Yüksek enflasyon ile birlikte artan girdi fiyatları yemek
sanayicilerini zorlarken, üreticiler teşvik talebinde bulunuyor.
Yemek Sanayicileri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu
Başkanı Hüseyin Bozdağ, dünyada yaşanan ticaret savaşları, pandemi ve Ukrayna-Rusya
savaşının dengeleri alt üst ettiğini ifade ederken Türkiye’nin tüm bu
olumsuzluklara ek olarak yaşadığı büyük deprem felaketi ile 104 milyar dolarlık
bir yükün altına girerek yüksek enflasyon ve artan vergiler ile karşı karşıya
kaldığını ifade etti. Yaşanan bu süreçte yemek sanayicilerinin hammaddelerdeki
fiyat yükselişlerinden, işçi maliyetlerinden dolayı zor günler geçirdiğini
ifade eden Bozdağ, yemek üreticilerinin desteğe ihtiyacı olduğunu söyledi.
Dünyada gıda arzının 28 milyar tondan 25 milyar tona
gerilediğine de dikkat çeken Bozdağ, “Dünyada gıda arzında denge bozuldu.
Emtialar fırsatçıların eline geçti özellikle et, süt ve yağ alanında. Bizler
yaşanan fiyat artışlarını belki bir nebze müşterilerimizden karşılıyoruz ancak
sermaye yetersizliğine düşüyoruz. Mesela bugün 100 TL’ye yemek satmak
hiçbirimizin işine gelmez çünkü 100 TL’lik yemek satarken 60 TL’lik hammaddeyi
deponuza koymak zorundasınız. Aradaki açığı bir şekilde finanse etmek
zorundayız. Dolaysıyla bu ciddi bir kayıp.
Paraya ihtiyacımız var, depoya koyacağımız ürünümüzün
parasını yetiştiremiyoruz. O yüzden yemek sanayicilerinin mutlaka diğer
sanayicilerle birlikte aynı eşdeğerde kredibiliteye ulaşabiliyor olması lazım.
Bugün exim kredileri var, reeskont kredileri var, yatırım teşvikleri var ama
maalesef yemek sanayicileri teşviklere diğer sanayiciler gibi ulaşamıyor. Bizim
devletimize bu konuda serzenişimiz var” dedi.
“İhracatçı sayılmamız için önerilerde bulunuyoruz’’
Bir takım
desteklerden faydalanabilmek için son zamanlarda yeni bir açılım yapmaya
çalıştıklarını belirten Bozdağ, “Özellikle Hizmet İhracatçıları Birliği’nin
altında ‘Catering ve Gastronomi’ adı altında bizim de ihracatçı sayılmamız için
bir takım önerilerde bulunuyoruz, eğer bu önerilerimiz kabul edilirse yemek sanayicilerimiz
bir şekilde yeşil pasaporta, exim kredilerine yatırım teşviklerine
ulaşabilecek.
Hükümetimize bu konularda bazı önerilerimiz oldu. Yurt
dışında şube açan yemek üreticilerinin faaliyetleri ihracat sayılsın, yüzde yüz
yabancı sermayeli şirketlere yemek satan, serbest bölgelere hizmet veren
şirketlerimizin ihracatçı olarak görülmesi ve desteklerden faydalanabilmesini
istiyoruz. Evet enflasyon var ülkemizde, diğer bir konu da işçi enflasyonu, bu
alanda eksi enflasyona döndü bizde durumlar. Bugün yüksek maaşlarla dahi eleman
bulmakta zorlanıyoruz.
İşçi maliyetlerinin üzerindeki yükümüzün hafifletilmesini
arzu ediyoruz. Bu gidişle ithal işçiden başka şansımız kalmayacak. Eleman
sıkıntısı pek çok sektörde var. Yaşanan sıkıntıları atlatacağımıza inanıyorum,
bu nedenle kaliteden ödün vermeyen, rekabet üstünlüğü sağlayan, doğru iş yapan
yemek üreticilerimiz dünyada da yer edinecek ki şu anda bunun da ayak sesleri
var. Yurtdışında hizmet veren pek çok kaliteli meslektaşımız var. Sektörümüzün
gelişimi için destek istiyoruz” dedi.
“Gıda enflasyonu hepimizin belini büküyor”
Ege Yemek
Sanayicileri Derneği (EYSAD) Geçmiş Dönem Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan
Küçükkurt, yemek sektörünün gıda enflasyonu karşısında zorlanmaya başladığını
söyledi. Ocak ayından bu yana girdilerde yüzde 150 artış söz konusu olduğunu
ancak yemek fiyatlarının neredeyse aynı seviyede kaldığına dikkat çeken
Küçükkurt, “Çiftçinin doğrudan girdi kalemi olan mazotun yılbaşından bu yana
yüzde 100’ün üzerinde zamlanması gıda fiyatlarını yükseltti. Ocak ayında 90 TL
bandında aldığımız kırmızı eti bugün 250 TL’ye alıyoruz. Yüzde 150 bir fiyat
artışı söz konusu. Ancak sektörümüzün bileşeni olan yemek firmaları aynı oranda
bir fiyat farkını sanayicilere yansıtamıyor. Bu sektörün kâr marjını düşürerek
firmaları zor duruma sokuyor” dedi.
“Fiyat artışları kontrol altına alınmalı”
Ege Yemek
Sanayicileri Derneği (EYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arif Kuran, yemek sanayi
sektörünün yemeğin hammaddesi olan ürünlerde yaşanan kontrolsüz, ön görülemez
ve durdurulamayan fiyat artışlarından kaynaklı zor günler yaşadığını söyledi.
Başta et ve süt ürünleri olmak üzere pek çok üründe yaşanan fiyat artışlarının
yemek firmalarını zor duruma soktuğunu söyleyen Kuran, “Karkas eti 300 TL’ye
alıyoruz ki bizler toplu satın alma yapıyor olmamıza rağmen.
Şu an 60-70 TL’nin altında 4 kap yemek verilemez. Eleman da
hizmetin içine dahilse o da ayrıca eklenmeli çünkü işçilik maliyetleri de
olağan üstü arttı, bu bütçelerle kalifiye eleman bulmak da zorlaştı” dedi. İzmir’de
2023 yılının Ocak ayından beri 12 yemek firmasının kapandığına dikkat çeken
Kuran, bu şartlarda sektörden çekilen firmaların olmaya devam edeceğini
vurguladı. Kuran, “Müşterilerimiz bizleri anlayışla karşılıyor ancak onlar da
bütçelerinin zorlandığını söylüyor, alternatif arayışlara giriyor.
Sektörümüz artık çağımızın önü açık sektörlerinden biri
aslında ama daha kaliteli güvenli ve sıhhi olması için özellikle ana kalem gıda
fiyatlarını hükümetin kontrol etmesi lazım, fiyatları denetlemesi lazım kontrolsüz
ve gereksiz zamlar konusunda tedbir alınması lazım. Zor dönemlerinde pek çok
sektöre destekler teşvikler veriliyor, bizim sektöre de destek verilmesini
istiyoruz. Yemek sanayi sektörü güvenli ve sağlıklı gıda zincirini sağlayan bir
sektördür, sektörümüzün sürdürülebilir olması için desteğe ihtiyacımız var”
diye konuştu.
“Farklı enflasyon rakamları kafa karıştırıyor”
Türkiye ekonomi yönetiminin seçimlerden sonraki değişikliği
ile reel ekonomi kurallarına dönüş yaptığını vurgulayan EYSAD Yönetim Kurulu
Üyesi Hasan Küçükkurt, “Hazine ve Maliye Bakan Mehmet Şimşek’in söylemine göre
bu enflasyon ile bir süre yaşayacağız gibi görünüyor. Ancak son atılan adımları
olumlu buluyorum. Zorlu bir dönem geçiriyoruz, bir süre daha geçireceğiz ancak
reel ekonomi politikalarına devam edersek düzlüğe çıkacağımıza inanıyorum” diye
konuştu.
“Reel ekonomi yöntemlerine dönüş doğru adım”
Türkiye ekonomi yönetiminin seçimlerden sonraki değişikliği
ile reel ekonomi kurallarına dönüş yaptığını vurgulayan EYSAD Yönetim Kurulu
Üyesi Hasan Küçükkurt, “Hazine ve Maliye Bakan Mehmet Şimşek’in söylemine göre
bu enflasyon ile bir süre yaşayacağız gibi görünüyor. Ancak son atılan adımları
olumlu buluyorum. Zorlu bir dönem geçiriyoruz, bir süre daha geçireceğiz ancak
reel ekonomi politikalarına devam edersek düzlüğe çıkacağımıza inanıyorum” diye
konuştu.