81 yaşındaki Yapıcıoğlu, dükkanını kapatıp emekli olmasına rağmen, mesleğini yapmaktan vazgeçememiş ve evinde kurduğu atölyesi ile şapka üretimine sipariş karşılığı sürdürüyor. 9 yaşında terzi çıraklığına başlayan Ahmet Yapıcıoğlu, 50 yıl önce kasket dikmeye başladı.
Kastamonu’nun önemli sembollerinden olan bu kasketi ise ondan başka dikebilen yok. Geçmişten bugüne yanında istekli bu işi ondan sonra da sürdürebilecek bir çırak olmaması da en büyük şikayetlerinden birisi. 1985 yılında meslektaşı Manuk Cılbıyık'ın Kastamonu'dan İstanbul'a taşınmasından sonra, kentte tek başına kalan kasket terzisi Ahmet Yapıcıoğlu, ölünceye kadar işini sürdüreceğini dile getirerek kendisinden sonra mesleğinin bitecek olmasından dolayı üzgün. Yapıcıoğlu, verdiği röportaj ile aslında bu sanatı bıraktığını ama sanatın onu dile getirmediğini dile getirdi.
“ARTIK SADECE 50 YAŞIN
ÜZERİNDELER KASKET GİYİYOR”
Ahmet Yapıcıoğlu, Kastamonululardan başka bu kasketin giyilmediğini dile getirerek, “Şapka ustası olarak 50 senedir bu mesleği yapıyorum. Aslında mesleğim kadın terziliğiydi. Ustam ölünce askere gittim, gelince evlendim. Kayınpederimin dükkanının karşısında bir şapkacı vardı. Onun kalıplarını alarak, 1970’de ilk kez şapkaları dikmeye başladım. Müşteriler alıştı eve geliyor artık şapka diktirmeye. Ben sanatı bıraktım ama sanat beni bırakmadı. O zaman yaşı 15'in üzerinde her genç kasket giyerdi. Artık sadece yaşı ellinin üzerinde olanlar kasket giyiyor. Kastamonu kasketini diğerlerinden ayıran en önemli özellik, yuvarlak görümü ve geniş olması. Kastamonu'dan başka yerde dikilmiyor ve Kastamonululardan başka giyen de yok. İstanbul'da bu kasketi giyen birini görürseniz bilin ki, o adam Kastamonuludur” dedi.
“BEN ÖLDÜĞÜMDE
ŞAPKA SANATI DA BİTER”
Kendisinden sonra mesleğinin devam etmeyeceğine vurgu yapan usta Yapıcıoğlu; “Çırak yetiştiremedim sonrası için. Şimdi anne-babalar çocukları çırak olarak vermiyorlar. Eskiden ‘eti senin kemiği benim’ diyerek çıraklar yetiştirildi. Sanatı bırakalı 6-7 sene oldu ama evimde atölyem var devam ediyorum. Önce ıslampaları kesiyorum, sonrasında makine de birleştiriyorum dikiyorum, sonrasında iç astarını da yaparak birleştiriyorum. Ben öldüğümde sanatta ölecek benimle beraber mezara gömülecek o gücüme gidiyor. Sözler verildi ama tutulmadı, sadece şapka bayramında beni hatırlıyorlar sonra sözler unutuluyor. Sanat ve sanatkarlar zaten kalmadı. Bugün günümüzde Saraç ustası kalmadı, Marangoz ustaları çok nadir, Kalaycı kalmadı. Ben öldüğümde şapka sanatı da biter” şeklinde konuştu.
“70 YILDIR MAÇA
GİDİYORUM, HASTA BİR KASTAMONUSPORLUYUM”
81 yaşındaki şapka ustası Ahmet Yapıcıoğlu öte yandan 10 yaşından beri Kastamonuspor maçlarına gittiğini söyleyerek, “10 yaşından beri bir fiil Kastamonuspor maçlarına gidiyorum. Hasta bir Kastamonusporluyum. Mesleğin yanı sıra spora çok ilgiliyim memleketimin takımı olduğu için Kastamonuspor’u çok seviyorum. 70 yıldır maça gidiyorum. Kendimi bildim bileli imkanlar uygun olduğu sürece hiçbir maçı kaçırmadım. Damadım ve torunumda da aynı sevgi mevcut nesilden nesile aktarmaya çalışıyorum, 3 kuşak aktardım onlarında aktaracağına ve böyle süreceğine inanıyorum. Halen daha maçlara gidiyorum ve gitmeye devam edeceğim. Bu sene de başta biraz durgundu ama toparladılar daha iyi olacak inşallah” ifadelerine yer verdi.