Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi (AÇASAM) Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, 7 bin arşiv belgeyi inceleyip, Çanakkale Savaşları'nda görev alan askerlerin giydiği kıyafetlerin yırtık olduğuna ilişkin sosyal medya paylaşımlarının gerçeği yansıtmadığını ortaya çıkardı.
Doç. Dr. Borlat, Çanakkale Cephesi'ndeki askerlerin
giyiminin dönemin şartlarına uygun olduğunu söyledi. Çanakkale Savaşları
sırasında cepheye gönderilen askerlerin cephe gerisinde, belli kurallara uymak
zorunda olduklarını belirten Doç. Dr. Borlat, "Bunlardan bir tanesi de
dönemin ait olduğu nizamnamenin şartlarıydı. Bu nizamname, bir askerin standart
üzerinde bulunması gereken tüm teçhizatı, kıyafetlerinin ne şekilde olması
gerektiğini tarif ediyor. Osmanlı Devleti gibi 600 yıllık bir devlet geleneğine
sahip yapının, savaş esnasında olsa bile temel kurallarını korumuş olduğunu
görüyoruz. Askerin üzerindeki standart donanıma baktığımızda, sosyal medyada dolaşan
hatta yıllarca resmi kamu kurumlarında bile duvara asılan üstü başı yırtık
asker fotoğraflarındaki gibi olması mümkün değil. Askerlerin üzerindeki
standart donanım eksik olduğunda dahi cepheye gönderilmezdi" dedi.
'500 ASKERİ EDİRNE'DE BEKLETİLMİŞLER'
Cephedeki askerin kullandığı malzemelere dikkati çeken Doç.
Dr. Borlat, "Örneğin, Çanakkale Savaşları sırasında askerlerin üzerinde
bulunması gereken temel şeylerden bir tanesi de mataradır. Eylül ayında cepheye
sevk edilmesi gereken askerlerin üzerlerinde yeterli matara olmadığı için 500
askeri, Edirne'de bekletilmişler ve bu askerler cephe hattına
gönderilmemişlerdir. Ancak bununla ilgili olan gerekli önlemler alınmış,
askerin standart donanımı olan bu mataralar teslim edildikten sonra asker ancak
cephe hattına gönderilmiştir. Şimdi devletin bu şekilde üzerindeki donanımların
bile eksik olduğunda cephe hattına göndermediği bir durum düşünüldüğünde;
kıyafetlerin herhangi bir şekilde standart harici olmasını, istisna durumlar
dışında düşünemeyiz. İstisna olarak asker bazen cephe gerisinde, muharebe
hattına yakın bölgelerde başına fes takabiliyor. Ancak böyle bir durum
görüldüğünde komuta kademesinin bununla ilgili onlarca emirle hızla uyardığını
görüyoruz. Kesinlikle muharebe hattı içerisinde yöresel kıyafetleri ile olmanın
yasakladığını ve bu şekilde cephe hattına gönderilmediklerini
söyleyebiliriz" diye konuştu.
'7 BİNDEN FAZLA ARŞİV BELGESİNDE ÇOK NET İFADELER'
Çanakkale Cephesi'ndeki askerlerin cephe gerisi
hizmetlerinin çok iyi yürütüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Borlat, "Beslenmesinden
giyim kuşamına kadar bu zincirin çok iyi şekilde yürütülmüş olduğunu
düşündüğümüzde asker Çanakkale Cephesi'ndeki giyimi, dönemin en azından temel
şartları içerisinde gayet düzenli ve standartlara uygun olduğunu
söyleyebiliriz. Bu nedenle özellikle sosyal medya başta olmak üzere birçok
yerde geçen askerin giydiği kıyafetlerin kötü, üstünün başının yırtık olduğuna
ilişkin fotoğraflar Çanakkale Cephesi'ne ait değildir. Çanakkale Cephesi'nde
özellikle cephe gerisi hizmetlerin yürütülmesi için oluşturulan gerek levazım
birlikleri gerekse Menzil Teşkilatı'na ait askeri arşivde 7 binden fazla arşiv
belgesinin taranması suretiyle hazırlamış olduğum çalışmadaki kayıtları
incelediğimizde, bununla ilgili onlarca örneği gördük. Çanakkale Cephesi'nin
gerek İstanbul'a yakın olması gerek boğazlar bölgesinde bulunması gerekse cephe
gerisindeki birçok vilayetle olan bağlantısından dolayı hizmetlerin çok iyi
yürütüldüğüne dair 7 binden fazla arşiv belgesinde çok net ifadeler
bulunmaktadır. Bu nedenle Çanakkale Cephesi'ndeki giyim, kuşam, kıyafet konusu,
standart istisna durumlar haricinde de gayet iyi olduğunu söyleyebiliriz"
dedi.