"SEKA KAĞIT
FABRİKASINI BİLE ELİMİZDE TUTAMAYAN BİR İLİZ"
İYİ Parti Kastamonu Milletvekili Ahmet Katar, seçim çalışmalarına başladı. İl Başkanı Osman Faruk Ataşalar ile birlikte gazetelere ziyaret gerçekleştiren Katar, Açıksöz Gazete'mizi ziyaret etti. Milletvekili Katar, ziyarette Kastamonu sorunlarına değinerek sanayi konusunu ele aldı. Katar açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Kastamonu sınırları içerisinde 100 dönüm verecek yerimiz yok. Bunu yapacak kimsemiz yok. Adama diyeceğiz ki 'Ya kardeş, sen bekle. Biz sana yer alalım, İl Genel Meclisi'nden geçirelim.' Kimse bu uzun süreci beklemez. Yatırımcı parayla gelir, adam tercih ettiyse yapar o anda sen bir şey bulamazsan gider. Çünkü alternatifleri var. Tek alternatifi sen olsan haklısınız. Örnek veriyorum Seka Kağıt Fabrikası. Bunun yeri 850 dönüm. 50 bin metrekare de kapalı alanı var. 1976 yılında Rahmetli Erbakan zamanında temeli atlıyor, 1984'te Özal açıyor, 2003 yılında da bu iktidar satıyor. Kaça satıyor biliyor musunuz? 9 milyon 100 bin dolara. 850 dönüm arazi, oraya 8 tane fabrika yapılır. İçinde 50 bin metrekare alanı var, makineleri dolu. Böyle bir sanayi yatırımı, Kastamonu için Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımlarından. Bunu bile elimizde tutamayan bir iliz. Taşköprü her dönem vekil verdi. 2003 yılında da Türkiye'nin sigara kağıdını yüzde 60'ı Seka'da üretiliyordu. Türkiye'de sigara kağıdının yüzde 60'ını üreten bir fabrikayı geri kalanını da MOPAK üretiyordu, rakip olmuş gelmiş, hükümetin kanına girmiş, özelleştirme için ikna etmiş satın almışlar gitmişler. Kim kaybetti burada? Eski Sanayi Sitesi'nde benim iş yerim var, Yeni Sanayi Sitesi'nde iş yerim var. Ben sanayiciyim. Tüm Sanayi bölgelerinde olmak zorundayım. Şu ana kadar 2 sanayide 2 binden fazla işletme var. Eski sanayi sitesini kentsel dönüşüme çevirmişler. Belediye Meclisi toplanıyor, sanayi sitesinin kentsel dönüşümü için onay veriliyor. Kentsel dönüşüme çevirme konusunda, Belediye Başkanı'na 'Bu yaptığınız yanlış, böyle olmaz' dedim. Oradaki Sanayide, dükkân sahiplerine mal veremezsin. 'Eski sanayiyi, yeni sanayiye nasıl sığdıracaksın?' dedim. Mevcut olan sanayide zaten dükkanlar üst üste boş yok. 4 bin kişilik sanayi sitesi yaparsın, bu eski sanayiyi de kentsel dönüşüme çevirmek için oradaki sanayi esnaflarını mağdur etmeyecek şekilde 'Şu tarihlerden itibaren ben burayı kentsel dönüşüme çevirdim' diyeceksin. O kadar konuşulacak şey var ki neyi konuşacağımı şaşırıyorum. Kümelenme olmazsa o ilde sanayi olmaz. Sanayi olmadığı yerde de tarım sektörü canlanmaz, turizm olmaz, hayvancılık da olmaz. Tarım makineleri denilen şey çok basit. Şu an ki aklım olsa alüminyum yerine Kastamonu’ya tarım makineleri fabrikası açardım. Üretmek basit, yapmak basit. Velhasıl kelam memlekette sıkıntı büyük."