57 Müslüman ülkenin D 60 çatısı altında toplanıp ortak karar alması bu zulümlerden kurtulmamamızı sağlayacak bir güçtür. Bunun adımı atıldı, eğer D60 hayata geçirebilseydi İsrail'in bu zulmü yapması mümkün değildi.
"ALIN ÇOK
SEVDİĞİNİZ İSRAİL'İ AMERİKA'YA TAŞIYIN"
Sözlerinin devamında Amerika'ya seslenen Erbakan; "Merhum Erbakan Hocamızın sözüyle Amerika'ya cevap veriyoruz; 'Madem İsrail'i bu kadar çok seviyorsun al bunu götür Alaska'ya, orada mutlu mesut beraber yaşayın.' Bu bölgenin çıbanı, kanserli bir tümörü olan terör devleti İsrail'in buradan Amerika'ya taşınması bölge barışı için en güzel yoldur. Amerikan yönetimine bu tavsiyemizi iletiyoruz. D60'ın olmazsa olmaz olduğunu bir kez daha tekrar ediyoruz. Türkiye'mizin dışa bağımlılıktan kurtulmuş Yeniden Büyük Türkiye olması ve Türkiye'nin öncülüğünde sadece Yeniden Büyük Türkiye olması yetmez, D60'ın İslam birliğinin yek vücut bir şekilde bu zulümlere karşı koyması gerekir.Orada hayatını kaybeden tüm Filistinli kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz" dedi.