Kastamonu'da yüzyıllardır geleneksel yöntemlerle yapımı
sürdürülen, pişmaniyenin bir türü olan çekme helva, 1800'lü yıllardan bu yana
üretilmeye devam ediyor. Bakır kazanlarda şeker, su ve limon tuzunun birleşmesi
ile ortaya çıkan lezzet vatandaşlardan yoğun ilgili görüyor. Kastamonu il
merkezinde 1547 yılında inşa edilen Yakup Ağa Külliyesi'nin imaret bölümünde de
çekme helva üretimi uzun yıllardır yaşatılıyor. Coğrafi işaretli Kastamonu
çekme helvası, kentteki iş yerleri, dinlenme tesislerinde ve Türkiye'nin farklı
noktalarına gönderilerek vatandaşların damaklarını tatlandırıyor.
“DÖRT ARKADAŞ
KARŞILIKLI GEÇEREK ÇEKE KATLAYA, ÇEKE KATLAYA MAKİNE YARDIMIYLA DEVAM EDİYORUZ”
Tarihi Yakupağa Külliyesinde helva imalatı yapan, Hüseyin
Usta, “Burası 1547 yılında Yakupağa tarafından yapılmış Yakupağa Külliyesi. O
dönemde aşevi olarak yapılmış, günümüzde Kastamonu meşhur çekme helvası
yapılmakta. Bakır kazanlarımızda şeker, su ve limon tuzu belirli bir dereceye
kadar kaynatıldıktan sonra, soğuması için mermer tezgahlarda 10-15 dakika
bekletiyoruz. Şekerimiz soğuduktan sonra ‘kayışlama makinesi' adını verdiğimiz
makinede şekerimiz beyazlatılıyor. Daha sonra diğer bölümde un ile tereyağı
kaynatılıyor. Bu meyane açma tepsisinin ortasına getiriliyor ve ardından
beyazlattığımız şekeri halka şeklinde meyanenin ortasına koyuyoruz. Dört
arkadaş karşılıklı geçerek çeke katlaya, çeke katlaya makine yardımıyla devam
ediyoruz. ‘Çekme helva’ adı da buradan geliyor. Bu işlem yaklaşık 20-25 dakika
sürüyor. Daha sonra tel tel olan Kastamonu çekme helvası kopartılıp mermer
tezgahlarda soğutulduktan sonra ‘patos’ adını verdiğimiz makinede ovalanıp toz
haline getiriliyor. Preste ezilip küp şeklini alıyor. Arkadaşlarımız
çeşitlerine göre ambalajlayıp misafirlerimize sunuluyor. Özellikle yaz
mevsiminde bura da çok turist olur. Perakende ve dükkanlarda satış yapıyoruz”
dedi.