Yiğit'in açıklaması şu şekilde:
"Siyasetin gün geçtikçe ısındığı aynı zamanda da çirkefleştiği günler geçiriyoruz. Son olarak adı iyi olup maksatları pensilvanya ve kandil arasında kalan bir partinin il başkanı fütursuzca açıklamalarıyla karşımıza çıktı. Neymiş efendim ülkücülerin yeri partileriymiş de kapıları herkese açıkmış da 14 Mayıs sonrası her şey değişecekmiş de daha neler neler..."
"Biz sizin debelenmelerinizi çok iyi görüyoruz. Genel başkanınızın deyimiyle 'Kumar Masasına" tekrar oturtulunca baraj altı kalan oyları arttırma cabanızı gülerek izliyoruz. Para dağıtarak mitinglere adam topladığınızı cümle cihan öğrendi. Her ne kadar inkar etseniz de terör örgütü ve siyasi uzantılarıyla kurduğunuz ittifaka ülkücülerin dahil olacağını bekliyorsunuz. Biz, bu çırpınışları tarihin siyaset çöplüğüne gömülmeden önce ki son kozları oynamak olduğunu çok iyi biliyoruz. "
"Ülkücü Harekete ihanet edenlerin yüzlerinin gülmediğine çok şahit olduk bizler. Tarla kurultaylarında zafer kazanmış edalarla gittiğiniz kapılar bir bir kapandığında içine düştüğünüz gaflet, dalalet ve ihaneti göreceksiniz. Başını bir ülkücünün çekmediği bir organizasyonun içinde birer piyon olduğunuzu 15 mayıs sabahı mat olduğunuzda anlayacaksınız."
"Sayın başkan şunu unutmayın: Rahmeti Başbuğ Alparslan Türkeş 'in deyimiyle "Ülkücülük Milliyetçi Hareket Partisi' nde olur." Bizler hala onun yolundayız. Onun kurduğu Ocak'ta, onun ömrünü adadığı partideyiz. Rabbim bizi şüpheye düşürmesin, hain damgasıyla adımızı yan yana getirmesin. Sizlerin düştüğünüz acziyete de bizleri sokmasın. Unutulmasın: ülkücünün yeri Milliyetçi Hareket Partisi yurdu Ülkü Ocakları'dır."