"Bu bayrağı gençlere teslim edeceğiz"

Memleket Partisi Kastamonu Milletvekili Adayı Mustafa Başesgioğlu, Nasrullah Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi

 Basın açıklamasında 'Halk için birlikte siyaset' diyerek yola çıktıklarını belirten Başesgioğlu; " Bizim ittifakımız helal kazananlarla, alın terini dökenlerle, yoksulun başını okşayanlarla, Atatürk’ün yolundan diyenlerle, ne sağdan, ne soldan. Atatürk’ün yolundan diyenlerle" ifadelerine yer verdi.

Başesgioğlu konuşmasının sonunda meydanda onu dinleyen gençlere seslenerek; "Bu gençlere devredeceğiz. Gün sizin gününüz. Kastamonu'da 32 bin genç evlat oy kullanacak. Ben Mustafa Başesgioğlu olarak bu genç evlatlarımıza güveniyorum ve söz veriyorum. Bu bayrağı size teslim edeceğim. Sonuna kadar öz veriyorum, namus şeref sözü" dedi.

" PARTİMİZ CUMHURİYETÇİ DEMOKRAT BİR FELSEFEYİ BENİMSEMEKTEDİR"

Memleket Partisi Milletvekili Adayı Mustafa Başesgioğlu, Memleket Partisi’nin Sivas Kongresi’nin yıl dönümü olan 4 Eylül 2020’de “Memleket Hareketi” olarak “Halk için halkla birlikte siyaset” diyerek yola çıktığını dile getirdi. Memleket Partisi'nin ülkenin her yanında gönüllü olarak harekete geçen kitlelerin inancı, isteği ve güvenci sonucunda doğduğunu vurgulayan Başesgioğlu şöyle devam etti; "Siyasete inancını yitirmiş, siyasetten dışlanan herkes için bir umut oldu. Partimizin toplumsal sorunları çözme kapasitesine sahip olduğu politikaları kararlılıkla ve cesaretle uygulayarak bir iradenin vücut bulmuş halidir. Layık olmadığı şekilde darp ilana hapsedilen halk iradesinin kendisiyle birlikte akacak bir mecra bulmasıdır. Kurumaya yüz tutmuş farklı nehirleri yeniden coşturacak ve maviliklerde buluşturacak bir hayata geçirme kudretidir. Köklerimizi cumhuriyetin, antiemperyalist, kamucu, halkçı, devrimci ve laik dünya görüşünden alıyoruz. Gövdemizi çağdaş demokratik ve bilimsel dünyanın evrensel değerleri oluşturuyor. Dağlarında dağlarındaki çiçekler ise Anadolu’nun hümanist ve kadim aşk birlikleriyle hayata kucak atıyor. Ebedi yol göstericimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün muasır medeniyetleriyle bize yol almak terörün her türlüsünü reddetmek din, dil, din, dil, ırk, mezhep, başka her türlü ayrımcılığa karşı çıkmak, doğaya ve çevreye saygılı olmak, siyasetten rant tehdit etmeye dur demek, kadına şiddete ve çocuk istismarına tavizsiz olarak duruşumuzu belirliyor ve bu altı ilkeyle yolumuzu aydınlatıyoruz. Ana vatan, yavru vatan, mavi vatan gök vatan bir bütündür. Parçalamaz kararlılığıyla yüreklerimiz atıyor. Ülkesine bağlı Allah egemenliği esas alan toplumun değerleriyle barışık kadrolarımız halkın iktidarını kurmak ve hizmet için gün sayıyor. Partimiz cumhuriyetçi demokrat bir felsefeyi benimsemektedir. Cumhuriyetçi demokrasi anlayışıyla anayasal devleti temel hakları, kuvvetler ayrılığını, düşünce, inanç ve özgürlüğünü çoğulculuğunu toplumsal örgütlenmeyi, kadın haklarını, farklı yaşam tarzlarına saygıyı, ekonomik ve sosyal hakları korumayı, yereli güçlendirmeyi içeren laik, demokratik bir cumhuriyet amaçlamaktayız. Milli iradeyi hakim kılacak, halkın yönetimini kuracağız. Yüce meclisi yasama ve denetleme yetkisini kullanarak temsilde adalet ilkesinin gerçekleştiği, kurum olarak güçlendireceğiz. Yargıyı, tarafsız ve bağımsız kılacağız. Planlı demokratik ekonomi, üç devlet modeli, mavi yeşil politikalar, hayat kurduran nitelikli eğitim sistemi, dayanışmacı, bölüşümcü, sosyal refahı, cumhuriyet sözleşmesiyle ülkemize, ülkemize umut olacağız. Planlı demokratik ekonomi dar çıkar çevrelerinin değil geniş hak kitlelerinin tercihlerini göz önüne alan katılımcı, sürdürülebilir ve kalkınma odaklı bir yönetimi ifade etmektedir.  Ülkemizin üretici güçlerine yol gösterecek uzun dönemli kalkınma planları yaparak onları kuralsız ve rekabete dayalı siyasi patron ilişkileri işleyen ekonomik sistemden kurtaracağız. Kurumların değişen ve gelişen koşullara uygun olarak yenileyebilmelerini  sağlayarak endüstri 5.0 ve toplum 5.0 devrimlerini hayata geçireceğiz” dedi.

"BU ÜLKENİN KADERİNİ GENÇLERLE DEĞİŞTİRECEĞİZ"

20 yıldır Türkiye’yi yöneten iktidarın Cumhuriyetin temel taşlarını yerinden oynattığını belirten Başesgioğlu, Cumhuriyetin tüm kazanımlarının bir bir kaybedilmeye başlandığını vurguladı. Başesgioğlu, yıllardır mevcut iktidara oy veren seçmenlerin bile bu durumdan rahatsız olduğunu dile getirerek, artık bir bir seçenek aradığını söyledi. Başesgioğlu sözlerini şöyle sürdürdü; "Ancak yirmi yıldır daha bu kötü yönetime alternatif olamayan, ülkeye umut olamayan muhalefet anlayışı değişmemektedir. İşte tam bu noktada Memleket Partisi çok önemlidir. Mevcut düzenden, hobi gidişattan beslenen, diğer partilerin siyasi yöneticileri, Memleket Partisi’nden duymakta ve Memleket Partisi’ne zarar vermek için yollar izlemekteler. Bu çabaların hepsi nafiledir. Dün şunu göstermişti ki Memleket Partisi tüm örgütleriyle dimdik ayakta ilk günkü inancıyla ve heyecanıyla Genel Başkanımız Muharrem İnce’yle beraber Allah’ın izniyle sizlerin de oylarıyla iktidara yürümektedir. 21 yılın sonunda hiçbir sorunu çözemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu ülkenin kaderini gençlerle değiştireceğiz, buna inanıyoruz. Benim memleketimin güzel çocukları, hep beraber yapacağız. 21 yıllık bir iktidar var. 21 yılın sonunda hiçbir sorunumuzu çözemedi, ekonomiyi düzeltemedi, sokaklar Suriyeli dolu. Tarım bitti, eğitim çöktü, Milli Eğitim mahvoldu. Merkez Bankası’nın rezervleri tükendi. Her yanımız borç. Biber oldu 100 lira, Soğan oldu 30 lira. Yargıyı muhalefetle birlikte mahvettiler. İsrafta rekor kırdı. Yazlık sarayları, kışlık sarayları oldu. Türkiye’yi kutuplaştırdı. Liyakatı bitirdi. Eğitim sistemini yok etti. Basını susturdu, gazeteciler parti sözcüsü oldu, kimse konuşamaz oldu. Depremle ilgili hazırlıkları geç yaptı. Ormanlarımız cayır cayır yanarken o lüks uçaklarıyla gezdi. Yoksulluk, yolsuzluk ve yasakları yüzsüzlüğe ekledi. Şeffaflığı, hesap vermeyi yok etti. Kibri o kadar büyük ki devleti kendiniz zannetti. ‘Ben gidersem devlet yıkılır’ dedi. Halbuki Türkiye Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşayacağını düşünemedi. Memleketimin bütün çocukları sizler evlatlarımızsınız. Evlatlarımız bu ülkede tarım ayağa kaldıracağız, çocuklarımıza ucuz et, süt, balık yedireceğiz. Çocuklarımızın düzgün beslenecekler. Çocuklarımızı iyi okullarda okutacağız. En iyi okul, en yakın okuldur. Devlet okullarının niteliğini arttıracağız Özel okullara para vermek zorunda kalmayacaksınız. Geçen sene yüz bin konut satıldı yabancıya. Bunu yasaklayacağız. Çünkü yabancıya konut satışı yasaklanmazsa kiralar daha da yükselecek. Kiraları düşürmenin yollarından biri de budur. Sonra çocuklarımızın üniversiteye gittiğinde siz çocuklarınızın tarikat yurtlarına mahkum etmeyeceğiz. Bu ülkenin bütün öğrencileri iki kişilik odalarda kalacak. Söz bu çocuklarımıza iş bulacağız. İyi beslenecekler, iyi okullarda okuyacaklar. Tarikatlara, cemaatlere asla teslim olmayacaklar."

"TÜRKİYE’Yİ 300 AKILLI İNSANLA YÖNETECEĞİZ"

Başesgioğlu, Türkiye’de 2 milyon süper çocuk olduğunu ifade ederek, bunların yüzde 1’inin üstün zekalı olduğunu belirtti. Her yıl 12 bin üstün zekalı çocuk olduğuna vurgu yapan Başesgioğlu;  "Bu çocukların 10 bini ziyan oluyor. Ya okuyamıyor, ya yurt dışına gidiyor. 12 bin üstün zekalı çocuğu devlet olan güvencesiyle gerektiği şekilde en üst seviyede eğitim aldıracağız. Devlete olan güveni kuracağız. TÜİK’e, Merkez Bankası’na, ÖSYM’ye, herkes devlete yeniden güvenecek. Yargıya liyakati getireceğiz. İşinin ehli insanlara atayacağız. Türkiye’yi 300 akıllı insanla yöneteceğiz. Başörtüsüne, mini eteğine bakmadan, Türklüğüyle, Kürtlüğüyle, Aleviliğiyle, Sünniliğiyle ilgilenmeden sağcı solcu demeden sadece ehliyetli, liyakatlı insanları göreve getireceğiz. Türkiye’de marka üreten gençler, tasarım yapan gençler, bütçemizin yüzde beşini AR-GE çalışmalarına ayıracağız. Öncelik sektörümüz tarım, tarıma dayalı sanayi, turizm, tekstil, moda, film endüstrisi olacak. Bunu destekleyeceğiz. Türkiye’de beş yıldızlı demokrasi olmadan beş yıldızlı turizm olmaz. Yüz milyon turist, yüz milyon gelir diyorsak, önce demokrasiyi düzelteceğiz. Türkiye’yi 3 A ile yöneteceğiz. Akıl, adalet, ahlak. Önce barışacağız. Sonra büyüyeceğiz, adil bölüşeceğiz. Hak, huzur, hakkaniyeti yeniden getireceğiz. Bu ülkede eğer bir öğrenci yurdunda, bir tarikat yurdunda, çocuğumuz tacize uğrarsa orayı yerle bir edeceğiz" dedi.

 

"TÜRKİYE'DE HEM İKTİDAR HEM  MUHALEFET SORUNU VAR"

Memleket Partisi'nin seçimlere tek başına gittiğini dile getiren Başesgioğlu; "17 parti bir tarafta 9 parti bir tarafta. Memleket Partisi tek başına meydanlarda. Şimdi başladılar ‘Kaybedersek sorumlusu Muharrem İnce’ diye. 17 parti bir araya gelecek. 11 ilde büyükşehir bir araya gelecek. Gazeteleri var, televizyonları var, trilyonların ilacı da hazine yardımı var. Belediyeler var, kiracı FETÖ’cüler var. Tüneller var... Ya siz utanmıyor musunuz? Bu kadar imkan, bu kadar para, bu kadar hazine bu kadar belediye Memleket Partisi’nin bir telefonu 2006 model bir otobüsü, bir de genel başkanımız, cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce’miz var. Türkiye’nin bir iktidar sorunu var, doğru. Bu iktidar gitmeli ama Türkiye’nin muhalefet sorunu da var. Bu muhalefet gitmeden bu iktidar gitmez sistemi anlatalım size. ‘Önce kazanacak aday’ dediler.  Sonra ‘Sen kazanamazsın’ dediler. Kılıçdaroğlu’na ‘Sen değilsin,  Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş’ Sonra Kılıçdaroğlu’yla anlaştılar. Davutoğlu sordu, ‘Kılıçdaroğlu, seni kabul ederim ama bana ne vereceksin?’ o da  ‘Beni kabul et, sen de cumhurbaşkanı yardımcısı ol. Sana bakanlık vereyim, milletvekili vereyim’  girdi topa. Daha sonra Babacan, Gültekin Uysal da aynı şekilde. Meral Hanım da kalktı masaya. Masaya döndürmek için formül lazımdı. ‘Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş size de verdik cumhurbaşkanı yardımcılığı, bu da tamam. Yeter ki beni aday yapın’ şimdi milletvekilleri dağıtılıyor. Şimdi hal bu durumdayken Genel Başkanımız Bolu’dan tüm Türkiye’ye seslendi. ‘Bu kaçak FETÖ’cülere Bolu’dan bir selam gönderiyorum. Memleket Partisi’ne, Muharrem İnce’ye oy vermeyeceğinizi biliyoruz. Teşekkürler. Sizden zaten oy isteyen yok ki ben namuslu insanların oyunu istiyorum. Ben meclisi bombalayanların oyunu istemiyorum. Ben Türk ordusunun generallerine kumpas kuranların oyunu istemiyorum. Ben kendime Memleket Partisi’ne bu insanlara iftira atanlara, sahte belge düzenleyenlerden oy istemiyorum. Ama bu milletvekili adaylığında ilk kez partisinin kasasına para oldu. İlk kez kaloriferleri yaktık. Kemiklerimiz ısındı Yurt dışındaki kaçak FETÖ’cülere sesleniyorum. Her gün bana iftira atıyorsunuz. Ben size diyorum ki uçak bileti göndereyim. Siz gelin oy kullanmaya. Olur mu? Uçak parası memleket partisinden aklınıza şöyle bir soru geliyor mu? Otel parası ne olacak? Cezaevi bedava zaten. Hadi dürüstseniz gelin vatan haini FETÖ’cüler Türkiye’ye. FETÖ’cü bırakıyor. Hizbullahçı başlıyor. Her taraftan ateş ediyorlar. İşte bir yandan sarayın muhafızları, bir yanda plaza muhafızları. Ben de Köroğlu gibi döne döne vuruşa çarpışa çarpışan mücadele edeceğim’ diyor” diye konuştu.

"KOLTUK SEVDASI İÇİN YAN YANA GELDİLER"

İttifakların menfaat ittifakı olduğunu vurgulayan Başesgioğlu; “Birbirleriyle siyasi olarak yan yana gelmeyecek kişiler koltuk sevdasına bir araya geldiler. Tepedekilerin bir araya gelmesi, tabandaki seçmeninde bir arada olduğu geleceğini anlamına gelmez, bunu seçim sonuçları gösterecek. Türkiye’nin en büyük ittifakı bizim kurduğumuz ittifaktır. Bizim ittifakımız milletledir. İttifakımız öğrencilerle, çiftçilerle, esnafla, emekliyle, öğretmenle, dürüst kazanıp helal yiyenler ile bizim ittifakımız. İttifakımız ‘Kavga istemiyoruz huzur istiyoruz’ diyenlerindir. Türkiye’nin karanlıktan çıkıp bir başka karanlığa girmesini istemeyenlerdendir. PKK, Hizbullah, DHKP-C, FETÖ ve bunların dışarıdaki dostları ile sonuna kadar mücadele edenlerindir. Bunların kökü kazınsın diyenlerle bizim ittifakımız içeride, dışarıda güçlü bir devletimiz olsun, itibarlı olsun, uyuşturucu ticaretiyle, kara parayla anılmasın. Demokrasi standartları yüksek olsun insan hakları düzgün olsun mavi vatana sahip çıkılsın, denizlerdeki menfaatlerimiz korunsun, savunma sanayimiz daha güçlü olsun, madenlerimiz diye yeraltı zenginliklerimiz daha fazla araştırılsın, ülkemiz şart bataklığına saplanan çağdaş dünyanın eşit ve itibarlı bir üyesi ve diyenlerdendir. İttifakımız topraklarımızdan bereket fışkırsın. İnsanımız ucuz et, süt, meyve, sebze yesin zengin toprakların fakir çocukları olmayan diyenlerle bizim ittifakımız. Bizim ittifakımız helal kazananlarla, alın terini dökenlerle, yoksulun başını okşayanlarla, genç vatan evlatlarıyla haksızlık karşısında susmayanlarla, kul hakkına girmekten korkanlarla, türkü dinlerken yüreği hoplayanlarla, bir bölük askeri bölünce gözleri dolanlarla gözleri tek derdi memleket olanlarla ne sağdan, ne soldan. Atatürk’ün yolundan diyenlerle, ne sağdan, ne soldan. Atatürk’ün yolundan diyenlerle” diyerek sözlerini sonlandırdı.