14 Mayıs seçimlerinin hayırlı olmasını dileyerek
sözlerine başlayan Baltacı; “Millet iradesinin tecelli edeceği bir seçim
olacağına inanıyorum. 5 senedir sahada görev yapıyoruz. 14 Mayıs’ta doğru mu
yaptık, yanlış mı yaptık, eksik mi yaptık, fazla mı yaptık hususunda kendimizi
sınayacağımız bir seçime gidiyoruz. Umutluyuz, heyecanlıyız. Sokakta da bir
umut, bir heyecan, bir bekleyiş var. İnşallah o umudun sonucunu da alacağız”
ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE’DE
ÜRETİLEN HER ŞEYDEN MUTLU OLURUZ"
TOGG aracının Kastamonu'ya
gelişine değinerek sözlerine devam eden Baltacı; “Türkiye’de üretilen her
şeyden mutlu oluruz. Bu ülkede üretilen her şeyle gurur duyuyoruz. Fakat bu
ülkede üretilen bir şey bir seçim propagandasına, hem de böyle bir seçimin
propagandasına dönüştürülünce haliyle sormamız gereken bazı şeyler de oluyor.
Elbette Türkiye araba üretmeli. Fakat Türkiye son 6 aydır büyük bir ilaç krizi
yaşıyor. Türkiye yerli ilaç üretmeli. Pandemi döneminde gördük, Türkiye yerli
aşı da üretmeli. Türkiye yerli tütün üretiyor ama kendi ürettiği tütünü kendi
ülkesinde satamaz konumda. Türkiye şeker üreten bir ülkeydi, son zamanlarda
gördük ki, Türkiye şeker ithal ediyor. Türkiye kendi şekerini üretebilsin,
kendi ilacını üretebilsin, kendi ürettiği tütünü de satabilsin, kendi arabasını
da üretsin” dedi.
"PROVOKASYONUNUN
SORUMLULARININ HESAP VERECEĞİNE CANI GÖNÜLDEN İNANIYORUM"
Kastamonu’da yaşanan pankart tartışmaları ile ilgili de
konuşan Baltacı; “Biz seçime inanıyoruz. Yurttaşlarımız, vatandaşlarımız seçime
inanıyor. Seçimi ve sandığı sakatlayacak her şeyin karşısındayız. Elbette seçim
süreci boyunca partiler pankartlar asacak, afişler asacak, reklam kampanyaları
yapacaklar. Bizim afişlerimize ve pankartlarımıza bakarsanız, biz
afişlerimizde, pankartlarımızda Kastamonu’dan, Türkiye’den, sorunlardan
bahsediyoruz. Gençlerimizin sorunlarından bahsediyoruz. Konuşmamız gereken ne
varsa ondan bahsediyoruz. Sağlıktan, eğitimden, tarımdan bahsediyoruz. İsteriz
ki bütün afişler, pankartlar, bütün söylemler, bütün reklamlar, kampanyalar Türkiye’nin
ihtiyacı üzerinden yürüsün. Fakat iktidar Türkiye’nin ihtiyaçları üzerinden
siyaset yapmak yerine başka yerden siyaset yapmayı tercih ediyor. Bunun
Türkiye’ye hayır sağlayacağını düşünmüyorum. Bunun sonucunu Erzurum’da gördük.
Erzurum’da bir gerginlik yaşandı, gerginliğin ötesinde büyük bir provokasyon
yaşandı. Bir grup Ekrem İmamoğlu’nun mitingi sırasında Türk Bayraklarıyla
mitinge katılan vatandaşları taş yağmuruna tuttu. Erzurumlular elbette ki
masumdur. Fakat o taşı atanlar, o taşın atılmasını seyredenler, o taşın
atılmasına engel olması gerektiği halde engel olmayanlar, öncesinde ve
sonrasında böylesine bir ortamı provoke etmeye çalışanların hiçbirisi masum
değil ve bu halk hiçbirisini affetmeyecektir. 14 Mayıs’tan sonra adil ve
bağımsız bir yargı düzeni kurulduğunda bu provokasyonunun sorumlularında hesap
vereceğine canı gönülden inanıyorum. Kim memleket üzerine, kim bu ülkenin
çıkarları üzerine söz söylerse başımız üzerinde yeri var. Her türlü meseleyi
oturup konuşabiliriz. Fakat Türkiye’yi bölecek, kutuplaştıracak, kışkırtacak,
halkı birbirine düşürecek pankartlardan ve söylemlerden uzak durulması
gerektiğini inanıyorum. Bunların ne Türkiye’ye ne de bu pankartları asanlara
hiçbir faydası olmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“BİZDEN ÖNCE KASTAMONU’NUN
SESİ, SOLUĞU ANKARA’DA HİÇ ÇIKMAMIŞ”
5 yıllık görev sürecini değerlendiren Hasan Baltacı;
“Kastamonu bize milletvekilliği yetkisi verdiğinde biz Kastamonu’nun
milletvekili olacağımızı söylemiştik. Bütün Kastamonu’nun milletvekili
olacağımızı söylemiştik. Bir 5 yılı geride bıraktık. Performansımızla ilgili
takdiri 14 Mayıs’ta Kastamonulular yapacak. O gün ne dediysek, onu yapmaya
gayret ettik. Kastamonu ne istediyse, bizde onu istemeye gayret ettik.
Kastamonu neyi heves ettiyse, bizde onu heves ettik. Kastamonu neyi hayal
ettiyse, bizde onu hayal ettik. Kimi zaman hastanede doktor olmadı, onu
konuştuk. Kimi zaman yol meselesini, elektrik meselesini konuştuk. Kimi zaman
bu şehirde uyuşturucu satıldı, kimse müdahale etmedi, bunları konuştuk. Keşke o
kürsülerde daha fazla söz alma imkanımız olsaydı da, Kastamonu’yu daha fazla
anlatsaydık. Bizden önce Kastamonu’nun sesi, soluğu Ankara’da hiç çıkmamış.
Unutulmuş bir şehirdi, sahipsiz bir şehirdi. Biz elimizden geldiğince sahip
çıkmaya çalıştık. Kastamonu’nun Ankara’da bir kapısı olsun, Kastamonu’nun
Ankara’da bir evi olsun, sesi olsun, gözü olsun istedik. İnşallah doğru
yapmışızdır diye düşünüyoruz. Artık takdir milletin” diye konuştu.
“BİZİMLE BİRLİKTE
KASTAMONU KONUŞMAYA BAŞLADI”
Konuşan bir Kastamonu, konuşan bir Türkiye istediklerini
vurgulayan Baltacı; “Eğer siyasetçi konuşursa, siyasetin o şehrin önünü
açacağına inanıyoruz. Bizimle birlikte Kastamonu konuşmaya başladı. Biz
konuşunca, 20 yıldır bekleyen, onlarca canımızı kaybettiğimiz Daday yolunun ihalesi
yapıldı. Biz konuştuk Tosya yolunun proje ihalesi yapıldı. Biz her
konuştuğumuzda Tosya yoluna kepçe gönderdiler, kamyon gönderdiler, araba
gönderdiler. Biz orman şehriyiz. Fakat burada ne yangın söndürme helikopteri,
yangın söndürme uçağı vardı. Biz konuşunca yangın söndürme helikopteri geldi.
Bu şehirde bir özel hastane var, özel hastanenin SGK anlaşması kör düğüm
olmuştu. Bir türlü çözülemiyordu. Biz gittik, diplomatik bir girişimde
bulunduk, Sayın Bakanı aradık, Kastamonu’ya sahip çıkmaya çalıştık, Nefes
Hastanesi açıldı. Bu şehirde uyuşturucu satılıyordu, bu şehirde uyuşturucu
satanları koruyanlar vardı. Biz konuştuk, hepsini ifşa ettik. Çocuklarımızın
zehirlenmemesi için elimizden geleni yaptık. Bir kadın darp edilmişti, ön
kapıdan alınıp, arka kapıdan bırakılmıştı. Biz konuştuk, tutuklandı.
Devrekani’de ayçiçeği yağı üretenler var ama ayçiçeği üretenler devlet
desteklerinden yararlanamıyormuş. Bize ulaştılar, biz konuyu TBMM’de dile
getirdik. Şimdi Devrekani’de ayçiçeği üretenler, devlet desteğinden
yararlanabiliyorlar. Bence bu kıymetli bir şey. Biz konuşunca bunlar yaşandı,
daha fazla konuşmaya da gayret edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“SOKAKTA İLGİYİ
GÖRÜYORUM”
Rakiplerine başarılar dileyen Hasan Baltacı; “CHP’nin
1’inci parti olma iddiası var. İnşallah biz iddiamızı başarıyız. Sokakta ilgiyi
görüyorum. Sokakta desteği görüyorum. İnşallah o desteği de sokakta başarıya
ulaştırırız. Umarım herkes Kastamonu ile ilgili duygu ve düşüncülerini,
Kastamonu ile ilgili yapacaklarını, Kastamonu ile ilgili ürettikleri siyaseti
konuşurlar. Eğer bunu konuşabilirse Kastamonu ileriye gider. Onun dışında
siyasetin dilini toplumun ihtiyaçlarından öte başka bir yere taşırsanız hiç
kimseye faydası olmaz. Her siyasi parti ve her siyasi aktör kendi iddiasını
hayata geçirdiği ölçüde var olacaktır. AK Parti, Kastamonu’da 3-0 yapmıştı. O
zaman vatandaşlar ‘İktidara en güçlü desteği verelim de, şehrin tüm sorunlarını
çözelim’ diye düşündü. Fakat iktidar ‘Bize 3-0 verdiler, demek ki bu şehrin
hiçbir sorunu yok her şeyden memnunlar’ diye düşündü. Bu denklemi değiştirmemiz
gerekiyor. 3-0 olduğunda Kastamonu en çok o zaman kaybetti. Kastamonu en çok o
zaman sessizleşti. Kastamonu en az yatırımı o zaman aldı. Kastamonu iktidardan
en az ilgiyi o zaman gördü. Onun için bu tabloyu değiştirmemiz gerekiyor. Tabii
bununla birlikte Kastamonu’nun bir iktidar değişimi göreceğine inanıyorum. 3-0
iddiasının sokaklarda da karşılığı yok, matematiksel karşılığı da yok”
ifadelerini kullandı.
“KASTAMONU’NUN
BÜTÇEDEN HAKKINI ALMASINI İSTİYORUZ”
Yeni dönem hedefleri hakkında da bilgi veren Baltacı; “Yeni dönemde iktidar partisi milletvekilleri olarak Kastamonu’ya hizmet etmek istiyoruz. Bugüne kadar ne söylediysek, bu memleketle ilgili hangi cümleyi kurdursak, onu gerçekleştirmek istiyoruz. En çok adalet istiyoruz. Kastamonu için adalet istiyoruz. Kastamonu’nun bütçeden hakkını almasını istiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütçesinden Kastamonu’ya ayrılan payın artmasını istiyoruz. Kastamonu’ya daha fazla yatırımcı gelmesini istiyoruz. Kastamonu’ya daha fazla teşvik gelmesini istiyoruz. Kastamonu’ya daha fazla devlet desteği olmasını istiyoruz. Kastamonu için sağlıkta adalet istiyoruz. Kastamonu için eğitimde adalet istiyoruz. Kastamonu için üretimde adalet istiyoruz. Tarımda adalet istiyoruz. Kastamonu’nun hakkını almasını istiyoruz. Bizde CHP’nin iktidar milletvekilleri olarak, Kastamonu’nun hakkını alacağımıza inanıyoruz” dedi.