Kentsel Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur: "Olay sadece deprem odaklı kentsel dönüşüm
de değil. Maalesef yakın zaman öncesinde başta Kastamonu olmak üzere yakın
civar illerimizde sel felaketi geçirdik. Can kayıpları oldu, iklim değişikliği
bir gerçek. Sıcak kuşak ortadan kuzeye doğru hareket ediyor ve tesadüf de
değil." dedi.
Toplantıya Vali Meftun Dallı, Ak Parti
Kastamonu Milletvekilleri, Kurum Müdürleri, Kastamonu İlçe Belediye Başkanları,
Sivil Toplum Kuruluşların Başkanları ve mensupları katıldı.
Kastamonu Park Dedeman Konferans Salonunda
saat 10.00'da başlayan tüm il ve ilçe protokolünün katılım sağladığı toplantıda
açılış konuşmalarını Vali Meftun Dallı, Kastamonu Belediye Başkanı Rahmi Galip
Vidinlioğlu, Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı Coğrafi Bilgi
Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Akın Kısa, Çevre Şehircilik Ve İklim
Değişikliği Bakanlığı Altyapı Ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdür Yardımcısı Umut
Naci Baykan, Kastamonu Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Kent Konseyi Başkanı Ahmet Zafer
Ergün, Kentsel Dönüşüm Ve Şehircilik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur
birer konuşma gerçekleştirdi.
Toplantıda konuşan Kentsel
Dönüşüm ve Şehircilik Vakfı (Kentsev) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sur:
“Bir deprem kuşağı
olan ülkemizde topraklarımızın yüzde 80-85’i deprem kuşağıdır. Dolayısıyla
burada artık daha fazla can kayıplarına tahammül etmemek, canlarımızı
yitirmemek adına, canlarımızın acımasına engel olmak adına elimizi taşın altına
koymak istedik. İstiyoruz ki bundan sonra 6 Şubat tarihinde,1999 depreminde
olduğu gibi artık canlarımızı yitirmeyelim ve bir an önce doğru, sağlıklı,
güvenilir kentlerle insanlarımızı kavuşturalım, yaşatalım. İstiyoruz
medeniyetimizi yansıtır şekilde bu kentlerimizi oluşturalım. Olay sadece deprem
odaklı kentsel dönüşüm de değil. Maalesef yakın zaman öncesinde başta Kastamonu
olmak üzere yakın civar illerimizde sel felaketi geçirdik. Can kayıpları oldu,
iklim değişikliği bir gerçek. Sıcak kuşak ortadan kuzeye doğru hareket ediyor
ve tesadüf de değil.
1800 senesinde dünyanın nüfusu sadece 1 milyar olarak
hesaplanmış. Şimdi 7 milyara ulaştı. 2050 öngörüleri 9 milyarın üzerinde.
Korkunç bir artış var. Kentleşme olgusu devam ediyor. Dünya üzerinde nüfusun
yaklaşık yüzde 50’si bugün itibarıyla kentlerde yaşıyor. Türkiye’deki bu oran
yüzde 74-75’lerde. Bu kentlerde yaşayan üçte biri de gecekondularda sağlıksız
ortamlarda hayatını idame ettirmeye çalışıyorlar. Dünyanın kendini yenileme
kapasitesi tüketimin çok gerisinde kalıyor ve dünyada üretilenden çok daha
hızlısını tüketiyor. Önümüzdeki çeyrek asırda maksimum 50 yıllık sürede
takriben bize 3 tane dünya lazım. O zaman üretim, tüketim alışkanlıkları
yeniden gözden geçirilecek.” dedi.