Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem
Mühendisliği Bölümü düzenlediği Küresel Su Krizi ve Tarıma Etkileri adlı
panelle, oluşabilecek su krizinde yaşanacakları ve alınabilecek önlemleri
anlattı.
Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.
Dr. Bekir Çevik’in yönetiminde yapılan çevrim içi panelde; Küresel Su Krizi ve
Türkiye’nin Su Potansiyeli, Olabilecek Bir Su Krizinin Tarıma Potansiyel
Etkileri ile ilgili katılımcılar bilgilendirdi.
Panelin açılış konuşmasını yapan Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, dünyadaki tatlı su kaynaklarının yüzde 3 oranında olduğunu hatırlatarak, Dünya Su Günü etkinliklerinin amacının su kullanımına dikkat çekmek olduğunu vurguladı. Sürdürülebilir bir hayat için şuurlu tüketim çağrısında bulunan Öztemiz, bu konuda etkinliğin yararlı olacağını belirterek, etkinliğe katkı sunanlara teşekkür etti.
“21. YÜZYIL
KRİZLERİNİN AĞIRLIKLI OLARAK SUYA DAYALI OLACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR”
Harran Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Mustafa Hakkı Aydoğdu “Küresel Su Krizi ve Türkiye’nin Su Potansiyeli”
başlıklı sunumunu yaptı. Aydoğdu, nüfus artış hızına dikkat çekerek, 1800-1900
arasında 1.75 kat nüfus artışının son yüzyılda ise 3.74 kat artığını vurguladı.
Türkiye’deki nüfus artışına da değinen misafir konuşmacı, artan nüfusun
yanında, kentte yaşam oranının da 1927 yılında yüzde 24.2 iken bu gün yüzde
94’e kadar çıktığını söyledi. Artan nüfusun suya olan ihtiyacı da artırdığını
dile getiren Aydoğdu, 21. YY’daki en büyük krizlerin veya muhtemel savaşların
ağırlıklı olarak suya dayalı ortaya çıkacağı fikrinin giderek daha fazla kabul
gördüğünün altını çizdi.
Türkiye’nin su fakiri ülkeler arasında olduğunu
vurgulayan Mustafa Hakkı Aydoğdu, Türkiye’de tüketilen suyun; yüzde 74’ün
tarımsal sulamada, yüzde 15’inin içme ve kullanmada, yüzde 11’inin ise sanayide
kullanıldığının bilgisini paylaştı. Gelişmiş ülkelerde sanayide kullanılan su
oranının tarımda kullanılandan fazla olduğunun altını çizen Aydoğdu, tarım
sulamalarında modern sulama tekniklerinin kullanılması gerektiğini söyledi.
“KÜRESEL İKLİM
DEĞİŞİKLİĞİ ÇOĞUNLUKLA İNSAN FAALİYETLERİNDEN KAYNAKLANIYOR”
üresel iklim değişikliğine de değinen Aydoğdu, küresel
iklim değişikliklerin çoğunlukla insan faaliyetlerinden kaynaklanmakta olduğunu
ifade ederek, fosil yakıt tüketiminin artması, sanayileşme ve tarımsal
faaliyetler gibi etkenlerin etkili olduğunu kaydetti. Küresel ısınmada
Ülkemizin ortalama sıcaklığının 5 derece daha artacağının ön görüldüğünü
söyleyen Aydoğdu, yağışların ise güney ve batı kesimlerinde yüzde 30’lar civarında
bir azalma beklenirken, Karadeniz Bölgesi’nde ise yağışların yüzde 20’ler
civarında artacağının öngörüldüğünü dile getirdi.
İklim değişikliği
ve değişkenliği için planlama hakkında da kısaca bilgi veren Mustafa Hakkı
Aydoğdu, bunları; “Ulusal İklim Değişikliği İzleme Sistemleri, Mevsimsel ile
Yıllar Arası Tahminler, Erken Uyarı Sistemleri, İklim Sigortası” şeklinde
sıraladı.
Sürdürülebilir su kullanımı ve yöntemini; “Mevcut
Şebekelerin Rehabilitasyonu, Basınçlı Sulama Sistemleri: Yağmurlama ve Damlama,
Yağmur Suyu Hasadı” şeklinde planlamalarla yapılması gerektiğini söyleyen
Aydoğdu, toprak yönetimini ise; “Düşük Eğimli Teraslar, Korumalı Topraklar,
Entegre Toprak Besin Yönetimi” olarak sıraladı. Ürün geliştirmeleri,
sürdürülebilir tarım sistemleri ve kapasite geliştirme ile paydaş
organizasyonlarının yapılması gerektiğinin altını çizen Aydoğdu, teknolojinin
kullanım gayelerinin; “artan farkındalık ve bilgi oluşmasını sağlamak,
kurumların güçlendirilmesi, doğal kaynakların korunması” şeklinde sıraladı.
“DOĞAL KAYNAKLARI
TEHDİT EDEN EN ÖNEMLİ UNSUR KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ”
Ankara Toprak, Gübre ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü
Tarımsal Sulama ve Arazi Islahı Bölüm Başkanı Dr. Ceren Görgişen ise
konuşmasına Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’nü (TAGEM)
tanıtarak başladı. Günümüzde doğal kaynakları tehdit eden en önemli sorunun
küresel iklim değişikliği olduğunu vurgulayan Ceren Görgişen, iklim
değişikliğine bağlı olarak Türkiye'nin ısı varlığının ve su kaynaklarının
olumsuz etkileneceğini, bu durumda su kaynaklarının öneminin giderek artacağını
ifade etti.
İklim değişikliğinin tarımsal üretime olan etkilerini hatırlatan misafir konuşmacı, “İklim değişikliğinin neden olduğu sorunlar, su kaynaklarımızın daha ekonomik ve şuurlu kullanılması gerektiğini göstermektedir. Özellikle kullanılabilir su kaynaklarının çok önemli bir kısmının tarımsal üretimde kullanıldığı günümüzde, daha geniş alanların kontrollü sulamaya açılabilmesi için tarımsal ürünlerin yetiştirilmesinde titiz çalışmaların yapılması gerekmektedir” dedi.
“2 MİLYAR İNSAN SU
FAKİRİ”
Dünyada 7 milyar insanın 2 milyarının su fakiri olduğunun altını çizen Ceren Görgişen, BM verisine göre 5,7 milyar insanın 2050 yılında susuz kalacağının ön görüldüğünü dile getirdi. Ülkemizdeki tarımda su kullanımı hakkında da bilgi veren Dr. Ceren Görgişen, “Ülkemizde kullanılan toplam suyun yaklaşık olarak 4’te 3’ü tarım sektöründe kullanılmaktadır. Tarımda kullanılan su miktarında yapılacak tasarruf, gerek tarımda daha fazla alan sulanmasını, gerekse diğer sektörlerdeki su sıkıntısının hafiflemesini sağlayacaktır. Modern sulama teknikleri ile yüzey sulamaya oranla önemli düzeyde su tasarrufu sağlanabilir. Bunun için sulama biliminin temel esasları iyi bilinmelidir. Yanlış yapılan her faaliyet fayda yerine zarar getirir” şeklinde konuştu.