Biz
Kastamonu’dan her zaman razıyız. Şayet Kastamonulular da bizden razıysa, bu
sefer tamam diyorlarsa, bu defa önümüzü açıyorlarsa, milletvekili adaylarımızı
TBMM’ye göndermeleri artık kaçınılmaz hale gelecektir, nitekim sizlerden yegâne
dileğim de budur" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kastamonu'ya geldi.
Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlarla buluşan MHP Lideri Devlet Bahçeli,
İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, Kastamonululara seslendi.
BAHÇELİ; "CUMHUR
İTTİFAKI’NIN ÖZÜ SAĞLAMDIR, SÖZÜ SENETTİR"
Devlet Bahçeli konuşmasında Türkiye'nin 2018 yılından bu
yana pek çok felaketle mücadele ettiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi;
"Yeri geldi yandık, yeri geldi salgın hastalıklarla boğuştuk, depremle
sarsıldık, sel ve su taşkınlarına maruz kaldık. Hamdolsun tüm felaketlere karşı
inançla mukavemet gösterdik, hiçbirisine boyun eğmedik. Ülkemizin zora
girmesine bıyık altından gülenlere, bu suretle ganimet avcılığına heves
edenlere fırsat vermedik. Siyasi ekonomik ve toplumsal kriz yolu
gözlemleyenleri bu kapsamda ayin yapanları hayal kırıklığına uğrattık. Bilhassa
11 Ağustos 2021 tarihinden itibaren Bartın Sinop ve Kastamonu'nun da bulunduğu
Batı Karadeniz'de aşırı yağışlar hayatın olağan akışını çok olumsuz etkilemiş,
100'e yakın vatandaşımız hayatını kaybetmişti.
Kastamonu'nun bazı ilçelerinde sel ve su taşkınlarının acıklı ve ağır
sonuçları görülmüştü. Elbette son bir asrın en büyük felaketlerinden birisi de 6 Şubat 2023
tarihinde milletçe yaşadık. Pazarcık ve Elbistan merkezli ikiz depremde 50 bin
500 kardeşimiz ebediyete irtihal etti, 110 bine yakın kardeşimiz de yaralandı.
Hakikaten ülkemiz çetin imtihanlardan geçti. Ancak hiçbir felakete teslim
olmadık. Hepsinin yaralarını el birliğiyle sardık, sarıyoruz, buna da devam
edeceğiz. Yıkılanın yerine çok daha sağlamını yapacağız. Yananın yerine çok
daha güzelini dikeceğiz. Eksilenin yerine daha iyisini koyacağız. Allah’ın
izniyle de tarihi yolculuğumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Deprem, yangın,
hastalık, sel ve su taşkınlarında hayatlarını kaybetmiş kardeşlerimize Cenab-ı
Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum. İnanıyorum ki, Cumhuriyet’in yeni
yüzyılında, güçlü ve muktedir devleti hep birlikte ihya edeceğiz. Devletin
gücü, milletin ferasetiyle her engeli birlikte aşacağız. Bugüne istikrar,
yarına huzur diyerek hep birlikte başaracağız. Milli birlik ve kardeşlikle hep
birlikte yaşayacağız. Yeni hayatı, yeni Türkiye’de hep birlikte kuracağız.
Bizim anlayışımızda, önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben ilkesiyle
birlikte devlet ve milletiyle her şeyden önce Türkiye kavrayışı hakimdir. 6
Şubat 2023 Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin üzerinden 2 ay 18 gün
geçmiştir. Bu süre zarfında dünyada çok nadir görülecek bir seferberlik ruhuyla
felaketin derin izleri hızla silinmiştir. Depreme dayanıklı konutların
temelleri atılmış, 319 bini bir yılda bitirilmek üzere 650 bin güvenli konutun
yapılarak hak sahibi depremzede kardeşlerimize teslimi planlanmıştır. Deprem
bölgesinde ilk etapta 105 binden fazla konutun yapım süreci de başlamıştır. Bu
tablo büyük bir diriliş hamlesidir. Bu gelişme Türk milletinin, Türkiye
Cumhuriyeti’nin müstesna gücüne işarettir. İmanın olduğu yerde imkan da vardır
ve ortadadır. Bizim için imkansız diye bir şey yoktur. Hayatını kaybetmiş
insanlarımızı geri getiremesek de, onların anılarına saygı duymamız, geride
bıraktıkları yakınlarını ve ailelerini kutlu bir emanet gibi görüp onların acil
ihtiyaçlarını karşılamamız mümkün ve mukadderdir. Cumhur İttifakı’nın özü
sağlamdır, sözü senettir, duruşu yerli ve millidir. Biz başkalarına benzemeyiz,
başkaları gibi yerimizde saymayız. Boşa sallayıp dolu tutmanın peşinden hiç
koşmayız. Yaptık mı adam gibi yaparız, milletimiz ne diyorsa onu söyler, onu
savunuruz. Çünkü tarafımız Türkiye’dir. Çünkü tarafımız mazlum gönüllerdir."
"HEP BİRLİKTE
TÜRK MİLLETİYİZ, HER ŞEYDEN ÖNCE DE TÜRKİYE’YİZ"
Deprem sonrası yapılan çalışmalara değinen Bahçeli; "Geçtiğimiz Cumartesi günü inşası
projelendirilen 143 bin köy evinden bir kısmının tamamlanmasına Sayın
Cumhurbaşkanımızla beraber mahallinde memnuniyetle şahit olduk. Gaziantep’in
Nurdağı ilçesinde yapımı biten köy evlerinin teslim töreninde umut dolu
geleceğimizin aydınlığını gördük. Sözümüz sözdür, hiçbir insanımızı açıkta
bırakmayacağız. Bugüne kadar her vaadimizi yaptık, her sözümüzü tuttuk, hiçbir
insanımıza sırt çevirmedik, bundan sonra da çevirmeyeceğiz. Türkiye’nin önü
açıktır, istikbal Türk milletinindir. 14 Mayıs’tan sonra eser ve hizmet
siyaseti kesintiye uğramamalıdır. Ülkemiz bir yol kazasına mahkum olmamalıdır.
Yazılan dış menşeli karanlık senaryoda figüranlığa talip olan zillet
partilerine Kastamonu’dan çığ gibi bir tepki gelmelidir. Şimdi siz söyleyiniz,
şu sorularıma okkalı bir cevap veriniz. Sel ve su taşkınlarını istismar
edenleri 14 Mayıs’ta şaşkına çevirecek misiniz? Depremden siyasi rant düşü
kuranlara haddini bildirecek misiniz? Nerede bu devlet diye maksatlı ve marazi
soru soranlara dünyanın kaç bucak olduğunu öğretecek misiniz? Bu evetlerin
ilhamıyla iç ve dış kuşatmayı yaracağız. Bu evetlerin sayesinde sinsi tuzakları
bozacağız. Bu evetlerle Türk ve Türkiye Yüzyılını gerçeğe dönüştüreceğiz. Hep
birlikte Türk milletiyiz, her şeyden önce de Türkiye’yiz."
"KASTAMONU’YA
İNANCIM SONSUZDUR"
14 Mayıs seçimlerine de değinen Bahçeli; "14 Mayıs 2023 tarihinde, 13’üncü
Cumhurbaşkanıyla birlikte 28’inci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclis’i milli
iradenin emsalsiz tercihiyle belli olacaktır. Kastamonulu kardeşlerim tertemiz
iradeleriyle ülkemizin kaderi ve geleceği üzerinde takdir haklarını
kullanacaklardır. Tarihin her zorlu döneminde Kastamonu vatanına sahip çıktı.
Kastamonu zillet karşısında hiçbir zaman duyarsız kalmadı. Eziyet karşısında
suskunluğa gömülmedi. Tarihi gerçekleri bilenler bilir, zillet çatısı altında
toplananlar ise kuşkusuz bu gerçeklerden bihaberdir. İnebolu’dan Ankara’ya Türk
milletinin özlemleri rahmetle yad ettiğimiz kahraman nesil marifetiyle
taşınmıştı. 'Kayıkla Kağnının' işbirliği Türk’ün mücadele ruhunu harekete
geçirmiş, buradan Anadolu’ya ulaştırılan silah ve mühimmatlar Kurtuluş
Savaşı’nın seyrini değiştirmişti. Dikkat edin, o tarihlerde soğan edebiyatı
yapan, patates tantanası çıkaran yoktu. O tarihlerde, bir lokma kuru ekmekle
öğün geçirenler vatanımızı geçmeyi hedefleyen işgalcilere inanç ve iradeleriyle
direnmişlerdi. Elde yok, avuçta yoktu; ama bir vatan, bir bayrak, bir
bağımsızlık aşkı vardı ve kahramanlarımızın iliklerine kadar işlemişti. Şehit
olmayı göze almış, soğukta donma ihtimaline bile aldırmadan yollara düşmüş
Kastamonulu civanmertler tarih yazmışlardı. İş başa düşünce, yağmur demeden,
çamur demeden, kar-kış demeden kağnılarını aziz milletimizin bekası için
seferber eden elleri öpülesi Kastamonulu kadınlar Milli Mücadele’ye mühür
vurmuşlardı. Malumunuz, Şerife Bacı
hepinizin, hepimizin ortak gururudur. Sırtında çocuğu olmasına rağmen,
İnebolu’dan aldığı cephaneyi Kastamonu’ya yetiştirmeye çalışan anamız, bacımız
Şerife Hanımın yaşadıkları, o kadar sene geçmesine rağmen hala gözlerimizi
nemlendirmektedir. Yağışlı havada kağnısındaki mühimmatın ıslanmaması için
çocuğunun üzerindeki battaniyeyi alıp mühimmatın üzerine örtecek kadar inanmış
bir Türk anasıdır Şerife Bacı. Rahmet ve hayranlıkla andığımız Şerife Bacı,
Kastamonu Hükümet Konağı’nın önündeki Kent Meydanı’nda bir abide gibi
yükselmektedir. İşte Kastamonu budur. İşte Kastamonu gerek Şerife Bacı gerekse
de Halime Çavuş gibi hayırlı ve muhteşem neferleri bağrından yetiştirmiştir.
Onların tek serveti, tek hazinesi, tutunacakları tek dal vatan ve milletin
selametiydi. Yırtık çarıklarıyla, yamalı elbiseleriyle, yarı aç yarı tok halleriyle
milletin istiklali için çırpınmalarını hiç unutmayacağız, hiç unutturmayacağız.
Kastamonu tarihin her devrinde görevini layıkıyla yaptı. İhtiyaç olan her şart
ve durumda vatanseverliğini ispatladı.
Kastamonulu kardeşlerim hainlere göz açtırmadı. Çıkarcılara şans
tanımadı. Allah’ın izniyle bundan sonra
da tanımayacaktır. Kastamonu 14 Mayıs’ta da vatanın safında duracaktır. Yine
Türk milleti diyecektir. Ve daha da önemlisi Kastamonulular Şerife Bacı’nın,
Halime Çavuş’un yolundan ayrılmayacak, 15’nci yüzyılın kamil ve hidayet sahibi
manevi büyüklerimizden olan Pir Şaban-ı Veli Hazretleri’nin öğütlerini yabana
atmayacaklardır. Sizlere güvenim tamdır. Kastamonu’ya inancım sonsuzdur"
dedi.
"
Sözlerine Millet İttifakı'nı eleştirerek devam eden Bahçeli
şunları kaydetti; "Merhum Vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un 19 Kasım
1920 tarihinde, Nasrullah Cami’nde verdiği mesajlar hala canlılığını ve önemini
korumaktadır. Sevr Anlaşması’ndan bir süre sonra bu ilimize gelen Merhum Akif,
herkesi birliğe davet etmiş, tefrikayı kâğıt parçası gibi yırtıp atmıştı.
Akif’in 103 yıl evvel buradaki konuşmasında şu ifadeler özellikle dikkat
çekicidir: 'Düşmanların bugün bizden
istedikleri ne filan vilayet, ne filan sancaktır; doğrudan doğruya başımızdır,
boynumuzdur, hayatımızdır, devletimizdir.' Şimdi vicdan sahibi her
kardeşime soruyorum; Bugün de istenen
başımız değil midir? Bugün de istenen
boynumuz değil midir? Bugün de istenen hayatımız, milletimiz ve devletimiz
değil midir? Dünkü bozgunculuk bugün de vardır. Dünkü bölücülük bugün de
misliyle tedavüldedir. Hatta dünkü gaflet, dünkü dalalet, dünkü hıyanet bir
fazlasıyla bugüne yansımıştır. Tek eksik fiili işgalin olmamasıdır. Ancak
Kılıçdaroğlu bu alçak göreve taliptir, etnik ve mezhep kışkırtıcılığına
soyunmuştur. Zira sonunun yaklaştığını anlamış, düştüğü denizde provokasyon
yılanına sarılmıştır. İç barış ve huzur ortamını tahrip etmeyi can simidi
olarak görmüştür. Terörist Demirtaş’ı ve Soros’çuKavala’yı serbest bırakacağını
küstahça açıklamıştır. PKK’yla müzakere ve mütareke Kılıçdaroğlu’nun
gündemindedir. HDP’nin kayyum partisi Yeşil Sol Parti Kılıçdaroğlu’yla yan
yanadır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kaldıracağını, terörle mücadeleyi
durduracağını, Türk askerini Irak ve Suriye’den çekeceğini açıklayan iç işgal
cephesi Kılıçdaroğlu’yla emel ve eylem birlikteliği içindedir. Zillet ittifakı
İHA’lardan, SİHA’lardan, diğer yerli ve milli savunma sanayi ürünlerinden
rahatsızdır. Diyorlar ki, 14 Mayıs’tan sonra ABD’yi tatmin edeceğiz, Rusya’ya
da Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu hatırlatacağız. Diyorlar ki, S-400 Hava
Savunma Füze Sistemi’nin tehlikelerini bertaraf edeceğiz. Yani egemenlik
haklarımızı, devletimizin onurunu ayağa düşüreceklerini vaat ediyorlar. Temiz
para bulduk yalanıyla aldatıyorlar, meğer uyuşturucu tacirlerinden tutun da
tefecilere kadar düşüp kalkmadıkları mihrak neredeyse kalmamış. Ortada ne para
var, ne de parayı vermeyi aklından geçiren. Hep yalan, tam yalan, sürekli
yalan, olay budur. Ne kadar histerik tip varsa, ne kadar güvenlik tehdidi ve
kanun kaçağı zihniyet görülüyorsa CHP'nin, İYİ Parti’nin ve diğerlerinin
dibindedir. Sizlere soruyorum, haykırışınızla yedi düvele Kastamonu’nun
mesajını ulaştırmanızı bekliyorum: Türkiye’nin önünü kesmeye çalışan
işbirlikçilere karşı mücadele halindeyiz, bu mücadelede yanımızda mısınız?
Zillete karşı aynı tarafta mıyız? Milliyetçi Hareket Partisi’ne, Cumhur
İttifakı’na ve Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’a oy veriyor muyuz?
"BİZ
KASTAMONU’DAN HER ZAMAN RAZIYIZ"
14 Mayıs'ın bir kırılma noktası olduğunu belirten
Bahçeli; "14 Mayıs Türkiye’mizin
bir kırılma ve kavşak noktasıdır. Sizler vereceğiniz oylarla Türk ve Türkiye
Yüzyılının sayfalarını açacaksınız. Sizler vereceğiniz her oyla istikrar ve
istiklalimizi parlak bir istikbale taşıyacaksınız. Tekrar soruyorum,
vereceğiniz evet cevabınızın dosta güven, düşmana da korku salmasını
istiyorum; 14 Mayıs 2023 tarihinde
yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerine hazır
mısınız?Demokrasi ve vatandaşlık görevinizi bihakkın yerine getirmek için sandığa
gidecek misiniz? Sandığın başında doğruya doğru, yanlışa yanlış diyecek
misiniz? Milli haysiyetimize, milli huzurumuza, milli haklarımıza, ezcümle
milli varlığımıza destek verecek misiniz? Bunları yaparken, önünüze gelen oy
pusulasına bakıp, elinize aldığınız mührü bir yanda Cumhurbaşkanı adayımız
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, diğer yanda da Milliyetçi Hareket Partisi’ne
vuracak mısınız? Biz Kastamonu’yu çok seviyoruz. Biz Kastamonu’dan her zaman
razıyız. Şayet Kastamonulular da bizden razıysa, bu sefer tamam diyorlarsa, bu
defa önümüzü açıyorlarsa, milletvekili adaylarımızı TBMM’ne göndermeleri artık
kaçınılmaz hale gelecektir, nitekim sizlerden yegâne dileğim de budur. Cumhur,
onuruna ne kadar düşkün olduğunu 14 Mayıs’ta gösterecektir. Milli Mücadele’nin
mükafatı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümü cumhurun zaferiyle
perçinlenecektir. Diyorum ki, 'Devlet ve Milletiyle, Her Şeyden Önce Türkiye'
Ne yapacaksak birlikte yapacağız. Neyi başaracaksak el ele vererek
başaracağız."
"BU ZİLLET İTTİFAKINA
TÜRKİYE EMANET EDİLEMEYECEKTİR"
Sözlerine, Millet İttifakı'nı eleştirerek devam eden
Bahçeli; "Emperyalizme esir düşmüş
siyasetçiler bir masaya oturmuşlar ve karşımıza geçmişlerdir. Bunlar kimliğini
kaybetmişler. Bunlar kökünden kopmuşlar. Bu yüzden zelil olup batmışlar, zillet
olup çakılmışlar. Türkiye’yle hesabı olan kim varsa CHP’ye yoldaş, İYİ Parti’ye
yandaştır. Terör örgütlerine bakınız, hepsi birden zillet ittifakının kanlı
paydaşıdır. Yeminli Türkiye düşmanları zillet ittifakıyla sırdaştır. Hiç abartısız ifade etmek gerekirse, tehlike
büyük, tehdit yakındır. Türkiye Cumhuriyeti’ne pusu kuranların eşkâli bellidir.
Medeniyet ve milletler mücadelesinde kaybetmemizi planlayanların alayı
bilinmektedir. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu bayraksızların umududur.
Bu zat Türkiye’yi içeriden teslim almak için görevlendirilen yabancı
komiseridir. PKK, Kılıçdaroğlu’nun destekçisidir. FETÖ, Kılıçdaroğlu’nun can
beraberidir. Kapitülasyon özlemi çekenler, İMF yolu gözleyenler, küresel soygun
çeteleri, faizciler, rantçılar, karanlık lobiler, Türk ve İslam karşıtları
Kılıçdaroğlu’nu kafese almışlar, kuklaya dönüştürmüşlerdir. 7+2 formatlı masa
kumar masasıdır. Bunu bizzat İYİ Parti’nin başkanı itiraf etmiştir. Sonra dönüp
masadan strateji gereği kalktıklarını söylemişlerdir. Neymiş, kazanamayacak
adaylarını kazandırmak için bir oyun oynamışlar. Bunlar kumpasçı, bunlar
düzenci, bunlar dümenci, bunlar dubaracı, bunlar güvensizdir. Ve bu zillet
ittifakına Türkiye emanet edilemeyecektir. 12 ay 21 günde yaptıkları 13
toplantının sonunda buldukları aday ise kumar masasının icazetli ve rehinli
adayıdır" dedi.
"KORSAN VE
KANUNSUZ MİTİNGLER YAPAN BELEDİYE BAŞKANLARINI, OY VEREN VATANDAŞLARIMIZA
HAVALE EDİYORUM"
Bahçeli İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun
Kastamonu ziyaretini de değerlendirerek; "19 Nisan 2023 tarihinde
İstanbul’u yüz üstü bırakarak Kastamonu’ya gelen ve burada bir konuşma yapan
Ekrem İmamoğlu 14 Mayıs’ta bir rejim değişikliği olacağını iddia etmiş.
Dünyanın en büyük Türk kentine ihanet eden şahıs rejim nedir, sistem nedir daha
bunu bilmeden, bilse de asıl anlamından saptırarak korkunç bir bühtana tevessül
etmiştir. Yazıklar olsun diyorum, korsan ve kanunsuz mitingler yapan belediye
başkanlarını oy veren vatandaşlarımıza havale ediyor, bunların ahlaken
koltuklarından düştüklerini buradan açıklıyorum. Türkiye Cumhuriyeti milli,
demokratik, sosyal ve üniter bir hukuk devletidir. Rejimin adı 29 Ekim 1923
tarihinde konulmuştur. Türkiye’nin yönetim yapısı da 9 Temmuz 2018’den itibaren
resmen uygulanmaya başlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Cumhuriyet’in 100’üncü yılıyla yeni yüzyılın
muktedir ve muzaffer dönemleri arasında sapasağlam köprüdür. Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçmek
isteyen zillet ittifakı, istikrarsızlığa, koalisyonlara, siyasi kutuplaşmalara,
kesintisiz kavga ve kargaşa dönemlerine pişkince geri dönmeyi hedeflemektedir.
Fakat Kastamonu buna izin vermeyecektir. Türk milleti zemzem diye servis edilen
bu zehri içmeyecektir. Geleceğin parlak sayfaları Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi’yle yazılacaktır. Lider Ülke Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi’yle tecelli edecektir."
"AND OLSUN Kİ,
HUSUMET CEPHESİNE TÜRKİYE’Yİ DAR EDECEĞİZ"
Bahçeli vatandaşlara seslenerek; "Şimdi sözü sizlere bırakıyor, sorduğum sorulara gök gürültüsünü aratmayacak şekilde cevap vermenizi, hür iradenizin her yerden duyulmasını istiyorum. Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar Cumhurbaşkanı seçilmesini hedefliyoruz, buna var mısınız? Milliyetçi Hareket Partisi’nin Kastamonu’dan milletvekili çıkarmasını istiyoruz, buna destek olacak mısınız? 14 Mayıs’ta takdir ve tercihinizle Cumhur İttifakı’nın yanında duracak mısınız? Yeni bir anayasa için milletvekili sayımızı artıracak mısınız? Türkiye’nin gücüne güç katacak, kalıcı ve köklü reformların hayata geçmesini süreklilik içinde sağlayacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne desteğinizi sürdürecek misiniz? Söz veriyor musunuz? Sandıklardan taşıyor muyuz? Cumhurun zaferine birlikte imza atıyor muyuz? Hay maşallah, Kastamonu’da bu iş bitmiş, 14 Mayıs’ın sonucu belli olmuştur. Aziz Milletim Sıra Sende. Kastamonulu kardeşlerim 14 Mayıs’ta sıra hepinizde. Acılarımızı paylaşmak yerine nifak kusanların, devleti ve hükümeti töhmet altında bırakanların dili terör dilidir, propagandası terör propagandasıdır, bunların iki dünyada da yatacak ve sığınacak yerleri yoktur. Karşımızdaki tablo zillettir, rezalettir, hezimettir, hıyanettir, suç ortaklığıdır. Şimdi siz söyleyiniz; Vatana, bayrağa, devlete ve millete sahip çıkacak mısınız? Son terörist etkisiz hale getirilesiye kadar mücadeleye destek olacak mısınız? Terör örgütleriyle işbirliği yapan, YPG bize mi saldıracak diyen, FETÖ’ye zeytin dalı uzatan, yabancı ülkelerde Türkiye aleyhtarı çevrelerle yanak yanağa verip fitne fesat yayan Kılıçdaroğlu’ndan ve siyasi yancılarından hesap soracak mısınız? PKK’yı aklamak için Türkiye’yi ayaklar altına alma teşebbüsünde bulunan soysuzların yakasından tutacak mısınız? Çok şükür hemfikiriz, aynı çizgideyiz, aynı amaçtayız. And olsun ki, husumet cephesine Türkiye’yi dar edeceğiz. Milletimin her ferdini Cumhur İttifakı’nın ahlaklı mücadelesine davet ediyorum. Herkesi Türkiye ve Türk milleti ortak paydasında buluşmaya çağırıyorum. Bizim çağrımız, halkın, haklının ve hakkı yenmiş gariplerin çağrısıdır. Bizim çağrımız, adil paylaşıma, adaletli bölüşüme, kardeşçe, kişi hak ve hürriyetlerine saygıyla pekişmiş bir hayata çağrıdır. Bizim çağrımız, milli kararlılığın, milli doğruluşun, milli kucaklaşmanın çağrısıdır. Çağrımız sözdür, şerefimize emanet edilmiş manevi sözleşmedir. Bu millet, bu vatan, bu bayrak benim diyen her kardeşimle yolumuz birdir. Her insanımızı kardeş, her yöremizi aziz bilen Türkiye sevdalılarıyla amacımız ve arayışımız aynıdır. Milletvekili adaylarımıza ve Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’a çok güçlü desteğinizi bekliyorum. Ne Mutlu Türk’üm Diyene."