İnebolu
ilçesinde başlayan ve Kastamonu'ya kadar devam eden toplam 95 kilometrelik yolu
yürüyen yürüyüşçüler Kastamonu'ya vardı. Büyük bir coşkuyla karşılanan
yürüyüşçüler, Kışla Parkı'ndan kortej eşliğinde Cumhuriyet Meydanı'na yürüdü.
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen program büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programın akabinde protokol konuşmaları gerçekleştirildi.
VALİ ÇAKIR:
‘’BEN, KELİMELER BULAMIYORUM’’
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen programda konuşan Vali Avni Çakır; "Türkiye’nin en güzel şehri, en yeşil şehri, en huzurlu şehri Kastamonu Valisi olarak sizleri sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Ben sadece dünkü aşamasını yürüdüm. Geçen sene de Küre’ye kadar kısmını yürümüştüm. Dün yürüdüm kendime gelemedim. Dolayısıyla bu güzergâhı yürüyenler müthiş bir saygıyı, övgüyü, onuru hak ediyorlar. Bu ecdadın yolu. Bir memlekette ecdadından torunlarına kalacak en büyük miras. Bu yolu yürümek herkesten önce siz değerli Kastamonululara ve biz idarecilere düşüyor. Bu sene gördük ki; geçen senenin 2-3 katına yakın coşku ve kalabalıkla yürüdük. Seneye inşallah, bu kalabalığın iki katından fazla bir kalabalıkla yürüyeceğiz. O konuda ufak tefek eksiklikler olabilir. Zaten yürüyüşçülerin tamamına yakınının çok büyük bir emniyeti vardı. Burada gelen insanlar kusur aramaya gelmiyor. Hem yemek, hem sağlık, hem güvenlik hem diğer ihtiyaçlar arkadaşlarımı da bu vesileyle tebrik ediyorum. Çok güzel bir organizasyon oldu. Ecdadın yapmış olduğu bu fedakârlığı, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasındaki Kastamonu’nu insanının, yiğit Kastamonu insanının; İnebolu’sunun Kürelisinin, Seydilerlisinin velhasıl tüm Kastamonuluların sırayla cephane omuzdan omuza bir uç noktaya taşındı. Buradan da Çankırı üzerinden Ankara’ya oradan da cephe hattına gitti. Dolayısıyla bu gurur tüm Kastamonuluların. Bizler de ecdadın izinden her sene çok daha coşkulu yürüyerek, çok daha farklı etkinliklerle onlara olan borcumuzu ödeyerek, aynı zamanda da bu kutsal emaneti, bu gururu gelecek nesillere aktarmak bize bir borç. İnşallah bunu da bu şekilde yapacağız. Gençlerimizi de onlarca, yüzlerce yıl sonra ecdadın izinden hep beraber yürüteceğiz. Eşim Bahar hanımı da buradan tebrik ediyorum. Hanım sevdi bu işi… O da sağ olsun arkadaşlarıyla beraber 95 kilometreyi başlangıç noktasından beri yürüdü. Kastamonuluların ve biz idarecilerin üzerinde borç bu. Eli ayağı tutan, sağlığı yerinde olan her Kastamonulu, evlatlarına güçlü bir miras bırakmak istiyorsa, bu madalyanın onuru çok büyük. Tarifsiz. Ben kelimeler bulamıyorum. Evinize asacağınız o İstiklal Yolu Yürüyüş madalyası bence, evlatlarınıza bırakacağınız en büyük miraslardan bir tanesi. Her Kastamonulunun evinde bu madalyadan bir tane olması lazım. İnşallah, seneye çok daha büyük bir kalabalık bekliyoruz. ‘’
EKMEKCİ:’’
ŞİMDİDEN SABIRSIZLANIYORUM’’
AK Parti
Milletvekili Fatma Serap Ekmekci de’’ Ülkemizin dört bir tarafından
yürüyüşümüze katılan çok kıymetli misafirlerimiz, hepiniz hoş geldiniz. Ayrıca,
Kastamonu’muzu bu kutlu yürüyüşte temsil eden kıymetli hemşehrilerime de
teşekkürü bir borç biliyorum. Organizasyonu düzenleyen tüm idarecilerime de en
kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bizlere 102 yıl öncesinin heyecanını yeniden
yaşattınız. İstiklal Yolu’nu ve İstiklal Yürüyüşü ‘nü gelecek nesillere aktarmak,
hepimizin görevi. Bunu da en güzel şekilde yapacağımıza inancımız tam.
Önümüzdeki yıl sizleri yine aynı coşkuyla karşılamak için şimdiden
sabırsızlanıyorum. Yolunuz açık olsun’’ dedi.
AK Parti
Milletvekili Halil Uluay ise programda yaptığı konuşmada;
‘’Bu kutlu
günde yürüyüşünü yapan tüm katılımcıları tebrik ediyorum. Hani derler ya; ‘Biz
bu memleketi emlakçıdan almadık…’ Bu yürüyüş bize hatırlatıyor ki; bundan 102
yıl önce İnebolu’ya gelen cephaneler, cepheye sevk edildi ve bu memleket geri
alındı. Peki, İnebolu’ya bu cephaneler nereden geldi? Türki cumhuriyetlerden,
soydaşlarımızdan, dindaşlarımızdan toplanan altınların bedeli olarak geldi.
Anadolu’ya toplanan yardımlarda; tellal önden gider; dört kişi bezi tutar;
herkes pencereden elindeki atıyor. Beklemeye vakitleri yok, bir an önce cephane
alınıp gönderilmesi lazım. Kadının kulağındaki küpe küflendiği için açılamamış,
kulağıyla beraber koparıp camdan örtünün üzerine atmış. Allah’a şükür bugün
geldiğimiz noktada; Türkiye vizyonunu başlatarak, bizlere o gün bu yardımları
yapan ülkelerin tamamına, vefa borcumuzu da ödüyoruz aslında. Artık biz onlara
savunma sanayimizin geldiği nokta itibariyle yardımlarda bulunuyoruz. Nasıl o
gün bize yardım edilmişse; biz de bugün tüm Dünya’daki mazlum ülkelere yardım
etmeye çalışıyoruz. Birçoğunun da umudu biziz Elhamdülillah. Anadolu halkı,
Türk milleti olarak bize düşen nedir? O gün İnebolu’dan kağnısına cephane
yükleyen Şerife bacılarımızın azmi kadar bizde de azim olması lazım. Onların
mücadele ruhu kadar bizde de mücadele ruhu olması lazım. Ne iş yapıyorsak aynı
ruhla yapıyor olmamız lazım’’ ifadelerine yer verdi.
VİDİNLİOĞLU:
‘’ÜZERİMİZE NE DÜŞERSE YAPMAYA HAZIRIZ’’
Programda
konuşan Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, şu ifadeleri kullandı:
‘’Üç gün
önce başlatmış olduğumuz İstiklal Yolu Yürüyüşü ’nü bugün burada
nihayetlendirmiş olduk. Ama İstiklal Yürüyüşümüz, İstikbal yürüyüşümüz hep devam ediyor.
Aldığımız emaneti bizden sonrakilere de devretmek adına, o günün şartlarını
yaşamak adına; biz her ne kadar katılamasak da kıymetli katılımcılara, o üç gün
boyunca meşakkatli yürüyüşlerinden dolayı teşekkür ediyorum.
Önceki gün
İnebolu’ya giderken, İstiklal Yolu Yürüyüşü ’nün başlangıcında. Özellikle o
günleri yâd etmek, en azından aziz hatıralarını yaşatmak, hangi şartlarda
nereye geldiğimizi görmek açısından, cumhuriyetimiz kolay kurulmadı. Vatan,
kolay vatan olmadı. Bu ruhu hem hissetmek, hem gelecek nesillere aktarmak, hem
de her birimizin fert olarak bu anlayış çerçevesinde hareket etmemiz lazım.
Tabi, milletler mücadelesi hep devam ediyor. Bu milletler mücadelesi için de
bize düşen; büyük Atatürk’ün de dediği gibi hep çalışmak, çalışmak, çalışmak…
Üç gündür de aynı zamanda Türk Dünyası Günleri etkinliğinde de gördük ki; Türk,
bir ve beraber olduğunda, Türk güçlü olduğunda hep, hem Dünya adına, hem mazlum
milletler adına, hem İslam coğrafyası adına çok büyük umutları da yeşertmiş
oluyor. Çünkü Türk milleti her gittiği
yere adaleti, şefkati, merhameti, barışı, hak ve hakikati getirmiş. Dolayısıyla
biz de bu bilinçle bize bu büyük mirası bırakan ceddimize layık şekilde
davranmak mecburiyetindeyiz. Önümüzdeki dönemin Türkiye Yüzyılı olacağına dair
inancım tam. İnanıyorum ki; biz de bu uğurda üzerimize ne düşerse fert olarak yapmaya
hazırız.’’
Konuşmaların ardından halk oyunları gösterileri gerçekleştirildi. Program, Jandarma Genel Komutanlığı Mehteran Birliği'nin gösterisi ile devam etti. Kahramanlık türkülerinin hep bir ağızdan söylenmesinin ardından program sona erdi.