Saadet
Partisi İl Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda konuşan İl Başkanı Kadir
Yalçın, Kastamonu’nun sanayi, tarım ve sağlıktaki sorunlarına dikkat çekti.
Yalçın,
toplantıda yaptığı konuşmada; “Biz maddi-manevi böyle zengin, mübarek bir
coğrafyada yaşıyoruz. Rabb’im bize bu toprakları nasip etmiş, bu imkanları
vermiş ama biz cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yüzyılı devirdik, ikinci bir
yüzyıla, ikinci asra başladık. Kastamonu yatırım anlamında, değer anlamında hak
ettiği imkanlara maalesef ulaşamadı. Tabii bunda bu zamana kadar ki mevcut
iktidarların da kabahati olduğu gibi bu şehirde yaşayan bizlerin de kabahati
var. Yani bizler gerçekten bu toprakların değerini, kıymetini bilemedik ve
buraya gerekli önemi gösteremedik. Yüzyılın sonunda bakınca Kastamonu’da bir
Ilgaz Tüneli’miz var. Yüzyılda yatırım anlamında yapılan liman bağlantımız,
İnebolu yolu ne yapılabildi ne de 30 yıldan beri devam eden Taşköprü yolu
bitirilebildi. Daday yolunu zaten söylemiyoruz. Azdavay yolu da bir türlü
bitmiyor. Turizmin merkezi Azdavay ve Pınarbaşı ama karayolu bağlantısı yok
denecek kadar kötü. Yolu olmayan bir turizm merkezine maalesef biz kimseyi ne
götürebiliriz ne de oraya o insanları çekebiliriz. Sanayi anlamında zaten
durumumuz ortada. İki organize sanayimiz var. Bir organize sanayisinde
Kastamonu Entegre sağ olsun bir yatırım yaptı. Geri kalan alanı da kendine depo
yaptı. Diğer sanayicilere neredeyse yer kalmadı. Seydiler Organize Sanayi küçük
küçük orada işletmelerimiz, fabrikalarımız var ama özde istihdam sağlayacak
yatırımları maalesef oraya da kazandıramadık. Netice itibarıyla Kastamonu
sürekli göç veriyor, sürekli genç nüfusumuzu kaybediyoruz. İşin sonuna
baktığımızda da ‘Yüzyıl sonra geri kalmışız’ diyoruz. O yüzden biz Kastamonu’yu
kalkındırma anlamında, Kastamonu’ya yatırım anlamında gerçekten memleketimizin
ihtiyacı olduğu icraatları yapmamız lazım” ifadelerine yer verdi.
“BİZ BUNU HAK ETMİYORUZ”
Kastamonu’nun
tarım ve sağlıktaki sorunlarına da dikkat çeken Yalçın, şöyle devam etti; “Bugüne
kadar ki bütün iktidarlara Kastamonu seçmeni olarak, Kastamonu insanı olarak
onlara istediklerinden fazlasını da verdik. Dört vekil çıkardığımızda dördünü
verdik, üç vekil çıkardığımızda üçünü verdik. Sadece mevcut iktidar için değil,
biz bunu Anavatan Partisi’ne de verdik, Doğru Yol Partisi’ne de verdik. O gün
iktidarda kim varsa, bütün vekillerimizi onlara verdik ama karşılığında ne
aldık elimizde bir tane eğitim ve araştırma hastanemiz var. Onun da zaten
personel konusunda ciddi sıkıntıları var ve vatandaşlarımız ne randevu
alabiliyorlar ne de gerçekten hak ettikleri sağlık hizmetini alabiliyorlar.
Bizim bunları alabilmemiz için artık masaya yumruk mu vurulur ya da gerekli
yerlere sert mi konuşulacak, derdimizi anlatabilmemiz için tavrımızı koyalım.
Biz bunu hak etmiyoruz. Kurtuluş mücadelesinde en çok şehidi veren dört il
içerisinde Kastamonu ve Kurtuluş Savaşı’yla da o günkü şartlarda hiç alakası
olmayan, hiç işgal görmemiş bir coğrafya Kurtuluş Savaşı’nda öyle mücadeleler
verip 4 binin üzerinde şehit veriyoruz, karşılığında da gördüğümüz, aldığımız
yüzyıl sonra durum ortada. Ben o yüzden ‘Derdimiz Kastamonu’ diyorum ama biz
dertliyiz. Kastamonu’nun kalkınması için ne gerekiyorsa sadece Saadet Partisi
olarak değil, Kastamonu’da yaşayan bütün vatandaşlarımızla hep birlikte hareket
etmemiz gerekiyor. Tarımın, hayvancılığın zirvede olması gereken bu topraklarda
biz tarımı, hayvancılığı bitirdik. Köylülerimiz şu anda hayvana bakamaz durumda
ve satıyorlar. Tarlasını ekiyor mahsulünü alacak kimse yok. 3-5 tüccara muhtaç.
Onlar aldı aldı, almadı yok parasını onu da veriyor bir yılını zararla
geçiriyor. Zaten bizim köylümüz yıllardan beri kıt kanaat karın tokluğuna
çiftçilik yapıyor. Bir de bir yılın sonunda zarar ederse maalesef o çiftçimizi
de o köylümüzü de batırırız. O yüzden bizim siyaseten de iktidar olarak da
politik olarak da gerçekten planlı, programlı hareket etmemiz lazım. Günlük
politikalarla, günlük algılarla artık bu ülkeyi ayağa kaldırma imkanımız yok. O
yüzden sağlam, ciddi, planlı, programlı, politikalarla inşallah biz
Kastamonu’dan buna başlayacağız. Yeni bir Valimiz, yeni bir milli eğitim
müdürümüz geldi. Gerçekten memleketimizi ayağa kaldıracak projeleri hem onlara
hem kendi aramızda istişare yaparak iktidarından muhalefetine, bütün siyasi
partilere iletip bu mübarek coğrafyada hayırlı hizmetler yapmamız gerekiyor.
Bizim başka memleketimiz yok. Biz Kastamonuluyuz. Biz burada yaşayacağız, bizim
gidecek yerimiz de yok ama en azından biz hayırlı hizmetler yapabilirsek yarın
gelecek nesiller ruhumuza bir Fatiha okur, ‘Allah razı olsun’ der. O sayede
belki gençlerimizi şehrimizde tutabiliriz. Ben hepinize katıldığınız için
tekrar teşekkür ediyorum. Burada yapacağımız bu toplantımız inşallah hem
Kastamonu’muza hem ülkemize hem de bizim milli görüş davamıza hayırlar getirir.”