Rusya, Ukrayna savaşının ardından dünyanın gündeminde ilk sıralara yerleşen 'enerji verimliliği ve yönetimi', enerjinin geleceğini önemli bir konuma taşıdı. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için bu alanda çok sayıda projeyi devreye alan Türkiye, bölgesinde kilit rol oynamaya hazırlanıyor.
Uluslararası enerji sektörünün bir araya geldiği etkinliklerden birisi konunumda yer alan ICCI 27’inci Uluslararası ve Çevre Fuarı ve Konferansı, enerjide yeni işbirlikleri için ulusal ve uluslararası enerji şirketlerini İstanbul’da bir araya getirecek. Fuar, bu yıl 24-26 Mayıs tarihleri arasında İstanbul'da yapılacak.
Fuar öncesi düzenlenen toplantıda sektörün önemli STK’ları bir araya geldi. ICCI İcra Kurulu Başkanı ve Türkiye Kojenerasyon Derneği (Kojentürk) Başkanı Yavuz Aydın, Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cem Özkök, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erinç Kısa ve Uçak ve Uzay Fakültesi Ögretim Görevlisi ve TG EXPO Fuarcılık Genel Müdürü Cem Şenel’in katıldığı toplantıda gündemin önemli konularından olan doğal afet koşullarında enerji arz güvenliği ile ilgili bilgiler verildi. Toplantıda rüzgar, hidrojen ve güneş enerjilerinde son gelişmeler de anlatıldı.
"Türkiye’nin 104 bin megawatı aşan kurulu gücünün yaklaşık 56 bini yenilenebilir enerjiden geliyor"
Türkiye’de kurulu gücün 56 bin megawatının yenilenebilir enerji tesislerinden geldiğini söyleyen Yavuz Aydın, “350 milyar TL'ye çıkarılan Kredi Garanti Fonu olumlu bir gelişme ve yatırımların geliştirilebilmesi için bir an önce kullandırılmaya başlanması gerekiyor. Türkiye artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için 2053 net sıfır komisyon hedefinde yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak zorundadır. Türkiye’nin 104 bin megawatı aşan kurulu gücünün yaklaşık 56 bini yenilenebilir enerjiden geliyor. 2023’de yenilenebilir enerjide 2 bin megawatt kapasite artışı bekliyoruz ama yeterli değil, 2024, 2025’de bu hedefleri yatırımlarla büyümeliyiz” şeklinde konuştu.
Aydın, “Enerjide küresel dönüşüm dalgaları Türkiye’nin cari açığındaki önemli kalem olan enerji faturasını düşürmeye yönelik politikalarda revizyonlar yapılmasına yol açtı" dedi.
Doğal afetlerin enerji arz güvenliği yönünden her zaman tehdit oluşturduğunu aktaran Aydın, "Ülkemizde yaşanan afetten dolayı elektrik ve doğalgaz iletimi büyük ölçüde hasar gördü. Bu afetlerde enerji iletiminde problem yaşanmaması için akıllı şebekelerin kullanılması öngörülüyor. Bu şekilde hasar minimize edilerek çok geniş bir alana yayılmıyor" diye konuştu.
Türkiye’nin elektrik kurulu gücündeki artışa dikkat çeken Aydın, şu bilgileri verdi: "Ülkemizin elektrik kurulu gücü 2022 yılı sonunda 103.800 megawata ulaşırken, bunun içinde yenilenebilir payı yüzde 54 oldu ve artık bu oranın her yıl yenilenebilir lehinde artacağı kesinleşti. Enerji depolama ve hibrit santrallere yönelik artışlar, yeşil hidrojen üretimi, elektrikli araçlardaki hızlı dönüşüm ülkemizin enerji politikalarında ve enerji altyapısında ciddi düzenleme ve yatırımlara yol açtı.
"Güneş santralleri bir afette hemen kurulabilecek en pratik ve ucuz enerji kaynağıdır"
Dünyada enerji yatırımlarının hızla planlanarak uygulamaya geçtiğini söyleyen Cem Özkök ise "Deprem bölgesinde güneş enerjisi santralleri kurduk. Güneş santralleri muhtemel bir afette hemen kurulabilecek en pratik ve ucuz enerji kaynaklarındandır. Türkiye’nin elektrik kurulu gücü 103.800 seviyesine ulaştı. Bu gücün büyük bir kısmı doğalgaz ve kömürden sağlanıyor. 11 gigawatt’ı rüzgardan, 10 gigawatt’ı güneşten, 1,6 gigawatt’ı da jeotermalden sağlanıyor. 31 gigawatt’ı da HES’lerden sağlanıyor" dedi.