Yönetmenliğini Nazım Doğan ve Sinan Çevik’in yaptığı,
senaryosunu Alp Armutlu’nun kaleme aldığı ve yapımcılığını Active Events’in
üstlendiği “Zaferin Yolu Ruhundaki Ateş” Filmi’nin çekimlerinin büyük bir kısmı
tamamlandı.
Geçtiğimiz yılın sonlarına doğru İnebolu-Ankara arasında 344 km kağnı kullanarak ‘Umudun Yolu’ filminin çekimlerini gerçekleştiren ekip, ‘Zaferin Yolu-Ruhundaki Ateş’ filmi için de kolları sıvayarak çekim takvimlerinin önemli bir bölümünü tamamladı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah
arkadaşlarının 101 yıl önce Başkomutanlık Meydan Muharebesi ve ardından
gerçekleştirdikleri takip harekatıyla Haymana, Polatlı ve Afyon’dan İzmir’e
doğru yürüyerek gerçekleştirdikleri zaferin hikayesi, önemli bir yerli yapıma
ilham kaynağı oluyor. Çekimleri Çanakkale, Ankara, Tuz Gölü, Akşehir, Afyon, Dumlupınar,
Kütahya, Uşak, Manisa, İzmir, Balıkesir ve Bursa’da gerçekleştirilen belgesel
film Zaferin Yolu, gerek farklı anlatım kurgusu, gerek zaferin şifrelerini
taşıyan anlatım hikayeleri ile beyazperdede seyirciler ile bir araya geleceği
Ekim ayını bekliyor.
ZAFERİN YOLU: GEÇMİŞİMİZİ FİLME ALMAK VE ONURLANDIRMAK
Yapımcı ve Senarist Alp Armutlu, filmle ilgili şunları kaydetti; “Şu anda, bağımsızlığımızı sağlayan kahramanları onurlandırmak üzere yeni filmimiz ‘Zaferin Yolu’nun çekimleri için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Ülkenin dört bir yanından insanlar Kocatepe ve ötesindeki kutsal savaş alanlarına geliyor. Kimi bisikletle, kimi at sırtında ama hepsi de yüreklerindeki saygıyla geliyor. Bu önemli olayın küçük bir parçası olmaktan bile ayrıcalık duyuyor, Mustafa Kemal Atatürk'ün, komutan arkadaşlarının ve özgürlüğümüz için canlarını veren cesur askerlerin fedakârlıklarıyla onur duyuyoruz. Onlar aramızdan ayrılmış olsalar da, anıları sonsuza dek yaşayacak. Cumhuriyetin 100. Yılında onları anıyoruz.”
KOCATEPE'DE ZAFER BAYRAMI KUTLAMALARI
“Türk Kurtuluş
Savaşı'nın zaferini onurlandırmak için doğru yerdeyiz. Özellikle de son
savaşın gerçekleştiği Kocatepe'de 30 Ağustos Zafer Bayramı her zaman duygusal
bir gün olmuştur.
Ülkenin dört bir
yanından insanlar saygılarını sunmak için geliyor. Kimileri bisikletle,
kimileri at sırtında, hepsi de özgürlüğümüz için canlarını verenleri anmak için
geliyor. Geçit törenleri, festivaller ve ünlü süvari hücumunun
canlandırılmasıyla kutlamalar çoktan başladı.Savaş alanlarını ve anıtları
ziyaret ettiğinizde, Mustafa Kemal Atatürk, komutanlar ve bağımsızlığımız için
savaşan her bir asker için derin bir şükran duygusu hissetmekten kendimizi
alamıyoruz. Onların kahramanca zaferi, bugün bildiğimiz modern Türkiye'nin
sınırlarını şekillendirdi.
"Zaferin
Yolu" filmimizin çekimleri, bu tarihi yer ve zamanın ruhunu yakalamayı
amaçlıyor. Şehitlerin anısını onurlandırmak ve onların cesaret ve fedakarlık
hikayelerini gelecek nesillerle paylaşmak için çalışıyoruz. Bu Zafer
Günü'nde kutlamalara katılırken, bir an için gözlerinizi kapatın ve 1922'deki o
kader gününün nasıl bir şey olduğunu hayal edin. Top sesleri, havadaki keskin
barut kokusu, askerlerimizin gözlerindeki çelik gibi kararlılık. Zaferleri
zorlu bir mücadeleydi ve hak edilmişti. Bizim şu anda yapmamız gereken onların
anısını onurlandırabilir ve hikayelerini aktarabilmek...”
ATATÜRK VE ŞEHİT KAHRAMANLARIMIZ ONURUNA
“Zafer Bayramı'nı kutlamaktan ve Dumlupınar Meydan Muharebesi sırasında kuvvetlerimize komuta eden büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü anmaktan onur duyuyoruz. "Başkomutan" ve "Gazi" olarak bilinen Atatürk'ün parlak askeri stratejileri ve liderliği, Türk Ulusal Hareketi'ni zafere taşıyarak bağımsızlığımızı güvence altına almıştır. Atatürk muazzam bir cesaret, kararlılık ve fedakârlık göstermiştir. Milli mücadeleye destek sağlamak için yıllarca yurt dışına seyahat etmiş, bağımsızlık hayalini her zaman canlı tutmuştur. Karizmatik ve vatansever ruhu, onun yanında savaşan herkese ilham verdi. Savaş sırasında birçok cesur ruhu kaybetmiş olsak da, onların fedakârlıkları boşa gitmedi. Atatürk ve onun sadık takipçileri sayesinde Türk halkı her şeye rağmen galip geldi. Zaferle çıktık ve kaderimizin akışını sonsuza dek değiştirdik.”
ŞEHİT KAHRAMANLARIMIZI ANIYORUZ
“Vatanımızı
savunurken hayatlarını kaybeden meçhul askerleri saygıyla anıyoruz. İsimleri
unutulmuş olsa da, cesaretleri ve özgürlük davasına olan bağlılıkları sonsuza
kadar yaşayacaktır. Biz bugünlerimizi yaşayabilelim diye onlar yarınlarını
verdiler. Son savaşın sahnelerini çekerken, derin bir minnettarlık ve huşu
duygusu kalplerimizi dolduruyor. Atatürk ve adamlarının sergilediği cesaret ve
metanetin bir kısmını bile yakalamaya çalışıyoruz. Onların zaferinin anısı,
bizleri yüceliğe ulaşmak ve ulusumuza onurla hizmet etmek için motive etsin.
Dumlupınar'da
kazanılan zafer Atatürk'ün Ankara'ya yürümesini, kalan düşman kuvvetlerini
yenmesini ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmasını sağlamıştır. Bugün,
bağımsızlığımızı doğuran ve ulusal kimliğimizi şekillendiren o kader zaferini
kutluyoruz. Zaferin Yolu sonsuza dek sürecek!”
BİSİKLET VE AT SIRTINDA GELENLER
“İnsanlar Kocatepe'deki
zaferi onurlandırmak için çeşitli yollardan geliyorlar. Bazıları atalarının
geçtiği yollardan geçmeyi tercih ediyor, bisikletle ya da at sırtında
geliyorlar. Bu kutsal topraklara yolculuk ederken, sadece kazanılan bir savaşı
anmakla kalmıyor, özgürlük için her şeylerini feda eden cesur ruhların
adımlarını yeniden takip ediyorlar.”
BİSİKLETLERLE GELENLER
“Bisiklet
tutkunları, askerleri ve malzemeleri cepheye taşıyan aynı rotalarda pedal
çevirerek çok günlük bisiklet turlarına çıkıyor. Geçmişin zorluklarını ve
kararlılığını hatırlamak, bu kahramanların savunmak için hayatlarını verdikleri
topraklara bağlı hissetmek için pedal çeviriyorlar. Toprak yollarda dönen
tekerleklerin sesi yıllar boyunca yankılanıyor, alın teri ve fedakarlıkla
kazanılan zafere mütevazı bir övgü niteliği taşıyor.”
AT SIRTINDA VARIŞ
“Diğerleri ise
yolculuğunu at sırtında yapmayı tercih ediyor ve yüzyıl önce süvari
birliklerinin yaptığı gibi kırsal bölgeyi kat ediyor. Toynak sesleri çağların
tozunu karıştırarak atlıları ve bineklerini zamanda geriye götürüyor. Eyerdeki
her sarsıntı ve yalpalama, katlanılan rahatsızlıkları ve yürüyüş boyunca
kaybedilen hayatları onurlandırır.”
SAYGILARINI SUNMAK
“İster iki
tekerlekli ister dört toynaklı olsun, herkes savaş alanını süsleyen anıtlara
saygılarını sunmak için gelir. Fedakârlığın ve saflığın renkleri olan kırmızı
ve beyaz çelenkler bırakıyorlar. En çok da, her şeye rağmen zaferi kazanan
komutan Mustafa Kemal Atatürk'ü ve vatanları için her şeylerini feda eden
sıradan askerleri hatırlamak için geliyorlar. Kocatepe'nin inişli çıkışlı
tepelerinde, onların kahramanlıklarının anısı yaşamaya devam ediyor.”
"ZAFERİN YOLU" FİLMİNİN ÇEKİMLERİ
"Zaferin Yolu
filmini çekmek inanılmaz bir yolculuk oldu. Tarihi savaş alanlarında çekimler
yaparken, 100 yıl önce burada yaşananların muazzamlığını gerçekten
hissediyoruz.”
GEÇMİŞİ ONURLANDIRMAK
“Mustafa Kemal
Atatürk, İsmet İnönü ve Türkiye'nin bağımsızlığı için savaşan diğer tüm komutan
ve askerlerin anısını onurlandırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Onların
büyük zorluklar karşısında gösterdikleri cesaret, fedakârlık ve kararlılık,
bugün sahip olduğumuz özgürlük ve refahın yolunu açmıştır.”
DESTANSI BİR FİLM YARATMAK
“Yönetmenimiz, Türk
Kurtuluş Savaşı'nın ölçeğini ve önemini yakalayan destansı bir film yapmayı
hedefliyor. Zengin bilgi toplamak için çok sayıda kişiyle görüşmeler
yapıyoruz. Bu etkileşimler bize onların düşünceleri, görüşleri ve arzuları
hakkında paha biçilmez bilgiler sağlıyor. Onların hikayelerini aktif bir
şekilde dinleyerek savaş hakkında daha derin bir anlayış kazanıyoruz. Ayrıca,
tartışmalarımıza saha uzmanlarını ve tarihçileri dahil etmenin öneminin
farkındayız. Onların uzmanlığı ve bilgisi içeriğimize derinlik ve güvenilirlik
katıyor. Onların deneyim zenginliğinden yararlanarak izleyicilerimize daha
ayrıntılı ve doğru bilgiler sunabiliyoruz.”
MİRASI DEVAM ETTİRMEK
"Zaferin Yolu filminin çekimleri uzun saatler ve zorlu bir çalışma gerektirse de, ulusal kahramanlarımızın mirasının devam ettirilmesinde rol oynadığımız için kendimizi ayrıcalıklı hissediyoruz. Umudumuz, bu filmin izleyicilere bağımsızlığımızı kazandıran kararlılık, cesaret ve fedakarlık konusunda ilham vermesidir. Bugün tadını çıkardığımız özgürlükler zorlu mücadelelerle kazanıldı ve zaferin mirasını korumak ve devam ettirmek bize bağlı.”