Kastamonu Veteriner Hekimler Odası Başkanlığı, yaklaşan
Kurban Bayramı öncesinde uyarılarda bulundu. Kurbanlık seçimi, kurban kesimi ve
kurban etinin muhafaza edilmesi konularında tavsiyelerde bulunan Maşalacı,
etlerin hemen doldurulmaması gerektiğine dikkat çekti.
"KURBAN
KESENLERE DE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR"
Hijyen tedbirlerine vurgu yapan Maşalacı, “Kurban
Bayramında, kesilen hayvan sayıları net rakam olarak bilinememekle birlikte,
yaklaşık olarak 1 milyon 300 bin büyükbaş ve 2 milyon 500 bin küçükbaş hayvanın
nakli ve kesimi yapılmaktadır. Bu miktar, ülkemizde yıllık olarak kesilen
hayvan miktarının yüzde 25-30’una tekabül etmektedir. Bu kadar sayıda hayvanın
kısa sürede nakledilmesi ve kesilmesi, gerekli tedbirler alınmadığı ve gerekli
alt yapı oluşturulmadığı takdirde, insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre ile
ilgili önemli sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu konuda, kurban
kesenlere de önemli görevler düşmektedir” dedi.
“İNSANLARDA GÖRÜLEN
HASTALIKLARIN YÜZDE 61’İ HAYVAN KÖKENLİDİR”
İnsanlarda görülen hastalıkların yüzde 61’inin hayvan
kökenli olduğuna dikkat çeken Maşalacı, “Bunun yanında, insan sağlığı açısından
gıdaların ortaya koyduğu riskin de yüzde 90’ı hayvansal kökenli gıdalardan
kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, hayvan ve hayvansal ürünlerden gelebilecek bu
tehlikelerin azaltılması veya ortadan kaldırılması açısından, kesilen hayvanın
sağlıklı olması ve veteriner hekim muayenesi önemlidir. Veteriner hekim
kontrolü dışında yetiştirilen, sevki yapılan, satışa sunulan ve kesilen
hayvanlar, bulaşıcı ve salgın hayvan hastalıklarının yayılma riskini
arttırmakta ve bu hayvanlardan elde edilen etler insan sağlığı açısından önemli
riskler oluşturmaktadır. Kurbanlık hayvan satışlarının büyük kısmı, hayvan
pazarları veya kurbanlık satış yerlerinde yapılmaktadır. Bu yerlerde yapılacak
etkili veteriner hekim denetimleri, hayvan sağlığı ve halk sağlığı açısından
riskleri önemli ölçüde bertaraf edecektir. Buralar belediyelerin kontrollünde
bulunmaktadır. Ancak; Belediyelerde, bu ihtiyaca cevap verecek yeterli sayıda
veteriner hekim istihdam edilmemektedir. Bu nedenle de istenilen düzeyde
kontrol ve denetim yapılamamaktadır. Belediyeler bu asli görevlerini yerine
getirebilmeleri için yeterli sayıda veteriner hekim istihdam etmelidir” diye
konuştu.
"BIÇAKLAR SIK
SIK TEMİZLENMELİ"
Kesim alanında hijyen şartlarının sağlanması gerektiğini
belirten Maşalacı, “Kesim yeri temiz olmalı ve akan su bulunmalıdır. Kesim
yapan kişinin sağlıklı ve temiz olması gerekir. Elinde kesik veya yara varsa
hijyenik eldiven kullanmalıdır. Bıçaklar sık sık temizlenmelidir. Hastalıklı
doku ve organların kesimi sırasında kirlenen bıçaklar dezenfekte edilmelidir.
Hayvan tutulup yatırılırken veya askıya alınırken işkence-eziyet edilmemelidir.
Kesim mümkünse askıya alarak yapılmalıdır. İç organlar yüzme işini takiben en
kısa sürede çıkarılmalıdır. Yutak boşaltılmalı, mide-bağırsak, safra ve idrar
kesesi ve üreme organları çıkarılmalı, memeler karkastan uzaklaştırılmalıdır.
Kesim sırasında kan, bağırsak içeriği gibi maddelerle alanın kirlenmesi
engellenmelidir. Tüketilecek sakatatlar temiz bir şekilde çıkarılmalıdır.
Kurban atıkları çöp varillerine ve gelişi güzel çevreye atılmamalı,
kanalizasyon kanallarına dökülmemelidir. Çevre temizliği ve halk sağlığı
açısından bu tür atıklar sokak hayvanlarının erişemeyeceği şekilde derin
çukurlara gömülmelidir” ifadelerini kullandı.
“KESİLEN KURBAN ETİNİ
HEMEN DOLABA ATMAYIN, SERİN BİR YERDE 5-6 SAAT DİNLENDİRİN”
Kesilen kurban etinin hemen dolaba atılmaması gerektiğini
söyleyen Maşalacı, “Et ve et ürünleri bakterilerin çoğalmaları için son derece
uygun bir ortam niteliğindedir. Uygun şartlarda bir bakteri 12 saatte 16
milyara ulaşabilmektedir. Bu durum hafif bir bakteri yüküne sahip bir etin iyi
muhafaza edilmediği takdirde bir gece sonra insan sağlığı açısından ne derece
büyük bir tehlikeye dönüşebileceği konusunda fikir vermektedir. Kurban etleri,
parçalar halinde temiz kaplara konulmalı ve önce güneş görmeyen serin bir yerde
5-6 saati geçmeyecek şekilde bekletilerek etin sıcaklığının düşmesi
sağlandıktan sonra buzdolabına kaldırılmalıdır. Kurbanlık etler henüz kesim
sıcaklığında iken buzdolabına poşet içinde veya hava alamayacak bir durumda büyük
parçalar halinde üst üste konulursa, buzdolabı ısısı etin iç kısımlarını
soğutmaya yetmez. Bu nedenle etin hava almayan kısımlarında çok kısa sürede
bozulma ve kokuşma hatta yeşillenme görülür. Böyle kısımlar asla tüketilmemeli,
atılmalıdır. Kurbanlık etin dayanma süresi, kesim kalitesi ve et parçasının
büyüklüğüne göre değişmekle beraber normal buzdolabı şartlarında 5 veya 6
gündür. Bu süre kıymada genellikle 3 gündür. Eğer daha uzun süreli muhafaza
düşünülüyorsa etler derin dondurucuda sıfırın altında 18 derecede muhafaza
edilmelidir” şeklinde konuştu.
“KURBAN DERİLERİ
MUHAFAZA EDİLMELİ VE BAĞIRSAKLAR TOPLANMALIDIR”
Kurban derilerinin ve bağırsakların muhafaza edilmesini isteyen Maşalacı, “Ülke olarak önemli bir miktarda döviz ödeyerek deri ve bağırsak ithali yaptığımız halde, kurban derilerinin gerektiği şekilde muhafaza edilmemesi, bağırsakların toplanmaması nedeniyle bu tür yan ürünlerin tam anlamıyla değerlendirilememesi sonucu önemli ölçüde ekonomik kayıplar yaşanmaktadır. Bu nedenle, deri ve bağırsakların, toplama ekipleri gelene kadar tuzlanarak, düzgün bir şekilde muhafazaları sağlanmalıdır” dedi.