Edinilen bilgiye göre, Araç ilçesine bağlı Deretepe köyü
Tepe Mahallesinde Aysel Altun ile Emre, Yaşar ve Yavuz Barlas’ın ortağı olduğu
iki katlı evde henüz bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Çevredekilerin haber
vermesi üzerine kısa sürede olay yerine gelen Samatlar Orman İşletme Müdürlüğü
ve Araç itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Uzun uğraşlar sonucunda yangın,
diğer evlere sıçramadan kontrol altına alındı. Yangında iki katlı ahşap yarı
betonarme ev tamamen yanarak kullanılamaz hale geldi.
Ayrıca yangın sırasında köylüler, evden patlama sesleri
duyduklarını ve bunun üzerine yanan evi fark ettiklerini kaydetti. Jandarma
ekipleri, yanan ev ile ilgili inceleme başlattı. Kundaklama şüphesinin
olabileceği tahmin ediliyor.
Gizlice girdiği evden cenazesi çıktı
Öte yandan Araç ilçesine bağlı İğdir köyünde ikamet eden
Hüseyin Barlas’ın, kısa bir süre önce borçlarından dolayı yanan evi yeğenlerine
sattığı öğrenildi. Yangının çıktığı sırada Deretepe köyünde bulunduğu öğrenilen
Hüseyin Barlas’ın yanan evde olabileceği ihtimaline karşı itfaiye ekipleri
çalışma başlattı. Yapılan çalışmalar sonucunda Hüseyin Barlas’ın, kapısı
kilitli olan eve gizlice girdiği tespit edildi. Barlas’ın cenazesi, jandarma ve
itfaiye ekiplerinin çalışmasının ardından enkazın altından çıkartılarak
Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinin morguna kaldırıldı. Barlas’ın kesin
ölüm sebebi ve kimlik tespiti için otopsi yapılacağı öğrenildi.
“Yangında kasıt da olabilir, intihar etmiş de olabilir,
neden yandığını bilemiyoruz”
Ev sahiplerinden Emrullah Barlas, “Olay dün gece saat 20.00
sıralarında meydana gelmiş. Amcamız Hüseyin Barlas, köye gelip eve giriyor,
artık nasıl giriyor bilmiyoruz. Evde artık soba mı yakıyor, yemek mi yapıyor
tabii ki onu da tahmin edemiyoruz. Kasıt olabileceğini de düşünüyoruz. İntihar
etmiş olabileceğini de düşünüyoruz. O tür kelimeleri amcamızın ağzından
duyuyorduk, konuşuyordu, birçok kez duyduk. Bir akrabamız da intihar etmişti,
onun gibi ben de intihar edeceğim diyordu ama olayın aslı nedir, tam olarak biz
de bilmiyoruz. Tabii amcamız bu sırada evimizi de yakıyor. Ev de yanıyor,
komple gidiyor evimiz. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Bilmiyoruz ne olacak, şikayetçi
değiliz tabii ki. Amcamız bize baba yadigarıdır. Ama mağduruz, gidecek bir
yerimiz kalmadı. İstanbul’dan kalkıp geldik. Evin restore edilmesi için
zamanında yüklü miktarda para harcamıştık. Yapabilecek bir şeyimiz yok, amcamız
bizim” dedi.
“Hem kendisine zarar verdi hem de evimizi yaktı diye
düşünüyoruz”
Hüseyin Barlas’ın borçlarının olduğunu ve bu yüzden evi
satılığa çıkardığını anlatan Necmi Altun da “Biz de Hüseyin amcamızın eline 25
bin lira civarında bir para verdik. Akli dengesi yerindedir diye rapor da
aldık. Bir süre sonra bunu kafasına takıyor sanırsam, çocuklarıyla da biraz sorun
yaşıyor. Ondan sonra bu olayı yaptığını düşünüyoruz. Hem kendisine zarar verdi
hem de bizlere zarar verdi diye düşünüyoruz." diye konuştu.
“Namazdan çıkınca patlama sesi duyduk, evin yandığını
gördük”
Köy sakinlerinden Faik Can ise “Bakımevine gideceğim diye evindeki eşyalarını satmıştı. Bakımevine girmeden önce korona virüs testi yapıldı. Bunun üzerine riskli çıkmış, bakımevine alınmayınca karantinaya alındı. Karantinaya alınınca evinde oturacak hiçbir şeyi kalmamıştı. Eşyalarını da satmıştı. Akşam köydeki eve gelmiş, buraya bir arkadaş getirmiş. Biz de namazdan çıktık. Bir patlama oldu, baktık bir ev yanıyor. Evde kim vardı deyince, 'Hüseyin vardı' denildi. Arkadaşa 'beni köye götür' demiş, o da götürmüş. Eve girmiş nasıl girdiyse. Poşeti kapının önündeydi, üzüm, ekmek falan almış. Kendisi de camı mı kırdı ne yaptıysa eve girmiş. Evde kendisi de yanmış, evi de yanmış” ifadelerini kullandı.