"Artık uyanma vakti geldi Kastamonu"

İYİ Parti Kastamonu'da yürüyüş gerçekleştirdi. Kışla Parkı'ndan Cumhuriyet Meydanı'na düzenlenen yürüyüşün sonunda İYİ Parti Kastamonu Milletvekili Adayı Ahmet Katar, Kastamonululara seslenerek; "Bu memleketin siyasetçileri, bu memleketin yenilikçileri nerede? Bunlar doksan beşinci rüyayı mı vuruyorlar? Uykudalar mı acaba? Uyanma zamanı geldi de Kastamonu" ifadelerine yer verdi.

KATAR; "BİZİ HDP'YLE PKK'YLA KİMSE YAN YANA GETİREMEZ"

Bu memleketin öz evladı olduğunu vurgulayan Katar, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi; "Kastamonu'nun merkez yüce köyünde doğmuş çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Ve hayatım boyunca önemli bölümünde köy hizmetlerinde işçi olarak çalıştım. Usta olarak çalıştım ve burada da oradan çalıştığım mesai arkadaşlarım da var. Ve daha sonra da ticarete atıldık. Esnaflık yaptık, sanayicilik yaptık. Bunları neden anlatıyorum biliyor musunuz? Ben sizlerin içinizden biriyim. Toplumun her kesimin temsilcisiyim. Bugün Kastamonu işte burada. İYİ Parti burada. İktidara yürüyen İYİ Parti burada. Herkes görsün. Milliyetçilik hangi partide yapılıyormuş milliyetçilik, işte burada milliyetçilik. Biz sözde milliyetçi değiliz, biz özde milliyetçiyiz. Kim ne derse desin bizi HDP'yle PKK'yla kimse yan yana getiremez, getirme şansımız yoktur. Herkes kendine baksın. Kendine baksın da ondan sonra konuşsun.Ülke belli, millet belli, insanlarımız belli. Burası Türkiye Cumhuriyeti'nin Türk devletidir. Burası da Türk milletidir. Değerli hemşehrilerim, her gün her meydanda konuşuyorum. İkide bir diyorlar ki bunlar HDP'yle beraber, PKK'yla beraber diyorum ki her gün diyorum hadi oradan diyorum ya. Ya kim söylüyor bunu? Gelsin bunları yüzleşelim. Terör örgütleriyle ilişkisi olmayan tek parti İYİ Parti'dir. Bütün partilerin bunlarla ilişkisi vardır. Ben bunu da ispatlamaya hazırım.Arkadaşlarımız pankart asıyorlar. 'Selahattin Demirtaş' teröristtir. Biz farklı bir şey mi söylüyoruz? Selahattin Demirtaş da teröristtir. HDP'li milletvekili de, PKK'lı teröristtir. Bugün meclise soktukları HÜDAPAR var. Ve bunların lideri diyor ki 'Türk bayrağını kabul etmiyorum. Bayrağımız, yeşil bayrak olsun' diyor. Yemin etmeyeceğim diyor. Bunları meclise sokuyorlar. Bunları meclise sokuyorlar. Buradan ben bunlardan utanıyorum. İnşallah sizlerin temsilcisi olacağım.Orada bunların hesabını tek tek soracağım."

"DOKUNULMAZLIKLARINI KALDIRMAK İÇİN PARTİM İMZA ATMAZSA, MEYDANDA BİLEKLERİMİ KESERİM"

Katar sözlerini şöyle sürdürdü;  "Muhsin Yazıcıoğlu'ndan bahsetmiyorlar. Muhsin Yazıcıoğlu da şehit oldu bu memlekette.  Milliyetçiliğini, ülkücülüğünü kim sorgulayabilir? Onu da şehit ettiler. Halen daha katilleri bulunmadı. En son Ankara'nın göbeğinde Sinan Ateş'i şehit ettiler. Onun da katilleri bulunmadı. Ve şu an memleketimizde liyakat yok, adalet yok, ekonomi yok, sağlık yok, hiçbir şey yok. Ve inşallah 14 Mayıs'ta sizin oylarınızla Ankara'ya gideceğim ve bunların hesaplarını tek tek soracağım.HDP terörist. Doğru teröristtir. Peki dağda terörist arıyoruz. Belki de bir hükümet yetkilileri HDP teröristtir diyor dağda arıyoruz. E diyorlar ki mecliste bunlar. Siz bunlarla beraber işbirliği yapıyorsunuz. Ben diyorum ki bir iş birliği unutmuyoruz. İş birliği tutan sizlersiniz bunlarla meclise önergeyi dokunulmazlıklarını kaldırın. Bunları hep beraber yargılayalım. Eğer benim mensup olduğum parti bunun altına imza atmazsa öyle ben mecliste imza atmazsam bu ispat etmeye hazırım. Bu meydanda da bileklerimi keserim."

"BU PAHALILIKTAN ÜLKEMİZİ KURTARMAMIZ GEREKİYOR"

Katar konuşmasında ekonomi konusuna değinerek; "Emeklilere 50 kişi bin lira maaş veriyorlar. Mecliste görevli olanları da yetmiş küsur bin lira maaş veriyorlar ve onlarca personelimiz bunlara hizmet ediyor, meclisi yönettiriyorlar, grup toplantılarına katılıyorlar. Ve işin enteresan tarafı ne biliyor musunuz? Altlarına kırmızı plaka araba çekiyorlar. Benim kahraman polisim, kahraman askerim. Bunları yolda durdurup arama bile yapılamıyor. Hesap bile soramıyor. Bunlar benim kanıma dokunuyor. Bizim anlı şanlı bayrağımızı şu an bunu tek bayrak yaptılar. Adı Türk bayrağıydı, tek bayrak yaptılar. Bu memlekette bir Türk vatanıydı, tek vatan yaptılar. Türk milletiydin tek millet yaptılar burayı. Ve okullarda andımız okuyorduk. Türk'üm çalışkanım diye. Mecliste milliyetçi güçler parti liderleri diyordu ki 'ben bu andımızı yerinden okutmazsam namerdim' diyordun. Hani neredesiniz? Ben nasip olursa bunları meclise çözmek için elimden geleni yapacağım. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.Bir de ülkemizin ekonomik politikaları var. Ekonomimiz çok kötü. Ve hiçbirimiz hiçbir vatandaşımız geçinemiyor. Bugün asgari ücret 8 bin 500 lira, 8 bin 500 lirayla kiralar olmuş 4-5 bin lira. Bu insanların ev almaya, araba almayı bırakın. Çocuğunu okutmayı bırakın. Geçinemiyor bile. Manavdan kasaptan et üzerine bir şey alamıyor. Ve bunun çözümü nedir biliyor musunuz? Öncelikle bu enflasyon canavarından ülkemizi kurtarmamız gerekiyor. Bu pahalılıktan ülkemizi kurtarmamız gerekiyor sağlık sorunlarımıza bakıyoruz. Sağlık sorunlarımız da keza öyle. Hastanelerimizde muayene olamıyoruz. Suyu alamıyoruz. Alsak bile hastaneye gidiyoruz. Arabamızı park edecek yerimiz yok. Bu memleketin siyasetçileri, bu memleketin yenilikçileri nerede? Bunlar doksan beşinci rüyayı mı vuruyorlar? Uykudalar mı acaba? Uyanma zamanı geldi de Kastamonu" dedi.

"TOSYA, KASTAMONU ARASINI MAKSİMUM OTUZ DAKİKAYA DÜŞÜRMEK ZORUNDAYIZ"

Katar konuşmasında yol ve sanayi konusuna değinerek şunları dile getirdi; "Kastamonu'muzun yolları var. Ankara'dan çıkıyorsunuz, geliyoruz ve İnebolu yolumuz İstiklal Madalyalı. Bu yolumuz hala daha yapılamadı. Tosya yolumuz 20 yıldır yapılamadı ve ben şunu söylüyorum. Eğer Tosya yolunu yaptıramazsam Tosya'ya bir daha gelmem dedim. Çünkü neden Bu yolu yaptıramazsam benden milletvekili olmaz dedim. Çünkü Tosya'da sanayi var. Kastamonu'da da sanayi var. Biz bu iki sanayiyi birbiriyle tekrar yapmak zorundayız. Tosya, Kastamonu arasını maksimum otuz dakikaya düşürmek zorundayız ve eğer biz bunları birleştiremezsek yapmaya kalkınma şansımız yok. Sanayi olmadan kalkınmamız olmaz" dedi.

"ANKARA'DA BUNLAR İÇİN DE UĞRAŞACAĞIM"

Kastamonu köyleriyle ilgili projeleri olduğunu dile getiren Katar; " Tüm köy projelerimizi açıklamak istiyorum. İleride köylümüzü kırsala götüremezsek, köye getiremezsek biz aç kalacağız üretimden yoksunuz. Ve köylerimizde köy okullarını yeniden açacağız. Ve her köyümüze bir veteriner bir ziraat mühendisi atayacağız. Köylerimizin yolu, suyu, interneti, kanalizasyonu, her şeyi beraber yapılmak zorunda. İnsanlarımız köyde, şehirde ne buluyorsa köyde bulunmak zorunda. Eğer biz bunları bulamazsak insanlarımız şehirlere göçertmek zorunda. Ve Ankara'da bunlar için de uğraşacağım. Hiç şüpheniz olmasın" diye konuştu.

" KASTAMONU'NUN BÜTÜN SORUNLARINI BİLİYORUM"

Milletvekili Adayı Katar konuşmasını şöyle sürdürdü; "Havalimanımız var ama sabah akşam seferimiz yok. Diyorlar ki bunun yolcusu yok. Havalimanımız bizim emekli işi. Bugün Ankara'ya bir iş adamı, İstanbul'a, iş adamı giderken özel uçağa kalkıyor. O gün akşam oldu gitti Ertesi gün İstanbul'da gördü. Geri dönecek. Aynı gün yine uçakçı yok. Bir gün sonra mı görecek? Eğer İstanbul'da bir iş adamının işi varsa üç gün ayırmak zorunda. Bunun garantisi de yok havalimanına gittiniz. Diyorlar ki uçak kalkmadı. Ne olacak peki? Oradan tıpış tıpış tekrar İstanbul'a yolcu otobüsüyle taksirle ulaşmaya çalış. Ben Kastamonu'nun bütün sorunlarını biliyorum. Bugün sabah kaç Casmoni Tekstili ziyaret ettik ve bin 200 kişi çalıştığını söylediler.İnsanlar üst üste çalışıyor.Ve o personelle üretimine ve geniş bir alanda en az yüzde 50 artacağına inanıyorum. Kastamonu'ya şu an bir yatırımcı gelse, diyoruz ki hep yatırımcı gelsin diye. Peki bir trilyon doları var. Eline çantaya parasını koydu, bir trilyon doları ile Kastamonu'ya geldi. Dedi ki bana yüz dönüm yer verin. Ben burada 500 tane adam çalıştıracağım. Sayın valimize geldiler. Sayın belediye başkanımıza geldiler. Sanayi ve Ticaret Odası Başkanımız da geldiler. Yatırım yapacağız diye. Ve Kastamonu'nun ilçeleri dahil yüz dönüm sanayi arsası verecek yerimiz yok. Şehrin altyapısı buna bile hazır değil."